06 Ocak 2014 06:00

El Kaide bütün coğrafyada

El Kaide’nin bir kolu olan Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Irak’ın Anbar eyaletine saldırması ve Beyrut’ta Hizbullah’ın etkin olduğu bölgede gerçekleşen patlamayı üstlenmesi, geçen haftanın dikkate alınması gereken gelişmeleri arasında yer aldı.

El Kaide bütün coğrafyada
Paylaş

Ali KARATAŞ / Yusuf ERTAŞ

El Kaide’nin bir kolu olan Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Irak’ın Anbar eyaletine saldırması ve Beyrut’ta Hizbullah’ın etkin olduğu bölgede gerçekleşen patlamayı üstlenmesi, geçen haftanın dikkate alınması gereken gelişmeleri arasında yer aldı. Arap basınına yansıyan haberlere göre IŞİD,  her biri onar kişi taşıyan 60 silahla donatılmış araçla Anbar eyaletinde yer alan Felluce ve Ramadi kentlerine saldırdı. Hafta boyunca devam eden çatışmalarda Irak uçakları da ilk kez hava bombardımanı ile operasyona destek verdi. Ramadi hükümetin kontrolünde kalırken Felluce IŞİD militanlarının eline geçti.   

ARAP BASINI MALİKİ’Yİ SUÇLADI

Arap basını, oldukça geniş bir şekilde işlediği bu saldırı haberlerinde IŞİD’e mali ve askeri destek vererek son iki yılda bu kadar etkin hale gelmesini sağlayan devletler yerine, Irak Başbakanı Maliki’yi sorumlu tutmayı tercih etti.  Middle East, “Teşekkürler Maliki, El Kaide Felluce’de İslam Devletini ilan etti” diyerek olanlardan Maliki’yi suçladı. Gulfnews.com haber sitesi de “Irak tehlikeli bir yol ayrımında” başlıklı başyazısında “Ülkede El Kaide’nin artan etkisi göz önüne alındığında, Maliki kesinlikle yönetmek için doğru kişi değildir” yorumunu yaptı.

OPERASYONUN ZAMANLAMASINA DİKKAT

Lübnan’da yayınlanan Al Ahbar gazetesi ise Irak ordusunun IŞİD’e karşı gerçekleştirdiği operasyonların zamanlamasına dikkat çekti. Yazıda, daha önce günübirlik patlatılan bombalı araçlara ve ülkenin her tarafından sürekli insanların ölmesine rağmen Irak hükümetinin Anbar’a yönelik operasyon tarzında bir hücuma girişme eğilimi göstermediği belirtildi. Operasyonun bu dönemde yapılması, ABD-İran yakınlaşmasına bağlandı.

AŞİRETLERDEN ORDUYA DESTEK

Irak’ta dikkat çeken diğer bir nokta ise daha önce Maliki’ye muhalefet eden Anbar eyaletindeki aşiretlerin operasyonlarda orduya destek vermesi. Orduya diğer bir destek de Necef aşiretlerinden geldi.  Necef aşiretleri gerçekleştirdikleri toplantıdan sonra yayımladıkları sonuç bildirgesinde ordunun batıda teröre karşı giriştiği operasyonları desteklediklerini açıkladılar. Bildirgede terör karşısında orduya yardımcı olan Anbar aşiretlerine takdir ve teşekkürlerini ilettiler.
Birçok haber kaynağı Irak’ın 60 kilometre batısındaki Felluce’de IŞİD’in İslam emirliği ilan ettiğini ifade ediyor. Bu gelişmeler karşısında Başbakan Nuri el Maliki hükümetin askeri operasyonlardan vazgeçmeyeceğini kesin bir şekilde ifade etti.  Devlet televizyonunda yayınlanan açıklamasında, “Anbar halkını teröristlerden kurtarana kadar operasyonlardan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

