Hamile işçi kapı önüne kondu

1977 yılında kurulan ve bugün dünyanın birçok ülkesine ihracat yapan Makel Şirketler Grubu, elektrik malzemeleri üretimiyle başladığı yolculuğuna grup priz üretimiyle devam ediyor. Kâr oranlarını sürekli artıran ve sürekli büyüyen fabrika 45 bin metrekare alan üzerinde faaliyet gösteriyor. 30’un üzerinde ülkeye yaptığı ihracatla bu alanda lider konumda olan Makel’in birçok başarı belgesi de var.

Bu başarı öyküsünün altında ise yoğun bir emek sömürüsü var. Sabah 08.00’de iş başı yapan işçiler, akşam 18.00’e kadar çalıştırılıyorlar. Asgari ücretin geçerli olduğu fabrikada ağırlıklı olarak genç ve kadın işçiler var. Ve Makel büyüdükçe işçilerin haklarının kısıtlanması gündeme geliyor. Buna karşı sendikalaşmak isteyen işçiler ise hemen kapı önüne kondu.

6 İŞÇİ İŞTEN ATILDI

Fabrika yönetiminin yeni hedefi tüm bölümlerin taşeronlaştırılması. Bunun için seçimin hemen ardından kadrolu işçilere girdi çıktı yaptırılarak, bu işçiler de taşeron firmaya alınacak. Bunun çalışmaları şimdiden başladı. “Bir bölüm tamamen kapatılacak” gerekçesiyle 6 işçi işten atıldı. Üstelik atılan işçilerden 2’is kadındı ve ikisi de hamileydi. İşçiler bu işten atmanın bir çok fabrikada olmayan ama Makel’de bulunan kreşin de göstermelik olduğunu gösterdiğini söylediler. İşçiler idari personel dışında kalanların kreşi kullanamadığına dikkat çektiler. (İstanbul/EVRENSEL)

BU CESARETİ NEREDEN ALIYORLAR?

Makel’de “Ya hamile kalma, ya da işinden ol” anlamına gelen ve iş yasalarına aykırı olan bu işten atma karşısında Kıraç’ta bulunan İşçi Sendika Dayanışma Merkezi, işçilere yasal haklarını hatırlatmak üzere bildiri dağıttı. Bu sırada fabrikanın personel müdürü olduğunu söyleyen kişi panik halde kapı önüne gelerek işçilere “Okuyun okuyun, bu dağıtılanları okuyun” demeye başladı. Bir yandan okuyun diyen bir yandan işçilerin elinden dağıtılan bildirileri toplamaya çalışan müdür, bir süre sonra bildiri dağıtanların yanına gelerek “Sizde Allah korkusu var mı?​” diye sordu. “Ya sen de?​” yanıtını aldıktan sonra fabrika önünü terk etmek zorunda kaldı.

Peki fabrikada yaşanmış olan ve tüm işçiler tarafından bilinen bir gerçeği bile inkar edecek, yaşananlara haksızlık diyenleri yalancılıkla suçlayacak kadar ileri gidebilecek bu cesareti nereden alıyorlar? İşçilerin buna yanıtı şöyle: “Daha yakın zamanda ardı ardına hükümetin bakanları fabrikayı ziyaret ettiler.” AKP’li bakan ve milletvekillerinin uğrak yerlerinden biri Makel.

TEK ÇARE BİRLİK OLMAK

İşçi Sendika Dayanışma Merkezi’nden konuyla ilgili yapılan açıklamada, Makel’in işçilerin emeği üzerinden önemli başarılar elde etmiş bir firma olduğu belirtildi. Böylesi bir fabrikada işçi çıkışlarının yaşandığı, hatta iki hamile işçinin işten atılarak iş yasalarının bil eayaklar altına alındığı kaydedilen açıklamada, “İşçi Sendika Dayanışma Merkezi olarak yaşanan bu usulsüzlüklere sessiz kalmayacağız. Takipçisi olacağız. İşçi arkadaşlarımızın yaşananlarla ilgili dayanışma merkezimize başvurmaları halinde birlikte yaşananlara müdahale edebiliriz” çağrısında bulunuldu. İşçi sınıfının örgütlenip birleşmekten başka çaresinin olmadığına vurgu yapılan açıklamada, “Yaşanan hukuksuzluğa karşı birlik olmadan haklarımızı koruyamayız. Bu nedenle Makel işçisi kardeşlerimizi de birlik olmaya, birlikte hareket etmeye çağırıyoruz” dendi. Dayanışma Merkezi’nin içinde yer alan 20 fabrikadan işçiler, sendikacılar ve avukatlarla fabrikalarda yaşanan her türlü hukuksuzluğun karşısında olacağı ifade edilen açıklamada, Çalışma Bakanlığı yetkililerine de yaşananlara karşı harekete geçme çağrısı yapıldı.