Seçim simidi değil kardeşlik böreği

Mesela 45 yaşındaki Silvanlı Ferit var. Çiftçilikle geçinirken köyü yakılıyor Ferit’in. Köyünü bırakıp ilçeye, Diyarbakır’ın Silvan ilçesine doğru başlayan zorunlu göçü Silvan’da geçinecek iş bulamayınca İstanbul’da son buluyor. Zamanında ekmeğini topraktan çıkartabiliyordu, bugün aynı ekmek için İstanbul’un sokaklarında en az yarım gün çöp toplamak zorunda. Karşılığında aldığı yemek ve yol parası da dahil 700 lira, bodrum katındaki evi için verdiği kira ise 350 lira.

Gece saat 03.30’da başladığı mesaisinden ancak ertesi gün öğlen 14.00’te çıkabiliyor Ferit.

“Bir kuru ekmek yiyeydim ama memleketimde olaydım” diyor. Onunla Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku İstanbul 3. Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı Abdullah Levent Tüzel’in çalışmaları sırasında tanışıyoruz. Dün Güngören’de tekstil atölyelerini ziyaret eden Tüzel bir yorgunluk çayı içerken geliyor Ferit. Tüzel’le dertleşiyor. Çavuş dedikleri yöneticisi bağımsızlara oy vereceğini öğrenince “Teröristlere oy vereceksen yarın işe gelme” demiş. Taşeron bir temizlik şirketinde çalışan Ferit, işyerinde Kürtçe konuştuğu için arkadaşlarıyla da sorun yaşıyor. “Sen gelene kadar herkes Türkçe konuşuyor burada, sen niye Kürtçe konuşuyorsun?​” diye tepki gösteriyor işçi arkadaşları.

Tüzel ise Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blokunun tam da bunun için, aynı sorunlarla boğuşup akşam eve aynı ekmeği götüren Türk, Kürt ve bütün milliyetlerden işçilerin ayrımcılık politikalarıyla birbirine düşürülmesisinin artık son bulması, emekçilerin ortak mücadelesi için kurduklarını söylüyor.  

Sonra Ferit mesaiden yeni çıktığı halde iş üniformasını çıkarıyor ve Tüzel ile birlikte çalışmalara katılıyor.

‘İYİ Kİ GELDİ BİZE MORAL VERDİ’

İstanbul 3. Bölge Adayı Abdullah Levent Tüzel seçime birkaç gün de kalmış olsa emekçilerle buluşmaya devam ediyor. Güngören’de tekstil atölyelerini tek tek ziyaret eden Tüzel’i alkışlarla karşılıyor işçiler. Bir tekstil işçisi kadın, “Zor koşullarda çalışıyoruz, ne iyi oldu da geldi, moral oldu bize” diyor. Birkaç işçi genç “vallahi süper oldu” diye fısıldaşıyorlar aralarında.  

Bir başka işçi Edibe, “Bizim tek dileğimiz sizi Meclis’te görmek. Oyumuz zaten sizleredir. Başka kimseye oy vermeyi düşünmüyoruz. Hepimiz köyümüzden göç ederek buralara geldik. Zor şartlarda da olsa çalışıyoruz, hepimiz ekmeğimizin peşindeyiz. Ama kendi memleketimizde çalışmak istiyoruz” diyor.

Edibe 31 yaşında. 1992 yılında köyleri yakılınca İstanbul’a göç etmiş. 3 çocuğunu okutmak için eşiyle birlikte konfeksyonda çalışıyor. Aslında astım hastası, bodrum katında kumaş tozları arasında çalışmak hastalığını tetikliyor. Ama nasıl çalışmasın; işyerinin duvarlarında “1 gün gelmeyenden 3 günlük yevmiye kesilir”, “Sabah geç gelen, akşam geç kaldığı sürenin iki katı mesaiye kalır” yazıyor.

‘TEK DİLEĞİMİZ BARIŞ’

Edibe tabii ki bu emek sömürüsü bitsin istiyor ama Tüzel’den ilk talebi başka: “Tek dileğimiz barış olsun, ne Türkler ne Kürtler ölmesin artık. Sonuçta anne annedir, Türkü, Kürdü olmuyor. Bu kanın artık akmamasını istiyoruz” diyor.

Abdullah Levent Tüzel, genci, yaşlısı, kadını, erkeği yaklaşık 25 kişilik emektar Blok çalışanı ile tekstil atölyelerinden çıkıp esnaf ziyaretlerine devam ediyor. Sırayla esnafla konuşurken bir de bir börekçiyi selamlıyor Tüzel, vitrine bakıp “Kürt böreği mi bu?​” diye soruyor. Güneş altında saatlerce yürünmüş, karınlar aç belli ki. Ama börekçinin cevabı böreğin kendisinden de lezzetli; “Değil vekilim, kardeşlik böreği bu, kardeşlik böreği, barış böreği!”

E gel de yeme şimdi, gel de yeme... (İstanbul/EVRENSEL)

Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku İstanbul 3. Bölge Bağımsız Milletvekili adayı Abdullah Levent Tüzel, Güngören’de tekstil atölyelerini ziyaret etti, Arnavutköy’de ise Tüzel içi miting düzenlendi. 1500 kişinin katıldığı mitingde “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Kürt halkı seninle gurur duyuyor” sloganları atıldı.

Abdullah Levent Tüzel gün boyu yaptığı konuşmalarda, Kürt halkının anadil ve eşit yurttaşlık mücadelesinin Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku ile daha da yükseleceğinin kaydetti.

Başbakan Erdoğan’a tepki gösteren Tüzel, “İşine geldiği gibi konuşan, konuştuklarına karşı geleni de terörist ilan eden ceberrüt, bir iktidar anlayışı, zorba, diktatör bir zihniyet bu ülkeyi 2023 yılına kadar yöneteceğini söylüyor.  Ama Kürt halkı kendi geleceği, çocuklarımızın geleceği önündeki engelin AKP olduğunu gördü” dedi.  

Bu zihniyete karşı mücadelede emekçilere büyük görev düştüğünü vurgulayan Tüzel, “Aradığımız barışı kazanmak için gerçekleri özellikle Tük emekçilerine iyi anlatmamız gerekiyor. Sandıkta önümüze konan bütün barajları sel olup akarak yıktığımızı göstereceğiz. Her bir emekçinin, her bir ezilenin, her bir yok sayılan Kürt anasının, Kürt gencinin oyu, önümüze koyulan duvarlardan bir tuğlanın çekip alınması demektir. AKP, MHP, CHP gibi düzen partilerine verilen her oy ise yeni düşmanlıkların, yeni saldırıların, yeni insan hakkı ihlallerinin, yeni gaz bombası, helikopter ihalelerinin, yeni savaş cephelerinin açılması anlamına gelecektir. O yüzden artık bu ülkede bu partiler iktidar olamamalıdır. Bunu hep birlikte başaracağız” diye konuştu.  

Mitingde BDP Arnavutköy İlçe Başkanı Garip Atış ile BDP PM Üyesi Kemal Parlak da birer konuşma yaptılar.