İspanya’da çocuklar ve büyücü krallar

Hilal ÜNLÜ
Gijon

Hıristiyan aleminin genelinde Noel (İsa’nın doğum günü) 24 Aralıkta başlar 1 Ocak’ta sona erer. Noel Baba 24’ünü 25’ine bağlayan gece çocuklara hediyeler getirir. İspanya’da da Noel -ki Navidad diye isimlendirilir- aynı tarihte başlar  ancak 6 Ocak’ta biter. Çocuklara hediyeyi Noel Baba yerine, Melchor, Gaspar ve Baltasar isimli üç kral getirir. Çocuklar bu krallara dileklerini bildiren mektuplar  yazar ve bu mektuplar ya evlerinin posta kutularına ya da büyük alışveriş merkezlerine onlar için konulan posta kutularına atılır. Kimisi barbi bebek, kimisi tablet bilgisayar, kimisi işsiz babası ya da annesi için iş, kimisi oyuncak helikopter, kimisi artık hayalinde sahip olmak istediği ne ise onu ister krallarından. Örneğin:
Sevgili Büyücü Krallar,
Bilmenizi isterim ki bu yıl anne ve babamı hiç üzmedim; hemen her gün yatağımı yaptım. Sizden istediğim oyuncaklar: Bir Ninja Kaplumbağası, bir paten, bir de Sirena bebek. Ayrıca babam için bir kaşkol, annem için de bir çift ayakkabı mümkünse. Bir de kardeşlerimin istediği hediyeleri de unutmayın lütfen...
Salonda masanın üzerine sizin için süt ve bisküvi koyduk.
Teşekkürler,
Teresa

5 Ocak’ta krallar kentin bulunduğu yere bağlı olarak ya gemi, ya tren ya otobüs ya da uçakla kent merkezlerine gelir ve kentin ana caddelerinde bir geçit töreni yapılır. Caddelerin iki tarafında dizilen çocuklar, üstü açık, süslenmiş treylerde kral giysileri içinde onları selamlayan ve şekerlemeler atan krallarına sevgi çığlıklarıyla karşılık verirler. Geneli krallarını görmelerinin heyecanıyla ağlamaktan gözleri şişmiş, kralları onlara baksın diye bağırmaktan sesleri kısılmış bir şekilde evlerine döner ve o gece heyecan içinde uykuya yatarlar. Oldukça heyecanlıdırlar; çünkü o gece yani 5 Ocak’ı 6’sına bağlayan gece krallar, mektupta istediklerini (Gerçekleşmesi bir yıl boyunca gösterdikleri davranışa, iyi çocuk olup olmadıklarına göre değişen) evlerine getirecektir.
Büyücü krallara ilişkin özde aynı olan ancak ayrıntıda farklılık gösteren birçok anlatım söz konusu. Birisi sarışın (Avrupalı), birisi esmer (Asyalı) ve diğeri siyah (Afrikalı) olan üç kral, yıldızların rehberliğinde ona saygılarını göstermek ve yanlarında götürdükleri hediyeleri (İsa’nın gerçek doğasını temsilen altın, kutsal doğasını temsilen buhur, gelecekteki ıstıraplı ölümünü temsilen parfüm olarak kullanılan hoş kokulu bir yağ olan mür) vermek için İsa’nın doğduğu yer olan Nasıra kentine (Belen- şimdiki İsrail’in kuzeyinde) varırlar. Kudüs kralı HEREDO tüm tebaasının ve dünyanın dört bir yanından insanların tapınmak, hediyeler vermek için akın akın bu çocuğun ziyaretine gittiğini duyar; iktidarının tehdit altında olduğunu düşünür ve bu çocuğu öldürmek gerektiğine karar verir; ancak adını, sanını ve nerede olduğunu tespit edemez. Bunun üzerine adamlarına tüm çocukların katlini emreder. İşte İspanyol çocukların BÜYÜCÜ KRALLAR bayramı diye iple çektikleri 6 Ocak gününün öyküsü buradan gelir.
İspanyol çocuklar, iyi yürekli büyücü krallara yalnızca kendileri için değil; HERODO’ların giderek daha da çoğaldığı günümüz dünyasında tacizin her türlüsüne maruz kalarak sokakta yaşayan 120 milyon çocuk (30 milyon Afrika’da, 30 milyon Asya’da, 60 milyon Latin Amerika’da), dünyanın da 17 ülkesinin bir gerçekliği olan, sayıları yalnızca Orta Afrika’da 600 bini bulan asker çocuk, tayfundan 10 bin kişinin yaşamını kaybettiği Filipinler’de yaşam mücadelesi veren 5 milyon çocuk, İsrail elektriklerini kestiği için ödevlerini sokak lambası altında yapan Filistinli çocuklar, ülke içinde ateş hattında çetin kış koşulları ile boğuşan yaklaşık 4.2 milyon, ülke dışında mülteci kamplarında 1.2 milyon ve sayıları her geçen gün artan Suriyeli çocuk,  geneli Asya ve Afrika’da olmak üzere yarıdan fazlası tehlikeli işlerde çalışan 168 milyon işçi çocuk  kardeşleri için de dilekte bulunan mektuplar yazıyorlar. Alberto gibi...
Merhaba sevgili krallar, Melchor, Gaspar, Baltasar,
Ben Alberto, 7 yaşındayım. Bütün yıl boyunca çok iyi bir çocuk oldum. Anneme ve babama sorabilirsiniz...Bu kez sizden kendim için bir şey istemiyorum. İstediğim dünyadaki aç, sokakta yaşayan, savaşın içinde olan, paltosu olmayan ve soğuktan donan çocuklar için bir şeyler yapmanız. Barış, ille de barış istiyorum. Bombalardan ölmesin çocuklar. Bir de sınıf arkadaşım Mario için bir dileğim var. Mario okuldan çıktıktan sonra ailesinin bütçesine katkıda bulunmak için çalışmaya gidiyormuş. Bir gün teneffüste kulağıma fısıldadı. Çok ama çok üzüldüm. O daha çok küçük...Hem de çok zayıf...Lütfen bir şeyler yapın da o da benimle sokaklarda oynayabilsin.
Sevgiler,
Alberto,