10 Haziran 2011 04:44

İşkencede ustalık dönemi

Kolluk kuvvetlerinin saldırıları son günlerde işkence derecesinde cereyan ediyor. Başbakan’ın ‘ileri demokrasisinden’ güç alan polisler, dayak, işkence, tehdit gibi yöntemlerle ‘görevlerini yapmayı’ sürdürüyor. Bu konuda uzmanlaşan polis, işkenceyi de ustalıkla, "iz bırakmadan" yapıyor.6 Haziran&

İşkencede ustalık dönemi
Paylaş
Başar Bölük

6 Haziran’da 28 yaşındaki Volkan Karakuş’un başına gelenler, özellikle son dönemlerde polisin halka nasıl kinle saldırdığını gösteriyor.

BURADA NE İŞİN VAR?

Karakuş, saat 20.00 sıralarında Kartal Petrol-İş Mahallesinde bulunan Süleyman Demirel lisesi yakınlarında içinde 4 polisin bulunduğu bir araç tarafından durdurulur. İşten dönmekte olan Karakuş’a ‘Burada ne işin var‘ diyen polisler, ‘Benimle bu şekilde konuşamazsınız’ yanıtı üzerine araçtan inerek Karakuş’un üzerine yürürler.

BABASINI DA DİNLEMEDİLER

Aynı mahallede demir doğrama işinde çalışan Karakuş neye uğradığını şaşırır. Seslerden dolayı Karakuş’un babası da olay yerine gelir. Mehmet Karakuş polislere ‘almayın oğlumu’ der ancak polisler dinlemez. Volkan Karakuş polis otosuna bindirilir.

KARAKOLA DEĞİL TENHA BİR YERE GÖTÜRÜLDÜ

Karakola götürüleceğini sanan Karakuş, Kartal Endüstri Meslek lisesinin tenha olan arka sokağına götürülür. ‘Sen dur, seninle görüşeceğiz’ tehdidiyle araç durdurulur ve aracı kullanan polis arabadan iner. Dışarıdan gözükmemesi için camın önünde durur. Elleri arkadan kelepçeli vaziyette olan Karakuş yanında oturan iki polisin özellikle böbrekleri hedef alınarak yumruklanmaya başlanır, hayaları sıkılır, suratı yumruklanır, gırtlağı sıkılır ve ağza alınmayacak küfürlere maruz kalır. Dayağa küfürler de eşlik eder. Bu işkence bir saat kadar sürer.

Kartal Yavuz Selim hastanesine götürülen Karakuş doktor muayenesinde işkence gördüğünü söylemesine rağmen dikkate alınmaz.

AVUKAT GÖRÜŞME ODASINDA DAYAK

Doktor muayenesinden sonra Kartal merkez karakoluna götürülen Karakuş, üst araması yapıldıktan sonra nezarethane yerine avukat görüşme odasına konulur. İşkence yapan polislerden bir tanesi odaya girerek ‘ben sana vurdum mu ki’ diyerek Karakuş’un ayağına ve kulağına vurmaya devam eder. Karakuş bağırır ve nezarethaneci memur odaya girerek polisi odadan çıkarır.

POLİSE HAKARET ETMİŞ!

Avukatına içeridede de saldırıya uğradığını söyleyen Karakuş, “Kameraların görüş alanı içinde darp edilmedim. Kamera bulunmayan avukat görüşme odasında darp edildim” der. “Bu odaya benim girdiğime ve beni döven memurun girdiğine dair kamera kaydı olabilir” diyen Karakuş, Petrol-İş mahallesinde  bulunan AKP seçim irtibat bürosunun taşlanması olayıyla ilgili ve polis memuruna hakaretten savcılığa çıkarılır.

