15 Ocak 2014 17:36

‘Kürtler yeni bir Lozan’ı kabul etmeyecektir’

KCK Cenevre 2 öncesi, uluslararası topluma yazılı bir açıklama ile çağrıda bulundu. Rojava Kürtlerinin demokratik siyasi iradesiyle, ayrı bir güç olarak Cenevre'ye katılmak istemesinin en doğal hakkı olduğu kaydedilen açıklamada, yüz yıldır Lozan'ın acısını yaşayan Kürtlerin Cenevre 2'nin yeni bir Lozan olmasını kabul etmeyeceğinin altı çizildi.

‘Kürtler yeni bir Lozan’ı kabul etmeyecektir’
Paylaş

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Cenevre 2 öncesi, uluslararası topluma yazılı bir açıklama ile çağrıda bulundu. 3 milyondan fazla nüfusa sahip Rojava Kürtlerinin demokratik siyasi iradesiyle, ayrı bir güç olarak Cenevre'ye katılmak istemesinin en doğal hakkı olduğu kaydedilen açıklamada, yüz yıldır Lozan'ın acısını yaşayan Kürtlerin Cenevre 2'nin yeni bir Lozan olmasını kabul etmeyeceğinin altı çizildi. KCK, çağrıcı devletlere "Kürtlerin dışlandığı bir toplantının meşruiyeti daha baştan kabul edilmeyecek bir konuma düşecektir" uyarısında bulundu.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, İsviçre'nin Cenevre kentinde 22 Ocak tarihinde yapılacak olan Cenevre 2 toplantısı öncesi uluslararası topluma çağrıda bulunulan bir açıklama yayımladı. "Kürtler Bağımsız Bir Güç Olarak Kabul Edilmiyor" başlığıyla uluslararası topluma mesaj verilen açıklama Fırat Haber Ajansı'nda (ANF) yer aldı.

Suriye'nin geleceği konusunda yapılacak olan İkinci Cenevre toplantısının yeni Suriye'nin şekillenmesinde rol oynayacağının bununla birlikte özellikle ABD, Rusya ve Fransa'nın anlaşmasının bir uzlaşmanın yaşanacağı biçiminde değerlendirildiği belirtilen KCK açıklamasında "Ancak mevcut rejimin ve muhalefetin görüşlerinin birbirine yakınlaştırılmayacak kadar uzak olduğu da bilinen bir gerçekliktir. Her iki gücün de iktidar savaşı vermesi, onların çözümleyici bir konumda olmadıklarını göstermektedir. Suriye'de iktidar ve hegemonya peşinde koşmayan, sadece demokratikleşme ve toplumun güç olmasını isteyen Kürtler ise, Cenevre'ye bağımsız bir güç olarak alınmak istenmemektedir. Bu durum Cenevre toplantısından Suriye'nin demokratikleşmesi ve barış doğrultusunda olumlu sonuç çıkma umudunu da çok azaltmış bulunmaktadır" tespitlerinde bulunuldu.

'ÖZGÜR VE DEMOKRATİK YAŞAMI KURAN TEK GÜÇ KÜRTLER'


Suriye'de halklar ve toplulukların özgürlük ve demokrasi için ayağa kalktıklarını, ancak bugün özgürlük ve demokrasi için mücadele veren ve gerçekleştirdiği devrimle özgür ve demokratik yaşamı kuran tek gücün Kürtler olduğunun altı çizilen açıklamada; "Dünyada Rojava Devrimi olarak bilinen bu devrim, özgürlükçü ve demokratik karakteriyle Suriye halklarına örnek olmakta ve büyük umut vermektedir. Rojava'da Kürtlerin gerçekleştirdiği devrim, Suriye'de tüm halkların ve dinsel toplulukların özgürce yaşayacağı bir demokratik sistem öngörmektedir. Bu karakteriyle sadece Suriye'nin değil, Ortadoğu'daki tüm siyasi ve sosyal sorunların çözümüne örnek bir model teşkil etmektedir. Bugün dünyada demokrasi denilince en başta da farklı tüm toplulukların kendi kendini yönetmesi akla gelmektedir. Gerçek demokratikleşme artık böyle gerçekleşmektedir. Suriye çok farklı etnik ve dinsel toplulukların coğrafyasıdır. Bunların kendi kendini yönetmesi, özgür ve demokratik yaşamlarını kurma hakları vardır. Suriye artık merkeziyetçi bir devlet yapılanmasıyla yönetilmeyecek kadar farklı etnik ve dinsel topluluklara sahiptir. Rojava Devrimi daha şimdiden farklı etnik ve dinsel toplulukların kendi kendini yönetme gücüne ulaştığı bir demokratik yaşam gerçekleştirme yolunda büyük adımlar atmıştır" ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, "Ortadoğu'nun dördüncü büyük halkı olan Kürtlerin dört parça Kürdistan'da 45 milyon nüfusa sahip olduğu" da vurgulandı. Bu vurgu devamında Kürtlerin tüm ülkelerde sınırlara dokunulmadan tüm halklarla yana yana, özgür ve demokratik temelde yaşamak istediği, bu arzularını da Rojava'da güçlü bir biçimde ortaya koyduğu ve Demokratik Suriye'nin güçlü bir temeli ve parçası olmak istediği kaydedildi.

