Yeldeğirmeni'nde esnafla dayanışma kampanyası
Bugünlerde Kadıköy’deki Halitağa Caddesi’nden Karakolhane Caddesi’ne doğru yürüdüğünüzde yol boyunca fırının, turşucunun, berberin, kuruyemişçinin bakkalın, manavın, kasabın, pastanenin, nalburun camlarındaki rengarenk afişler karşılar sizleri…
Yeliz TEMÜRTÜRKAN
İstanbul
Bugünlerde Kadıköy’deki Halitağa Caddesi’nden Karakolhane Caddesi’ne doğru yürüdüğünüzde yol boyunca fırının, turşucunun, berberin, kuruyemişçinin bakkalın, manavın, kasabın, pastanenin, nalburun camlarındaki rengarenk afişler karşılar sizleri…
İşte bu afişler Yeldeğirmeni Dayanışması’nın uzun zamandır forumlarda konuştuğu esnaf kampanyasının ilk adımı… Yine bir Pazartesi günü forumda dayanışmanın, halkla buluşmasının önemli ayaklarından biri olan mahalle esnafı için kampanya başlatma kararı alınmıştı. Yeldeğirmeni’nin yakın bir gelecekte kentsel dönüşümün kurbanı olacağı açık… İlk iş ise esnafın yok edilmesi, mahalle dokusunun bozulması olacak. Zaten AVM’ler, süper market zincirleri karşısında ayakta duramayan mahalle esnafı gerçekleştirilmek istenen dönüşümün ilk kurbanı olacak.
Yeldeğirmeni Mahallesi ise İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden biri. Kendine has bir dokusu var. Halitağa Caddesi’ndeki çeşmeden Karakolhane Caddesi’ne girip yol boyu yürüdüğünüzde mahalle esnafıyla, tarihi yapılarıyla, kilisesi, camisi ve havrasıyla, denize açılan upuzun sokaklarıyla diğer mahallelerden farklı olduğu rahatlıkla hissediliyor. Gerçi mahallenin en eski esnaflarından Yufkacı Hasan amcanın anlattığına göre 5-10 yıl önce hemen her sokakta onlarca irili ufaklı bakkal varmış. İlişkiler o zamanlar daha da sıcakmış. Bütün esnaf birbirine güvenir, mahallede herkes birbirini bilirmiş.
Yine de bir mahalleyi mahalle yapan en önemli unsurlardan biridir esnaf. Bazen yol bilmediğinizde bir pusula, bazense sıcak bir çay ve muhabbetin eksik olmadığı bir köşe, yağmurda tentesinin altına sığındığınız şemsiye, evinizin anahtarını güvenle bırakabileceğiniz bir komşu, paranız çıkışmadığında ‘sonra verirsin’ cümlesini hâlâ duyabileceğiniz en büyük dostunuzdur.
Mahalle esnafı ile dayanışma kampanyası başlatan Yel değirmeni Dayanışması’nın kampanya şiarı ise şöyle: “Ne AVM, ne süper market, mahalle esnafından alış-veriş et.”
Kampanyayı duyunca heyecanlanan ve afişleri alıp hemen camlarına asan mahalle esnafı bu dayanışmanın kaybolmaya yüz tutan dostluk ve komşuluk ilişkilerini yeniden canlandıracağına inanıyor.
Mahalle kasabı, bu dayanışmanın olumlu işler yapacağına inandığını ilk iş olarak ise doğaya zararlı naylon poşetlerden biran evvel vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Önerisi ise zaten hazır; eskiden olduğu gibi file veya bez çantaların yaygınlaşması… Dayanışmanın bu işe ön ayak olması…
Birkaç hafta sonra Yeldeğirmeni’ne yolunuz düşerse bu gördüğünüz afişleri bir bez çantada, mahalle esnafından alışveriş yapan insanların omzunda görürseniz şaşırmayın…
CAFERAĞA DAYANIŞMASI DA BİR BİNAYI İŞGAL ETTİ
Gezi direnişinin ardından oluşan forumlardan Yoğurtçu Parkı Forumu'nca oluşturulan Yeldeğirmeni Dayanışması, daha önce Kadıköy'de kullanılmayan bir binayı işgal edip sosyal bir merkeze çevirmişti. İşgal edilen binayı “komünal” yaşamın benimsendiği bir merkez haline getiren Yeldeğirmeni Dayanışması'nın ardından, yine Kadıköy'de kurulan Caferağa Dayanışması da Bahariye Hacı Sükrü Sokağı'nda bulunan boş bir binayı işgal etti. İşgal öncesinde polisler ile kısa süreli gerginlik yaşayan mahalle sakinleri, ardından binaya girerek temizliğe başladı.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
