31 Aralık 2013 06:00

Sezonun ilk yarısı mercek altında

PREMİER Lig’deki gelenekselleşen sezon sonundaki sıkıştırılmış fikstürü, onların deyimiyle Boxing Day, bir kenara koyarsak Avrupa’nın büyük liginde ilk yarılar sona erdi. Her ligde hemen hemen sezon başında favori olan takımlar öne çıkarken devrelere damga vuran olaylar beklentilerin altında kalan ‘ikinci takımlar’ oldu.

Sezonun ilk yarısı mercek altında
Paylaş

Emre ÇELİK
ANKARA


PREMİER Lig’deki gelenekselleşen sezon sonundaki sıkıştırılmış fikstürü, onların deyimiyle Boxing Day, bir kenara koyarsak Avrupa’nın büyük liginde ilk yarılar sona erdi. Her ligde hemen hemen sezon başında favori olan takımlar öne çıkarken devrelere damga vuran olaylar beklentilerin altında kalan ‘ikinci takımlar’ oldu.

ALMANYA ERKEN BİTTİ
Sezon başında şampiyonluk için iki favoriden biri olarak gösterilen ve Süper Kupa’da da Bayern Münih’i mağlup ederek tahminlerde haklılık payı olduğunu gösteren Dortmund, sakatlık duvarına çarpıp beklentileri veremeyince Bayern Münih büyük ölçüde şampiyonluğunu garantiledi. Takımın önemli isimlerinden İlkay Gündoğan, Neven Subotic,  Mats Hummels, Marcel Schmelzer, Lukasz Piszczek ve Sebastian Kehl’in sakatlıkları Dortmund’u yarışta çok ağır yaraladı. Dortmund, Jürgen Klopp döneminde ilk kez evinde üç maç üst üste kaybettiği bir ilk yarıda Bayern Münih’in 12 puan gerisine düştü ve oyuncuların büyük bölümünün de belirttiği üzere şampiyonluk umutlarını tüketti.
Dortmund’un çöküşünün yanı sıra Bayern Münih de inanılmaz performansıyla öne çıkarak farkın açılmasında ana etken oldu. Pep Guardiola, yeni takımına da kendi oyun felsefesini tamamen kabul ettirdi ve devreyi 14 galibiyet ve 2 beraberlik ile tamamladı. Namağlup devrede en fazla öne çıkan istatistik ise ortalama %70’in üzerinde top oynayan Bayern’e en fazla yaklaşabilen takımın yaklaşık %56 ile M’Gladbach olmasıydı ki onlar da sezona yaptıkları kötü başlangıcın ardından toparlandılar ve devreye Dortmund’un önünde üçüncü sırada girdiler. Gladbach’ın yanı sıra Bayer Leverkusen de son iki hafta aldığı mağlubiyete rağmen devre boyunca Dortmund’dan daha derli toplu bir görüntü çizdi ve ikinciliğin en büyük adaylarından biri olduğunu gösterdi.
Bundesliga’nın dibinde ise pek bir sürpriz yaşanmadı. Ligin yeni ve tecrübesiz ekibi Braunschweig, devreyi 11 puanda son sırada kapattı. Ligin dibinde dikkat çeken ekip ise 17 maçta hiç galibiyet alamayıp 11 beraberlik elde eden Nürnberg oldu ki onlar da küme düşme potasında yer aldılar.

ROMA’NIN GLADYATÖRLERİ

Serie A’da ise yeni sezona Rudi Garcia önderliğinde başlayan Roma, fırtına gibi bir başlangıçla ilk 10 maçının tamamını kazandı ve geçtiğimiz iki yılın aksine şampiyonluk yarışının kolay geçmeyeceğini açıkça gösterdi. Roma, takımın saha içindeki lideri Totti’nin sakatlanmasıyla kısa bir duraklama dönemine girip 4 beraberlik üst üste alarak Juventus’un arkasına düşse de ilk 17 haftayı namağlup kapattı. Totti’ye bağımlılığın yanı sıra Roma’da en fazla göze çarpan nokta ise ‘takım olgusu’ oldu ki başkent ekibinde gol ve asistler tam anlamıyla takımın geneline dağıldı (4 oyuncu dörder golle, bir diğer 4 oyuncu da üçer golle skor yükünü çekiyor). Lider Juventus ise devre boyunca sadece Inter ve Fiorentina karşısında puan kaybetti ama onlar için asıl vurucu nokta Şampiyonlar Ligi’nden elenmeleri oldu. Şimdilik yarışta avantajlı olarak öne çıkıyorlar lâkin 6 Ocak’ta oynanacak Juventus-Roma maçı şampiyonluğun kilidini çözme konusunda son derece belirleyici olacak.
İtalya’daki zirve mücadelesinin yanı sıra gözlerden kaçmayan bir diğer nokta ise Milan’ın serbest düşüşü oldu. İtalyanların en köklü kulüplerinden biri olan Milan’da yaşanan yönetimsel sorunlar, saha içini de etkiledi ve Milano ekibi 17 maçta sadece 19 puan toplayarak devreye 13’üncü sırada girebildi. İşin Milan adına korkutucu yanı ise takımın hiç ışık vermemesi oldu ki bu şekilde seneye Avrupa’da yer almaları mucize olacaktır.

LA LİGA’DA SÜRPRİZ

Yıllardır Real Madrid ve Barcelona’nın başı çektiği La Liga’da ise ilk yarının en dikkat çeken ve performansıyla ayakta alkışlanan takımı hiç şüphesiz Atletico Madrid oldu. Devreyi Barcelona ile aynı puanda tamamlayan Simeone’nin öğrencileri, La Liga’da ilk kez başka bir şampiyonluk adayının olabileceğini kabul ettirdi. Zaten bu şekilde oynamaya devam ederlerse de sezonu en kötü ihtimalle ilk 2’de tamamlayacaklardır.
Dev ikili ise sezon başındaki hoca değişikliğinden etkilendi ama bunun etkilerini daha olumsuz hisseden taraf Real oldu. Ancelotti’nin 17 maça rağmen henüz bir sistem oturtamadığı göze batarken İtalyan hoca, ideal 11’ini de bulabilmiş değil. Zaten aradaki 5 puanlık farkın da bu sebeplerden kaynaklandığını söylemek ve Ancelotti’nin bu konulardaki başarısızlığı devam ederse puan farkının açılacağını tahmin etmek yanlış olmayacaktır.

ÖNCEKİ HABER

Futbol turnuvasıyla birliktelik büyüyecek

SONRAKİ HABER

Araç sahipleri yeni yıla vergi zammıyla girecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...