Yatağan’da her evin gündemi özelleştirme

Sinan Cem KAYA
Muğla

Yatağanlı enerji ve maden işçilerinin özelleştirmeye karşı verdiği kararlı mücadele tüm Yatağan’ı etkisi altına almış durumda. Öyle ki daha önce özelleştirmeyi savunanlar bile bugün özelleştirme dursun diye mücadelenin içinde yer alıyor. Halkla işçiler arasında oluşan birlik nedeniyle iktidar partisinin adayları bile özelleştirme karşıtı konuşmalar yapar olmuşlar.
Özelleştirmeye karşı açılan direniş çadırında işçilerle görüşüyoruz. Milas mitinginin örgütlenmesinde işçilerin girişkenliklerinin öne çıktığını anlatan Erkan, Muğla tarihinde bu kitlesellikte bir miting görülmediğini söyledi. Kendi mahallesinden mitinge katılan arkadaşlarının, miting sonrasında “Ankara’ya sizinle gidebiliriz” dediğini aktaran Erkan, “Biraz şaşkınlık yaşardım bunu duyunca ama bu tamamen verdiğimiz mücadelenin sonucu” diye konuştu. Erkan, özelleştirme ve özelleştirmeye karşı mücadelenin Yatağan’daki her evin gündemi olmaya başladığını anlattı.

DESTEK SÜRDÜKÇE KAZANACAĞIZ

İşçilerden Sami ise T. Maden-İş Sendikasında Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, AKP İlçe Başkanı da dahil siyasi parti temsilcileri ve sendikaların katılımıyla yapılan özelleştirmeye karşı mücadele toplantısını hatırlattı. AKP temsilcisinin dahi burada alınan kararlara itiraz etmediğine dikkat çeken Sami, “Açıktan hiçbir kesim işçilerin mücadelesine haksız diyemiyor. Halkla yüz yüze geldiğimiz her yerde enerjide özelleştirmenin dışa bağımlılık anlamına geldiğini, özelleştirmenin çevresel sorunlara yol açacağını, halkın çıkarlarına karşılık sermaye partilerinin neler planladığını anlatıyoruz” diye konuştu. Yatağan ve Milas’ta esnaftan ve özellikle köylülerden ciddi destek gördüklerini dile getiren Sami, bu destek ve dayanışma devam ettiği sürece başaracaklarına inandıklarını ifade etti.

24 OCAK’TA ANKARA’DAYIZ

Çadırda görüştüğümüz bir başka işçi de ihale teklifi için son gün olan 24 0cak’ta aileleriyle ve dayanışma içinde olacak tüm kurumlarla birlikte Ankara’da olacaklarını söyledi. Henüz son sözü söylemediklerini anlatan işçi, üretimi durdurmak dahil, özelleştirmeye karşı Yatağan’da kurdukları barikatı herkesin göreceğini” söyledi.

İKTİDAR PARTİSİNİN ADAYLARI BİLE İŞÇİYİ KARŞISINA ALAMIYOR

Tes-İş Yatağan Şube Çalışanı Erol Can da Antalyalı 2/B mağdurlarının ve çevre köylülerin, yıllar önce kurumla ilişkisi kesilmiş emekli olmuş işçilerin, yöre insanının verdiği desteği ve aldıkları tutumu “inanılmaz” olarak tarif etti. Can işçilik döneminde eyleme getiremedikleri kişilerin emekli olduktan sonra destek için çok ciddi katkılar sunduklarını anlattı. Verdikleri mücadelenin Yatağan’ın sınırlarını aştığını, açtıkları kürsünün sadece özelleştirmeye tepki olmaktan çıktığını dile getiren Can, kürsüden halkın taleplerinin ifade edildiğini dile getirerek devam etti: “İşsizlik, yoksulluk, üretici köylülerin sorunları, kıdem tazminatı, güvencesiz çalışmaya karşı örgütlenme hakkı, barış ve kardeşlik talepleri...  Milas mitingi her kesimin kendini ifade ettiği ve taleplerini hep bir ağızdan AKP Hükümetine duyurduğu bir miting oldu.” İlçede iktidar partisinin adaylarının bile işçiyi karşısına alacak tutum içine girmekten kaçındığını anlatan Can, bu kişilerin işçilerden yana özelleştirme karşıtı konuşmalar yaptıklarını da gördüklerini aktardı.

ÖZELLEŞTİRMEYE BAKIŞI DEĞİŞTİ

Yatağan’daki mücadele birçok kişinin özelleştirmeye karşı bakışını değiştirmiş. Onlardan biri de Yatağan Ziraat Odası Başkanı Şenyüz Buğday. ‘80’li yıllarda özelleştirmeyi savunduğunu söyleyen Buğday, şunları söyledi: “Özelleştirmelerin ardından devlet tarafından o bölgeye daha büyük ve daha geniş istihdamın sağlandığı işletmeler kurulacağı fikrindeydim. Ama son yaşananlarla birlikte devletin kasasına giren paranın, özelleştirmelerin olduğu bölgelerde değerlendirilmediğini gördüm. Hatta bu paraların ne amaçla kullanıldığını öğrenmem, düşüncemin yanlış olduğunu bana gösterdi. Özelleştirmeyle birlikte sadece buralarda çalışanlar değil, Yatağan ve çevresinde yaşayanlar da büyük bir zarar görecek. Bu yüzden Yatagan Ziraat Odası olarak maden ve enerji işçilerinin yanındayız.”