09 Ocak 2014 06:00

Patronlara karşı işçilerin adayıyız

Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte partilerin adayları da bir bir açıklanıyor. Birçok kentte ve ilçede kimin aday olacağı ya da gösterileceği tartışmasında artık son noktaya gelindi. İşçi havzası olan Menemen’de, şehri yönetmeye aday olanlar arasında iki genç işçi var.

Patronlara karşı işçilerin adayıyız
Paylaş

Turan KARA
İzmir


Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte partilerin adayları da bir bir açıklanıyor. Birçok kentte ve ilçede kimin aday olacağı ya da gösterileceği tartışmasında artık son noktaya gelindi. İşçi havzası olan Menemen’de, şehri yönetmeye aday olanlar arasında iki genç işçi var. Kenti yönetmeye aday olan iki işçi, insanca yaşama ve çalışma koşulları için Savranoğlu Deri fabrikasında sendika mücadelesi yürütmüşler. Fabrikanın çevreye yaydığı pisliklere karşı sağlıklı ve temiz bir Menemen için de mücadele eden deri işçileri Sevim Özcan ve Aydın Gençaslan, Halkların Demokratik Partisinden (HDP) kenti yönetmek için kolları sıvadı.

DİRENİŞ DOSTU DÜŞMANI GÖSTERDİ

Savranoğlu’da Deri-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan işçiler yaklaşık bir yıl süren bu direnişte dostu da düşmanı da görmüş tanımış. Fabrikanın işçilerin haklarını tanımadığı gibi çevreyi de kirlettiğini ve ruhsatsız olduğunu o dönem anlatmaya çalışan işçilere Menemen Belediyesi kulaklarını tıkamış. Fabrikanın muhasebecisi aynı zamanda Menemen Belediyesinin CHP’den belediye meclis üyesiymiş ve Menemenliler yerine patronuna sadakat göstermiş. İşçiler direnişleri sırasında üyesi oldukları AKP’ye de gitmiş. AKP’den kimi yöneticiden “Bakarız”, kimisinden de “Tüzüğümüzde böyle bir şey yok” cevabını almışlar. Sevim Özcan ve Aydın Gençaslan, şimdi tüm bu haksızlıklara, halka ve işçilere kulak tıkayanlara karşı açıktan mücadele etmenin zamanı olduğunu düşünerek aday olduklarını dile getiriyorlar.

15 YAŞINDAN BERİ İŞÇİLİK YAPIYOR

14 yaşında ailesiyle Urfa’dan İzmir’e gelen Sevim Özcan, 15 yaşından beri işçilik yapıyor. Çalıştığı için rakipleriyle eşit şartlarda yarışamayacağına dikkat çeken Sevim Özcan “Buna bir de kadın olmak ve küçük bir kız çocuğuna sahip olmanın zorluklarını eklemek gerekiyor” dedi.  Eşinin ağır iş kolu olan demir-çelikte çalıştığını ve genelde mesaiye kaldığı için eve geç saatte, bitap bir halde geldiğini söyleyen Özcan  “Bu nedenle çocuğun bakımı ve evin işleri bana kalıyor. Bu da bir mücadele sonuçta. Hep birlikte çalışarak  hepsinin üstesinden gelinir.”  

İŞÇİLERİN CESARETE İHTİYACI VAR

Aday olması için Emek Partisinden arkadaşlarının kendisini cesaretlendirdiğini belirten Özcan, “Bence işçilerin cesaretlendirilmeye, desteğe, yardımlaşmaya ihtiyacı var. İşçiler zengin değil, zamanı yok, enerjisi de kalmıyor. Nasıl seçim çalışması yapacak, aday olacak” diyor.

Dayanışma ile bunların aşılacağını dile getiren Özcan, “Direnişte dayanışmanın, birlikte mücadelenin önemini gördük ve yaşadık. İzmir’den mücadeleci kesimler geldi, patrona karşı direndik. Şimdi de dayanışma içinde olmalıyız. Şimdi de patronlara karşı mücadele ediyoruz ama sadece birine karşı değil, neredeyse hepsine birden.”

‘AKP ÜYESİYDİM İSTİFA ETTİM’

Önceden AKP üyesi olan Özcan, fabrikadan da birçok arkadaşını AKP’ye üye yapmış. “Ama pişmanım. Direniş zamanında çok iyi gördük kimin ne olduğunu ve AKP’den istifa ettim” diyor.  ‘Niye istifa ediyorsun’ diye sorduklarını “Tüzüğünde işçileri, hele de üyesini desteklemek olmayan bir partide niye kalayım” cevabını verdiğini söyleyen Özcan “İstifa ettikten sonra Emek Partisine üye oldum. Beklentisiz, ayrım yapmadan, tüm olanaklarıyla dayanışmada bulundular” diyor. CHP ile ilgili ise “Zaten belediye CHP’nin yönetiminde. Fabrika çevreyi kirlettiği ve ruhsatsız olduğu halde fabrikayı kapatmadılar. Bununla da kalmayıp eylem yaptığımız için bizi, işçileri polise şikayet ettiler” diyen Özcan, yarım kalan mücadelelerini sürdürmek gerektiğine inandığını ve bunun için aday olduğunu belirtiyor.