BEYRUT SALDIRISINI DA IŞİD ÜSTLENDİ

İntihar saldırıları ve suikastların yeniden hortladığı Lübnan, 2014 yılına yeni bir baş ağrısı ile başladı. Beyrut’un Haret Hreik semtinde gerçekleşen bombalı intihar saldırısında en az 5 kişi ölmüş 77 kişi de yaralanmıştı. Sait Hariri’nin önderlik ettiği 14 Mart Hareketi yanlıları saldırıyı “Hizbullah’ın Suriye’deki savaşa katılmasına” bağlarken, Hizbullah ise saldırı ile ilgili olarak Suudi Arabistan’ı suçlamıştı. Ama Alarabiya.net haber sitesi el Kaide bağlantılı IŞİD’in geçen hafta Beyrut’ta gerçekleşen bombalı intihar saldırısını üstlendiğini yazdı. Böylece el Kaide’nin eylemleri Lübnan’a sıçramış oldu. Hatırlanacağı üzere birkaç hafta önce Mısır’da Sina yarım adasındaki saldırıları da el Kaide bağlantılı gruplar üstlenmişti. Yemen’de de Savunma Bakanlığına el Kaide’nin yaptığı saldırılarda onlarca kişi ölmüş ve yaralanmıştı. El Kaide’nin etkinliğini bu kadar arttırdığı göz önünde bulundurulursa üç yıldan beri Suriye sınırı kevgire dönen Türkiye’de de benzer patlamalar olursa hiç şaşırmamak gerekiyor.


EL KAİDE’YE ANBAR OPERASYONUNA ABD ONAYI

İli ŞELHUB
Al Ahbar

Irak’ta her gün cereyan eden olaylara bakıldığında, Nuri el Maliki’nin Anbar’daki el Kaide yuvalarına yönelik operasyon kararını almasının ardında ne var sorusu önemli değil. Asıl önemli olan, bu operasyonun zamanlaması ve operasyonun “geri dönülemeyecek bir şekle dönüşmesi”.

Daha önce günübirlik patlatılan bombalı araçlara ve ülkenin her tarafından sürekli  insanların ölmesine rağmen Irak hükümeti, Anbar’a yönelik operasyon tarzında bir hücuma girişme eğilimi göstermedi. Bu durum, bu tarz bir operasyon halk tarafından istenmediği veya hükümetin öncelikleri arasında yer almadığından kaynaklanmıyor. Aksine bu durumun bölgesel ve uluslararası politikalarla alakalı olmasından kaynaklanıyor. Bunun yanı sıra, hükümetin, operasyon için bazı konularda desteğe ihtiyaç duyması etkeni de buna eklenebilir.

Nükleer müzakerelerden sonra gördüğümüz ABD-İran yakınlaşması olmasaydı, Maliki’nin operasyon için ABD’yle görüşmeler yapamayacağını söylemek zor değil. Özellikle Suriye rejimini yıkmayı hedefleyen her türlü girişimin başarısız olması da bunda etkili olmuştur. Bu gelişmeler ABD’yi bir gerçeklikle yüzleştirmiştir. Bir taraftan Suriye lideri Beşar Esad’ın direniş eksenindeki yerini koruyabilmesini sağlayacak askeri gücünü korudu ve İran eksenli direniş ekseninin zayıflatılması girişimleri başarısız oldu. Diğer taraftan da Suriye rejiminin kontrolü kaybettiği bölgelerde el Kaide güçlendi. Afganistan örneğinden de anlaşılacağı gibi bunun ABD’nin çıkarlarıyla uyuşmayacağı açığa çıktı. Dolayısıyla, Maliki hükümetinin el Kaide’ye yönelik operasyonu, bölgesel ve küresel siyasetten ve İran ile ABD arasındaki gelişmelerden ayrı düşünülmemeli.

ABD İLE GÖRÜŞÜLDÜ

El Anbar’a yönelik operasyonun Suriye’deki el Kaide gücünü de etkileyeceğini söyleyebiliriz. Ancak burada da asıl soru  ABD’nin Bilad-ı Şam’da* aynı operasyona yeşil ışık yakıp yakmayacağıyla ilgili. Ancak kesin olan ABD’nin bölgede direniş eksenine karşı, silahlı Suriye muhalefeti gibi bazı kozları elinde tutmak isteyeceğidir.

Kaynaklara göre Irak hükümeti Anbar operasyonuyla ilgili ABD’li yetkililerle görüşmelerde bulundu ve ABD, hükümete konuyla ilgili istihbarat sağladı. Diğer yandan Ürdün yönetimi de Iraklı yetkililerle Amman’da görüşerek silahlı gruplara hiçbir şekilde yardımda bulunmayacağını taahhüt etmiş ve bölgedeki aşiretlerle Irak hükümetine yardım etmeleri konusunda aracılık etme önerisini sunmuştur. Ancak aynı kaynaklar ABD yönetiminin, operasyonun Suriye sınırlarına doğru genişlememesini şart olarak öne sürdüğünü belirtmektedir.