'KÜRTLERİN, İRADESİNİ TANIMAYAN BİR YAKLAŞIMI KABUL ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL'

Üç milyonu aşkın nüfusuyla Suriye'nin ikinci temel halkı olan Kürtlerin, üç kanton olarak özgür ve demokratik yaşam içinde Suriye halklarıyla demokratik Suriye'de birlikte yaşama iradelerini ortaya koyduğu belirtilen açıklamanın devamında şunlar ifade edildi: "Ancak Kürtlerin bu iradesini şu andaki muhalifler kabul etmemektedir. Mevcut muhalifler BAAS iktidarından farklı bir tutum ortaya koymamaktadırlar. Kürtlerin kazanım elde etmesini istemeyen Türkiye'nin belirttiği 'Suriye'de yeni iktidar belirlensin, ondan sonra konuşuruz' gibi Kürt halkını ciddiye almayan bir tutum göstermektedirler. Şimdiye kadar varlığı kabul edilmeyen ve başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri tarafından kültürel soykırıma uğratılmak istenen Kürtlerin, iradesini tanımayan bir yaklaşımı kabul etmesi mümkün değildir. Bu açıdan Kürtler Cenevre'ye bağımsız ve demokratik bir muhalif güç olarak katılmak istemektedirler. Kürt halkı; haklı demokratik talepleri, örgütlülüğü ve ortaya koyduğu demokratik siyasi iradesiyle bunu hak etmiştir. Şimdiye kadar yok sayılan ve kültürel soykırıma uğratılmak istenen bir halkın Suriye'nin demokratikleşmesini isteyen bağımsız, demokratik bir güç olarak Cenevre'ye katılmak istemesi en doğal hakkıdır."

'CENEVRE'NİN MEŞRUİYETİ DAHA BAŞTAN TARTIŞILIR HALE GETİRİLDİ'

Uluslararası topluma verilen bu mesaja rağmen, Cenevre'ye tüm tarafları katılmaya çağıran ülkelerin Kürtlerin bu talebini dikkate almadığına dikkat çekildi. Bu yaklaşımla çağırıcı ülkelerin 3 milyondan fazla nüfusa sahip Kürt halkının ve bu üç kantonda yaşayan farklı halkların iradesi reddettiği üzerinde durulan açıklamada, "Böylece Cenevre 2 tüm Suriye halklarının iradesini temsil etmeyen bir konuma düşürülmüş olmaktadır. Suriye'nin demokratikleşmesine güç katacak ve yeni Suriye'nin kurulmasında önemli rol oynayacak Kürtler dışlanarak Cenevre'nin meşruiyeti daha baştan tartışılır hale getirilmiş bulunmaktadır" denildi.

KCK açıklamasında Lozan hatırlatmasında da bulunuldu. Kürtler yüz yıldır Lozan'ın acısını yaşadığı belirtilerek, bu konuda şunlar söylendi: "Bu nedenle Cenevre 2'nin yeni bir Lozan olmasını kabul etmeyeceklerdir. Kürtlerin katılmadığı bir toplantı Kürtlerin iradesini yansıtmayacağından Kürtler tarafından kabul edilmeyecektir. Suriye'nin demokratikleşmesi ve istikrarı konusunda bu derece sorumsuz yaklaşanların kararlarına ortak olmayacak ve bu kararları tanımayacaktır."

Cenevre toplantısına tarafları ve ilgili devletleri çağıran siyasi güçleri bu kararları konusunda bir daha düşünmeleri ve Kürtlerin katılmasını sağlayarak Cenevre 2'yi güçlendirecek ve meşru kılacak adımları atma çağrısı yapılan KCK açıklaması "Bağımsız bir heyetle Cenevre'ye katılan Kürtler, toplantıyı çok güçlendireceği gibi, katılmadıkları takdirde Cenevre 2 daha baştan tutarsız, iradesiz, etkisiz ve meşruiyeti kabul edilmeyecek bir konuma düşecektir. Suriye'nin geleceği ile ilgili bir toplantıya demokratikleşmenin en temel gücü olacak Kürtlerin katılmaması, daha baştan Suriye'nin demokratikleşmesinin boşa çıkarılması anlamına gelmektedir. Bunun sorumlusu da Kürtleri dıştalayan güçler olacaktır" ifadeleriyle son buldu. (DİHA)
 

ÖNCEKİ HABER

Kurtalan\'da \'KCK\' gözaltıları

SONRAKİ HABER

Kırılgan 5’linin birincisi: Türkiye

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...