BELEDİYELER HALKA HESAP VERMELİ

Kadınların sosyal yaşama daha fazla katılmalarını sağlayacak, çocuk bakımı ve eğitiminde destek görecekleri çeşitli merkezlere ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Özcan “ Belediye ayrı bir yerde halk ayrı bir yerde olmaz. Belediyeler halkın yaşamını kolaylaştırmak için projeler hazırlamalı” diyor.  Halkın belediye yönetimlerin kendilerine hesap vermesi gerektiği bilincinde olmadığını belirten  Özcan,  “Mesela bir AKP veya CHP olsa işin kolay. ‘İş verilecek’ ya da ‘İşin düştüğünde bize gel’ demen üye yapman için veya oyunu alman için yeterli. Ama insanlara hakkımız için birleşelim, isteyelim deyince zor geliyor. Ama biz insanlara hakkımız olanları anlatmak için çalışacak ve hakkımız olanı almaya çağıracağız” diye anlatıyor.

‘ÜLKEYİ DE BELEDİYEYİ DE EMEKÇİLER YÖNETMELİ’

Savranoğlu’da direnişinin örgütleyicilerinden ve ilk işten çıkarılan işçilerin olan Aydın Gençaslan, “Sadece anayasal hakkımız olan sendikalaşma mücadelesi vermedik. Temiz bir çevre mücadelesi de verdik. Sadece AKP kapıyı göstermedi, CHP de bir şey yapmadı. Ankara’ya Kılıçdaroğlu’ya kadar gittik. Buradaki belediye CHP’li olmasına rağmen sorunları görmezden geldi, topu büyükşehire attı. Belediye Başkanı Tahir Şahin söz verdi ama tutmadı. Üstelik zabıtaları üstümüze saldı” diyerek direniş sürecinde yaşadıklarını dile getiriyor.

ÜLKEYİ DE EMEKÇİLER YÖNETMELİ

İşverenin “Adalet yoksa işgal edeceğiz” sloganı nedeniyle dava açması üzerine CHP’li belediyenin patrona görüntü temin ettiğini aktaran Aydın Gençaslan, Emek Partisinin ise sürecin başından sonuna kadar kendileri ile birlikte olduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin dört bir yanından İzmir’e kampa gelen Emek Gençliği üyelerinin kendilerine uğramadan geçmediğini hatırlatan Aydın Gençaslan, “Bizi kamplarında onur konuğu yaptılar. Bu süreçte bizimle beraber olanların pek çoğunun şimdi HDP’de olduğunu gördüm. 18 farklı kurum bir araya gelerek, fikir ve ilke birliği yapmış. Burada farklılıkların birlik içinde süreceğini düşünüyorum. Seçimlerde bizim de söyleyeceğimiz sözümüz olmalı. Ülkeyi de belediyeyi de emekçiler yönetmeli, bunun önemini direnişte gördük” diyerek bu yüzden HDP’den aday olduğunu belirtiyor.

‘HDP ÖNEMLİ BİR GÜÇ’

HDP’nin ciddi bir güç olduğunu, diğer partiler gibi rant ve paylaşım için değil emek ve özgürlük için HDP’de bir araya gelindiğini söyleyen Gençaslan, özellikle gençlerin burada birleşmesi gerektiğini düşünüyor. Her partinin seçimler öncesinde gençlere iş sözü vererek gençleri kandırdığını ve umutlarını sömürdüğünü söyleyen Gençaslan, “Seçimlerden sonra seçilen kim olursa olsun kimseyi tanımıyor, verdiği sözleri hatırlamıyor. Bizler seçimlerden sonrada mücadele edecek bir birlik kurarsak kazanım elde etmiş oluruz” diyor. Menemen’de ağırlıkla işçilik ve tarımla uğraşılmasına rağmen belediyenin bu konularda hiç bir şey yapmadığını anlatan Gençaslan, belediyede tüccar mantığıyla iş yapılıyor ve halkın yaşamını kolaylaştırmak için adım atılmıyor görüşünde. Gençaslan, kazanmaları durumunda halkın eve emekçilerin taleplerini belediye meclisinde dile getireceklerini ve sorunların çözümü için çalışacaklarını ifade ediyor.

ÖNCEKİ HABER

Irak ve Suriye’de IŞİD’e karşı savaş

SONRAKİ HABER

Yemek menüsü dört çeşit böcek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...