'Nereye gidersen git, bu yaşadıklarını unutamayacaksın'

Sincan Çocuk Cezaevi'nden İzmir Şakran Cezaevine sürgün edilen çocuklarla görüşen avukatlar çocuk mahpusların yaklaşık elli gardiyanın saldırısı ile işkenceye maruz bırakıldığını söyledi. Yaşadıkları işkenceyi avukatlara anlatan çocukların kendilerine işkence yapan başgardiyanın çocuklardan birine 'nereye gidersen git, bu yaşadıklarını unutamayacaksın' dediğini dile getirdi.

İzmir TAY-DER, İHD ve ÇHD üyeleri, Şakran Çocuk Cezaevi'nde bulunan 4 çocuk tutsağın durumuna dikkat çekmek için İzmir TAY-DER binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İzmir ÇHD üyesi avukat Dinçer Çalım, İzmir TAY-DER üyeleri Musa Karbadağ ve Mahsun Koç, İzmir İHD üyeleri Ahmet Alagöz ve Av. Gurbet Uçar katıldı. Toplantıda konuşan Uçar, Sincan Çocuk Cezaevi'nde bulunan M.K., M.H.A., H.E. ve F.T. adlı çocuk tutsakların yaklaşık elli gardiyanın saldırısı ile işkenceye maruz bırakılarak apar topar Şakran Çocuk Cezaevine sürgün edildiğini hatırlatarak, Şakran Çocuk Cezaevi'ne sürgün edilen çocuklarla yaptıkları görüşme neticesinde çocukların işkenceye maruz kaldıklarını tespit ettikleri belirtti.

Çocuk tutsaklarla yapılan görüşmenin ayrıntılarını anlatan Uçar, "H.E. isimli çocuk mahpusun hasta olması sebebiyle ayakta sayım vermemesini bahane eden gardiyanlar odanın içerisinde bulunan çocuklara saldırmaya başlamış, çocukları darp etmişlerdir. Diğer odada bulunan çocuklar duydukları sesler sebebiyle endişelenmiş ve kapılara vurarak gardiyanları odalarına çağırıp bilgi almak istemişlerdir. Ancak gardiyanlar diğer odada bulunan çocuklara da saldırıp darp etmiş, odanın içerisine biber gazı ve tazyikli su sıkmışlardır. Çocuklar gardiyanların kendilerini coplarla ve banyolarda bulunan demir borularla dövdüklerini söylemektedir.

'BORULARLA AYAKLARINA VURMUŞLAR'

Yine çocuklardan birine karavana için kullanılan bir kazan fırlatılmış, bu kazan çocuğun kafasına çarpmıştır. Çocuklar, özellikle yere düşürmek için kaval kemiklerine demir borularla vurulduğunu ifade etmektedir. Yine gardiyanların elleri ile çocukların gözlerini kapattıkları, kollarını arkaya doğru ters bir şekilde çevirdikleri ve ağız bölgelerine/dişlerine özellikle vurdukları da anlatımlar arasında yer almaktadır. Çocukların neredeyse tamamı yere yatırıldıktan sonra gardiyanlar tarafından tekmelenmiş, kafalarına ayakkabıları ile basılmıştır. Görüşme yapılan çocuklardan biri gardiyanların üzerlerinde sigara söndürdüğünü beyan etmiştir. Daha sonra tüm çocuklar ters kelepçe takılarak ve ayakları da kelepçelenerek süngerli oda denilen hücrelere alınmışlardır" dedi.

'SİSTEMLİ İŞKENCE YAPILMIŞ'

