DİSK: Sefalet ücreti, sosyal cinayet

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun asgari ücreti 846 TL olarak belirlemesine DİSK ve Türk-İş’ten tepki geldi

Yapılan zammı "sefalet ücreti" ve "sosyal cinayet" olarak nitelendiren DİSK Genel Başkanı Kani Beko, "15 günden bu yana Türkiye'de insanlar, bakanların oğullarının da karıştığı yolsuzlukla yatıp kalkıyorlar. 100 milyarın üzerindeki yolsuzluk konuşuluyor. 5.5 milyon insana hak görülen sefalet ücretidir. Hükümet çalışanları sermayenin insafına bırakmak istiyor" dedi.

Türk-İş de "Belirlenen bu asgari ücret, ülkede uygulanmakta olan ekonomik ve sosyal politikaların önemli bir göstergesi, siyasal iktidarın ve işverenlerin çalışanlara yaklaşımının yansımasıdır" açıklamasında bulundu.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun toplantısının ardından açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Asgari ücret yılın ilk 6 ayı için yüzde 5, ikinci 6 ay içinse yüzde 6 oranında arttırılmıştır" dedi. Buna göre, 2014 yılında asgari ücret ilk 6 ay net 846 TL, ikinci 6 ay için ise net 891 TL olacak. Türkiye İstatistik Kurumu'na göre, açlık sınırının 1000 TL'nin üzerinde yoksulluk sınırının 3 bin TL'nin üzerinde olduğu Türkiye'de, asgari ücretin 1000 TL'yi aşmamasını Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, şu cümlelerle değerlendirdi: "15 günden bu yana Türkiye'de insanlar, bakanların oğullarının da karıştığı yolsuzlukla yatıp kalkıyorlar. 100 milyarın üzerindeki yolsuzluk konuşuluyor. Komisyon 5.5 milyona yakın işçi arkadaşımızın aldığı ücretler için biraraya geldi. 5.5 milyon insana hak görülen sefalet ücretidir. TÜİK tarafından yoksulluk sınırı 3 binin üzerinde, açlık sınırı 1000 liranı üzeride tespit edilmişken, 5.5 milyon insan ve aileleri, sefalet ücretiyle yüz yüze bırakıldı. Bu yapılan sosyal cinayettir."

'ÇALIŞANLARI SERMAYENİN İNSAFINA BIRAKMAK İSTİYOR'

Hükümetin işçilere 30 milyon lira zam ve 1 lira yevmiyeyi layık gördüğünü belirten Beko, "Türkiye'de hükümet benim hissettiğim kadarıyla, önümüzdeki süreçte emekli olan işçilere emekli parasını, kıdem tazminatı vermek istemiyor. Asgari ücretlilerden kurtulmak istiyor. Emeklilik maaşlarını da bireysel emeklilik sistemine koymak istiyorlar. 2023 dedikleri yıllarda hükümet artık çalışanları asgari ücret de kıdem tazminatı da vermek istemiyor. Hükümet çalışanları sermayenin insafına bırakmak istiyor. Ulusal İstihdam Strateji, Dünya Bankası tarafından bir görev alarak AKP hükümetinin önüne konmuştuk. Bunlar bu görevi yerine getirmek için uğraşıyorlar" dedi.

TÜRK-İŞ: KATILMIYOR VE MUHALİF KALIYORUZ

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nu işçiler adına katılan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) ise, asgari ücretin işveren-devlet kesimi temsilcilerinin oy çokluğu görüşüyle belirlendiğini ve Türk-İş katılmadığı ve muhalif kaldığı belirtildi.

Türk-İş tarafından asgari ücret oranına ilişkin yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Asgari Ücret Tespit Komisyonu, geçim koşullarını hesaplaması için TÜİK'e görev vermiştir. Devletin resmi kurumunun Kasım 2013 tarihi itibariyle tek işçi için hesapladığı tutar net 1.205,10 liradır. Yapılan bu hesaplamada 'çalışanın ailesi' dikkate alınmamıştır. İşçi kesimi, öncelikle TÜİK tarafından belirlenen net tutarın temel alınmasını, sonradan öngörülen 2014 yılı enflasyon hedefi ile refah payı ilavesi gerektiğini, sonuç itibariyle, bu yöntemle belirlenecek asgari ücretin önemli adım ve başlangıç olacağını Komisyonda ifade ve talep etmiştir. Ancak devletin resmi kurumu TÜİK tarafından belirlenen tutar bile Komisyonda görev yapan işveren-devlet kesimi temsilcileri tarafından pazarlık konusu yapılmış ve asgari ücret daha düşük belirlenerek, oy çokluğuyla kabul ve ilan edilmiştir. Asgari ücret belirlenirken çalışanların değil işverenlerin durumu dikkate alınmış ve talepleri belirleyici olmuştur. Ülkenin ve işletmelerin rekabet şartlarını düşük ücret politikasıyla sağlamak ve sürdürmek anlayış egemen kılınmıştır. Komisyon çalışmalarında kamu temsilcileri tarafından yıllık program, ekonomik göstergeler temel alınarak ifade edilen ülkenin ekonomik durumuyla ilgili olumlu gelişmeler, işçilerin günlük yaşantısına ve gelirine yansıtılmamıştır. Bu yaklaşım gelir eşitsizliğini ve adaletsizliği daha da büyütmektedir. Devlet sosyal koruma görevini iktisaden zayıf olan işçiden yana kullanmamıştır. Belirlenen bu asgari ücret, ülkede uygulanmakta olan ekonomik ve sosyal politikaların önemli bir göstergesi, siyasal iktidarın ve işverenlerin çalışanlara yaklaşımının yansımasıdır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun işveren-devlet kesimi temsilcilerinin oy çoğunluğuyla belirlenen asgari ücrete, gerek miktar ve gerek belirleme yöntemi açısından yukarıda sıraladığımız gerekçelerle katılmıyoruz ve işçi kesimi olarak muhalif kalıyoruz."

ASGARİ ÜCRETTE ORANSAL ARTIŞLAR BEKLENTİLERİ KARŞILAMIYOR'

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi; “Asgari ücretin 2014 yılının ilk altı ayı için net 846 TL, ikinci altı ay için ise 891 TL olarak belirlenmesi gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Üretimi ve iç talebi artırmada sosyal bir enstrüman olarak kullanılması gereken asgari ücretin sınırlı düzeyde tutulması ekonomik akla uygun olmamıştır” dedi. Asgari ücretteki oransal artışların sorunu çözmeye yetmediğini söyleyen Arslan “Dolayısıyla oransal artışlar yerine öncelikle asgari yaşam standardını sağlayacak bir ücretin oluşturulması gerekmektedir. Ülkemizde uygulanan asgari ücret, bu haliyle Türkiye gerçekleriyle bağdaşmamakta, emek piyasası için bir standart oluşturmaktan uzak bulunmaktadır” dedi. (ANKARA)