20 Ocak 2014 16:07

İmrahor katlediliyor

Ankara’nın yapılaşmaya açılmamış son sulak alanlarından İmrahor Vadisi, dökülen kaçak hafriyatlarla katlediliyor. Vadide keşif yapan Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Büyükşehir Belediyesinin bölgedeki projelerinin rant amaçlı olduğunu belirtti. Vadide yaşayan köylüler ise yaşananlardan dert yandı.

Paylaş

Ankara’nın yapılaşmaya açılmamış son sulak alanlarından İmrahor Vadisi, dökülen kaçak hafriyatlarla katlediliyor. Vadide keşif yapan Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Büyükşehir Belediyesinin bölgedeki projelerinin rant amaçlı olduğunu belirtti. Vadide yaşayan köylüler ise yaşananlardan dert yandı. Çocukluğundan bu yana bölgede yaşayan ve çiftçilikle uğraşan Galip Arslancan, “Köyümüzü ranta açıp, bir yerlere peşkeş çekiyorlar. Bataklığın içine bina mı yapılır” diye tepki gösterdi.

Büyükşehir Belediyesinin 4 ve 5. etap kentsel dönüşüm projesinde kalan İmrahor Vadisi kaderine terk edilmiş durumda. Ankara’nın hafriyatının kaçak olarak döküldüğü bölgede Mimarlar Odası Ankara Şubesi keşif yaparak, bölgenin nasıl ranta açılmaya çalışıldığını gözler önüne serdi. Kaçak hafriyatın dökülmesine göz yumulan bölgede Büyükşehir Belediyesi konut projesi yapmayı planlıyor. Mimarlar, vadide su baskını tehlikesi nedeniyle, konut yapılmasının mümkün olmayacağına dikkat çekiyor. Bölgenin rekreasyonla Atatürk Orman Çiftliği gibi doğal bir alana dönüştürülmesi gerektiğini belirtiliyor.

DSİ PROJEYE KARŞI

Keşif sırasında alanın küresel sermaye şirketlerine peşkeş çekileceğini söyleyen Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan, Devlet Su İşlerinin (DSİ) bölgeyle ilgili raporunu hatırlattı. Bölgede konut yapılması halinde su baskınları yaşanabileceğinin altını çizen Hakkan, “DSİ vadinin yeşil alan olarak planlanması yönünde görüş bildiriyor. Burada konut yapılması halinde sel baskınları olabileceğini söylüyor. Belediye ise burada rant projesi yapmaya çalışıyor” dedi.

AKCİĞERLER RANTA KURBAN

Vadilerin Ankara’nın akciğerleri ve nefes alma alanları olduğunu söyleyen Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Tezcan Karakuş Candan, “Vadiler yapılaşmaya açıldığı taktirde temiz havayı bir daha bulamaya biliriz. Kamuya ait olan İmrahor Vadisi de Dikmen Vadisi gibi yapılaşmaların arka bahçesi haline getirilmeye çalışılıyor” diye konuştu.
Vadinin taşkın alanı olduğuna vurgu yapan Candan, “1940 yıllarda burada ciddi taşkınlar yaşanmıştır. Buraları yapılaşamaya açmak katliam anlamına gelir. Katliamın yapıcıları ise AKP Hükümeti ve onun yerel yönetimleridir” dedi. Yerel seçimlerden öncesinde vadinin ranta kurban gittiğinin altını çizen Candan, vadinin yapılaşmaya açılmaması için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.

‘ASALAK DEĞİLİZ’

Mimarlar bölgede bulunan kahvehaneyi de ziyaret ederek köylüleri bilgilendirdi. Vadide yapılacak projeye karşı olduğunu belirten Çiftçi Galip Arslancan, “Köyümüzü ranta açıp, bir yerlere peşkeş çekiyorlar. Biz üreten insanlarız, başkaları gibi asalak değil” diye tepki gösterdi. Yetkililerin kendilerine politik düşünceler yerine insani projelerle gelmesi gerektiğine dikkat çeken Arslancan, “Bataklığın içine bina mı yapılır? Bu kadar milliyetçilik içinde, bu vatan hainliği olmaz. Bunlar kendi kendine ayrı devlet” dedi.
Ziyaret sonrasında ise basına bölgedeki eski kiremit fabrikalarını gezdiren Mimarlar, bu fabrikaların tarihi eser olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Gezi sırasında hafriyatlardan oluşan çevre katliamı ise bir kez daha gözler önüne serildi. (AnkaraEVRENSEL)