SORUŞTURMA TALEBİ

Savcılıkaki ifadesinde de, darp edildiğini ve kendisine hakaret edildiği söyleyen Karakuş, işkence ve zalimane davranış izlerinin tespiti ve belgelenmesi konusunda uluslararası uzmanlığı bulunan Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nda yetkili doktorlara muayenesinin yaptırılmasını ister. Karakuş’un avukatları da adli raporu, kamera kayıtlarını ve TİHV raporunu talep ederek, resen soruşturma başlatılmasını talep eder. (İstanbul/EVRENSEL)


İŞKENCEYİ YAŞAYANLAR ANLATTI

HOPA’da yaşanan olayları ve polisin emekli öğretmen Metin Lokumcu’yu öldürmesini Ankara’da protesto etmek isteyen ve gözaltına alınanlar polis tarafından gördükleri işkenceyi anlattılar. Gözaltında oldukları süre boyunca işkence görmüş olanlar, dün Mülkiyeliler Birliği’nde düzenlenen bir basın toplantısında uğradıkları hakaretlerin ve kadınlara uygulanan cinsel şiddetin çok yoğun olduğuna dikkat çektiler.

‘BAŞBAKAN DAHİL TÜM YETKİLİLERE SORUŞTURMA AÇILMALI’

İHD, TİHV, TMMOB, KESK, SES, ÇHD’nin de destek verdiği toplantıda konuşan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, yapılan işkencelerle ilgili sadece Ankara’daki yetkililere değil, bunun emrini veren Başbakan’a da derhal soruşturma açılması gerektiğini belirtti. Bakkalcı, işkencecilerin ve cinsel tacizcilerin Ankara’da sokaklarda resmi kıyafetlerle dolaştığına dikkat çekerek, bu insanların yakalanması ve yargılanması gerektiğine dikkat çekti. Bakkalcı, özellikle kişinin alıkonulmasından itibaren uygulanan her türlü muamelenin işkence olduğunu ve bunun “orantısız güç kullanımı” olarak yansıtılmasının yanlış olduğundan bahsetti.  

CİNSEL TACİZ VE HAKARETLER

İşkence görenlerden Özden Kaya, takılan plastik kelepçelerin özellikle daha fazla sıkıldığını, kendilerinin yüzlerine vurmamaları için ve iz kalmaması konusunda eğitimli oldukları halde yüzlerine yumruk atıldığını, en çok da kafalarına vurulduğunu anlattı. Dayaklardan daha çok hakaretlerin uygulandığına ve özellikle kadınlara yönelik cinsiyetçi küfürlerin sıklıkla kullanıldığına  dikkat çeken Kaya, polislerin işkenceyi kendilerinde hak gördüklerini ifade etti.

BES Danıştay temsilcisi Hacı Özkan ise yaşadığı işkenceleri anlatırken gözyaşlarına boğularak sinir krizi geçirdi. Özkan ağlayarak, “Ben anama bana yaptıklarını anlatamadım. Acaba işkenceciler analarına söyleyebilmiş midirler” diye bağırdı.

Ezgi Şahingöz ise metal kelepçe ile gözaltına alındıklarını,özellikle kadınlara yönelik cinsel tacizin çok yoğun olduğunu, kendisinin de bu küfürlere ve saldırılara maruz kaldığına kaydetti. Şahingöz, beli, omurgası ve başındaki ağrıların artarak devam ettiğini belirtti. BES Ankara 2 No’lu Şube yöneticisi Hüseyin Gölpunar, kendisinin engelli olduğunu  belirtmesine rağmen polis şiddetinin daha da artırıldığını söyledi.

‘POLİSLER BİRBİRLERİNE  DAHİ SALDIRDILAR’

Üniversite Öğrencisi Serhat Ertuğrul ise polislerin hızlarını alamayarak birbirlerine dahi şiddet uyguladıklarını anlattı. KESK Merkez Yönetim Kurulu üyesi İlhami Şahbaz, yerlerin değişmesine rağmen şiddetin, tacizin, küfrün azalmadığını ve değişmediğini, zihniyetin aynı olduğunu belirtti. Şahbaz, “Bunlarla mücadele etmek için toplu mücadeleyi büyütmekten başka çaremiz yoktur” dedi.

TTB Başkanı Eriş Bilaloğlu da, bu olayların yaşandığı sürecin doğrudan Başbakan tarafından yürütülen bir süreç olduğunu kaydetti.

Ankaralı sanatçılar ise sanat emekçileri olarak mücadeleye dahil olduklarını kaydederek, tüm sanatçılara ve örgütlere tepki gösterme çağrısı yaptılar. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kampana işçilerinin vaatlere karnı tok

SONRAKİ HABER

Kadınlar kendileri için oy kullanacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...