AŞİRETLER TAVRINI KOYUYOR

Son operasyonlarda Anbar ve Felluce’de hükümet güçleri bölgede el Kaide’ye büyük darbe vurmuştur. Burada aşiretlerin büyük rol oynaması etkilidir. Aşiretlerin bu tutumu ilk değil. 2007-2008 yıllarında yine Anbar’da el Kaide’ye karşı girişilen operasyonda merkezi hükümete yardımcı olunmuştur.

Bilad-ı Şam’daki karışıklık, tekfirci grupların silahları ve maddi olanaklarıyla yeniden bölgeye dönmesine neden oldu. Genelin öngörüsüne göre bölgedeki aşiretler bazı taleplerini merkezi hükümete kabul ettirmek için bunları koz olarak kullanmıştır. Bu durum ülkede mezhepçiliğin de yükselmesine neden oldu ki burada Suudi Arabistan gibi bazı dış güçler Suriye rejimini yıkmak için bunu kullanmıştır. Ancak burada bir nokta var ki aşiretler yapı olarak el Kaide ile tamamen iç içe geçecek yapıda değildir. Örgüt de aşiretlerle beraber yaşayabilecek özelliklere sahip değildir. İşte bu noktada ihtilaflar baş gösterdi. Evet, aşiretler Saddam Hüseyin dönemindeki nüfuzlarına tekrar kavuşmak istiyor ancak burada el Kaide ve Maliki arasında bir tercih yapma durumunda kalıyorlar ki Maliki ile işbirliği tercih edilmiştir. Bu da aşiretlerin tekfirci gruplardan kurtulmak için Irak ordusunu bölgeye davet etmelerine vesile olmuştur.

SUUDİ ARABİSTAN BUNUN NERESİNDE?

Suudi Arabistan’ın Anbar ahalisi üzerindeki etkisi büyüktür. Çoğu zaman buraya maddi ve manevi yardımlarda bulunması bunu göstermektedir. Ancak bu yardımlar genelde bölge haricinden gelen savaşçılara gitmiştir. Birkaç gün önce Felluce ve Anbar’daki silahlı grupların şovları bunu göstermektedir. Bölgeye dışarıdan yüklü miktarda askeri mühimmat ve silah gelmiştir. Ancak Anbar aşiretleri buraya gelen silahların başka bir yerde kullanıldığını ve hedefin Suriye olduğunu bilmektedir. Riyad, Anbar’ı Suriye’deki savaş için stratejik bir merkez olarak görmekte ve Anbar ahalisinden Suriye’deki savaşa katılmalarını istemektedir. Ancak aşiretler, Şam surları etrafında ölmeyi reddettiklerini açık bir şekilde göstermiştir.
* Levant veya Bilad-ı Şam,  net olmayan coğrafi bir terim olup, tarihsel süreç içerisinde Toros Dağları’nın güneyindeki Orta Doğu’da geniş bir alanı belirtmektedir


NECEF AŞİRETLERİNDEN ORDUYA DESTEK

Azzaman

Necef aşiretleri teröre karşı savaşlarında orduyu desteklediklerini açıkladı. Özellikle son dönemde güvenlikle ilgili gelişmeler nedeniyle Aşiretler Necef’te toplandı. Toplantı sonunda bir sonuç bildirgesi yayınlandı ve ordunun batıda teröre karşı giriştiği operasyonları desteklediklerini ilan etti. Bildirgede terör karşısında orduya yardımcı olan Anbar aşiretlerine takdir ve teşekkürlerini ilettiler.  Başbakan yardımcısı Rafi el İsavi siyasi güçlere söylemlerini tekleştirmelerini ve vatanın korunması için mezhepsel söylemlerinden feragat etmelerini istedi. Dini lider Kasım Attai ise, vatandaşları teröre ve yolsuzluğa karşı savaşa çağırdı. Irak’ın herkese ait olduğunu içerde veya dışarıda birilerine ait olmadığını ekledi.



 

ÖNCEKİ HABER

Binlerce arkadaşımız hapisteyken biz de özgür değiliz

SONRAKİ HABER

Tencere tava aynı olmayan hava...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...