Yaklaşık iki gün süngerli oda denilen hücrelerde tek başına tutulan çocuk tutsakların, bu süre boyunca kendilerine yatak dahi verilmeden ters kelepçe ile yerde yatmak zorunda bırakıldıklarına dikkat çeken Uçar, "Olaydan bir gün önce bizzat kurum 1. müdürü tarafından çocuklar tehdit edilmişlerdir; 'size gününüzü göstereceğim, sizi koridorlarda yerlerde sürükleteceğim' şeklinde tehditler savrulmuştur. İki gün sonra ise çocuklar gardiyanların şiddetli ve sistemli işkencesi ile karşılaşmışlardır" şeklinde konuştu. Anlatımlara göre; özellikle "uzun boylu, iri yapılı, beyaz saçlı, ela gözlü" bir Başgardiyan tarafından çocuklara işkence yapılmış ve bu kişi tarafından diğer gardiyanların da işkenceye katılmalarına öncülük edilmiş olduğunu belirten Uçar, "Bahsi geçen başgardiyan çocuklardan birine 'nereye gidersen git, bu yaşadıklarını unutamayacaksın' şeklinde tehdit etmiştir. Çocuklar kendilerine saldıran gardiyanların sayılarının elliye yakın olduğunu ve aralarında başgardiyanların da bulunduğunu belirtmektedir. Cezaevinden çıkarılmaları esnasında da gardiyanların hakaretlerine ve saldırısına maruz kalan çocuklar bu şekilde ring araçlarına bindirilmişlerdir" diye belirtti.

'DOKTOR KONTROLÜ YOK'

Sincan Çocuk Cezaevi'nden Şakran Çocuk cezaevine sürgün edilen çocuk tutsakların, Şakran Çocuk Cezaevine girişte çocukların tamamının "çıplak arama" işkencesine maruz bırakıldığını aktaran Uçar, "Çocuklar, cezaevi girişinde ve sonrasında herhangi bir hekimle karşılaşmamışlardır. Üzerlerinde yoğun darp izleri ve fiziksel yaralanmalar olmasına rağmen hâlâ hekim kontrolünden geçirilmemişlerdir. Çocuklar burada doğrudan tekli hücrelere konulmuşlardır. Tarif edildiği kadarıyla tek kişilik hücrelerde sadece yatak bulunmaktadır. Tuvalet alaturka tipidir ve yaşadıkları alanın içinde açık vaziyette bulunmaktadır. Sadece tuvalet musluğu vardır ve ayrıca ellerini yüzlerini yıkayabilecekleri, su içebilecekleri bir lavabo dahi yoktur" dedi.

GÖZLE GÖRÜLÜR İŞKENCE

Görüşme yapılan çocukların tamamında uğradıkları işkencenin fiziksel izlerinin halen çıplak gözle dahi görülebilir durumda olduğunu aktaran Uçar, "Bir çocuk, kaval kemiğine aldığı şiddetli darbe nedeniyle sağ ayağının üstüne basamamakta, topallayarak yürümektedir. Sol elinin tamamı şişmiş olan çocuk, serçe ve yüzük parmağını hiç hareket ettirememektedir. Yine sağ elinin başparmağı da şişmiş durumdadır ve hareket ettirdiğinde şiddetli ağrı duyduğunu ifade etmektedir. Sağ kol dirseğinin biraz aşağısında, sigara söndürülmesi sonucu oluştuğunu söylediği, kabuklanmaya başlamış nohut büyüklüğünde bir yanık izi mevcuttur. Yine sağ omzunda şiddetli ağrı olduğunu söylemiştir. Bir çocuğun kafasının üç ayrı yerinde elle tespit edilir şekilde şişlik oluşmuştur. Şiddetli baş ağrısı yakınması vardır. Yine aynı çocuğun sağ gözünün altında koyu renkte morluk ve ödem oluşmuştur. Kaval kemiklerinde ödem, morluk mevcuttur ve bu bölgelerde şiddetli ağrı olduğunu beyan etmiştir. Sırtında morluklar mevcuttur. Ayrıca aldığı darbeler sonucu bütün dişlerinin sallandığını ifade etmektedir. Suratına aldığı darbe sonucunda burnu kırılmıştır. Bir çocuğun çenesinin altına, 3-4 dikiş atılmıştır. Sol kaşının üstünde fındık büyüklüğünde bir deri parçası tamamen kopacak şekilde bir sıyrık izi mevcuttur. Sol ayak topuğunun üzerine şiddetli ağrı nedeniyle basamamaktadır. Yine sırtında yüzeysel morluklar oluşmuştur. Bir diğer çocuğun ise sol gözünün altında kabuklaşmaya yüz tutmuş yüzeysel bir sıyrık vardır. Bu çocuğun da ellerinde, kollarında ve sırtında morluklar mevcuttur" dedi. (İzmir/DİHA)