29 Aralık 2013 06:00

Kadınlar 2014'e 'Merhaba' derken...

2013 yılı için “kadınlar için nasıl bir yıldı” diye sorsak “artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını gösteren bir yıldı” denilebilir.

Kadınlar 2014\'e \'Merhaba\' derken...
Paylaş

Şenay KUMUZ
Duygu AYBER


2013 yılı için “kadınlar için nasıl bir yıldı” diye sorsak “artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını  gösteren bir yıldı” denilebilir.

Kadınların haklarının en fazla gasp edildiği, erkeğe itaatkar, mazbut bir kadın profili yaratılmaya çalışıldığı bir döneme tanıklık ettik hep beraber. Her gün her yerde görülen şiddet gerçeği ortadayken, çok övünülerek çıkarılan Ailenin Korunması Yasası’nın dozu artan şiddet karşısında gereken mekanizmaları sağlamadığını gördük. Bu yıl da sudan sebeplerle nerdeyse her gün 5 kadın öldürüldü. Yargı, kadına yönelik şiddeti onaylayan ve hatta şiddete gerekçe yaratan kararların altına imza attı. Bu yıl yargının kadın düşmanı tutumu pek çok ilde kadınların adliye önlerinde eylemleriyle protesto edildi.

Kadınların tümü bu uygulamalara maruz kalırken emekçi kadınlar bir yandan da yoksullukla ve yersizlikle boğuşmak zorunda kaldı. Yalnızca kentsel dönüşüm değil, yaşam alanlarına yönelik her türlü saldırıda – kent alanlarının yeniden yapılandırılması, doğal kaynaklara rant adına el konulması, doğa tahribatları gibi- kadınlar bu sene de sokakta oldu.
4+4+4 eğitim sistemiyle geleceğine göz dikilen çocukları için, nitelikli sağlık hizmetine erişim ve sağlık hakkının gasp edilmesine karşı da sokağa çıktılar.

Başbakanın, 2012 Mayıs’ında “Her Kürtaj bir Uluderedir” sözü ile ateşlenen fişek, bu yıl da ateş saçmaya devam etti. Kadınların kitlesel bir biçimde sokağa dökülmesi, “kürtaj haktır, Uludere katliam” diyerek sokak gösterileri yapması, bu sene üç çocuk söylemlerine karşı daha büyük tepkilerin verilmesine kaynaklık etmişti.

AİLEDE BOĞULMAYA ÇALIŞILAN KADIN

AKP ve sözcüsü Başbakan hemen her demecinde, kadınların nasıl yaşaması gerektiğini söylemekten geri durmazken, kadını ailenin içinde eriterek varlığı bile tartışma konusu olan bir pozisyona soktu. Bu sene de devletin içindeki her kurumdan kadının adının çıkarılması hamlelerine karşı kadınlar atağa geçmek durumunda kaldı. Meclis’teki Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun “Aile Ve Sosyal İşler Komisyonu”na dönüştürülmesine ilişkin el altından yürütülen tartışma, kadınların müdahalesiyle sanki hiç böyle bir girişim yokmuş gibi yansıtılmak zorunda kaldı devletliler tarafından.

Kadını sadece aile içinde gören anlayış, yine emekçi kadınların haklarının da gasp edilmesine hizmet etti. Doğum izinlerinin düzenlenmesi ile öne çıkartılan istihdam paketlerinden kadına, “hem çocuk yap, hem de evinde otur” diyerek çalışma yaşamından koparılma, gericiliğin tahayyül ettiği kadın profiline uyum sağlama sonuçları çıktı. İlle de çalışacaksa evinden çalışmaya katıldığı, üretimden kopuk ve sosyal güvenceden yoksun, esnek çalışma modellerini içeren bir istihdam modeli ortaya konuldu.

KADINLARIN 'DEĞİŞTİRME İHTİYACI' DAMGASINI VURDU

Bu seneyi kadınlar açısından önemli kılan en önemli nokta bütün bu saldırılar karşısında kadınların dünden daha fazla oranda tepkiyi örgütlenmesi ve sadece belirli merkezlerde değil en ücra köşelerde bile sokağa çıkması oldu. Bir kez daha belirtmek gerekir; bunda Gezi direnişi sürecinin kadınların “yapabiliriz, değiştirebiliriz” özgüvenini tazelemesinin etkisi var. Kreş, ulaşım, barınma, şiddetle mücadele gibi konularda taleplerini ortaya koyduklarında hep “bütçe yokluğu” ile karşı karşıya kalan kadınlar, patlak veren yolsuzluk iddiaları  karşısında daha da öfkelendiler. Üstelik bu öfke, gelip geçici bir öfke de değil. Çünkü “biz istersek değiştirebiliriz” cümlesi hep mağduriyetle anılan kadınların artık dirençle anılacağını ortaya koyuyor, eskisinden daha çok oranda biraraya geliş umudunu diri tutuyor.

“Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” denilerek bir yılı daha geride bıraktık. 2014 yılının tüm kadınlara taleplerinin kazanıldığı bir yıl olması dileğiyle...


GEZİ’YE KADINLAR DAMGASINI VURDU

Gezi direnişinin en önemli bileşeni kadınlardı, “kırmızılı kadın, TOMA önünde duran kadın” direnişin sembolü oldu. Özellikle genç kadınlar hem orantısız polis müdahalesine karşı direndi, hem de her alanda taleplerini yüksek sesle haykırdı. Gezi direnişiyle “gözaltında cinsel taciz” daha da görünür hale geldi, kadınlar korkusuzca buna karşı direndi. Eylemlerin ardından birçok kentte parklarda forumlar düzenleyerek, deneyimlerini paylaştı ve ortak talepler etrafından neler yapılabileceğini tartıştı. İktidar politikalarına karşı öfke cinsiyetçi küfürlere vardığında kadınlar bu cinsiyetçi slogan ve yazılamalara müdahale etti. Gezi, cinsiyetçiliğin ve homofobinin tartışıldığı, kadın ve LGBTİ mücadelesinin kazanımlarının perçinlendiği bir direniş mekanı oldu.


EMEK SÖMÜRÜSÜNE KARŞI ORTAK MÜCADELE

* “Çalışan kadınların yaşamını kolaylaştıracağı” iddia edilen Kadın İstihdam Paketi, doğum izninin arttırılması, esnek çalışma, erken emeklilik önerisi vs. gibi başlıklarla sunuldu. Kadınlar, medyanın “çalışan kadına müjde” diye duyurduğu paketin kadınlara güvencesiz, esnek çalışma koşullarını dayattığını söyledi. “İçi boş paketlere kanmayız” diyerek, kadınların eylem ve söz birliğini oluşturmak üzere Kadın Emeği Platformu (KEP) İstanbul’un ardından Ankara, İzmir ve Antalya’da da kuruldu.
* ILO için hazırlanan Türkiye’de Ev İşçileri Raporu’na göre, sayıları tam bilinmeyen ancak yüz binlerce olduğu tahmin edilen ev işçileri, sosyal güvenlikten yoksun, düşük ücretlerle çalıştırılıyor. Çalışan iki kadından birinin sigortası yok. Çalışan annelere işe dönüşü garantilediği iddia edilen pakete karşı kadınlar ısrarla hükümetin ILO’nun 183 sayılı “Anneliği Koruma Sözleşmesi”ni imzalamasını istiyor.


BARIŞ, DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK İÇİN...

* Paris’te üç Kürt kadın siyasetçi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in 9 Ocak gecesi katledilmesi, 2013’e girerken yaşanan en çarpıcı olaylardan biri. 9 Ocak “Siyasi Cinayetlere Karşı Ortak Eylemlilik Günü” olarak ilan edildi.
* Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) öncülüğünde 31 Mayıs, 1-2 Haziran’da Diyarbakır’da, 26 ülkeden 250 kadının katıldığı 1. Ortadoğu Kadın Konferansı yapıldı. Barış, özgürlük ve demokrasi için ortak mücadele çağrısı öne çıktı.
* HDK 1. Kadın Konferansı’nı 11-12 Mayıs 2013 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirdi. 17 ilden 114 kadını bir araya getiren konferansta, yeni anayasa, çözüm süreci, iktidarın kadın politikalarındaki cinsiyetçiliği gibi pek çok konu masaya yatırıldı.
* Nusaybin ile Qamişlo sınırına örülen “utanç duvarı”na karşı Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan 9 gün boyunca ölüm orucuna girdi.
* Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan kadınların yaşam mücadelesi, Rojava’da Kürt ve Arap kadınların öncülük ettiği devrim ile mücadele deneyimleri de yıla damgasını vuran gelişmelerden. Rojavalı kadınların çetelere karşı oluşturduğu öz savunma sistemi, yerel yönetimin yüzde 60’ında yer almaları, anayasa niteliği taşıyan 24 maddelik bir metin çıkarmaları gibi kazanımları da Türkiye’de kadınların gündeminde yer aldı.
* Barış İçin Kadın Girişimi hem mecliste hem de farklı illerde kadınlarla görüşmeler yaptı, kadınların barış taleplerini somutlaştırmak için yapılan atölye çalışmalarından çıkan sonuçları paylaştı.


YILIN UTANÇ DAVALARI

* 2002’de Mardin’de N.Ç.’nin yaşadıkları tekrar gündeme geldi. Yerel mahkemenin verdiği kararı Yargıtay kısmi olarak bozdu ve dava tekrar görüldü. N.Ç.’nin “rızası var” diye sanıklara yine en alt sınırdan ceza verildi.
* Siirt’teki utanç davasında Müdür Yardımcısı Fahrettin K.’ye 2’si kardeş, 4 kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak suçundan verilen 46 yıl 8 ay hapis cezası, adam davadan kaçmak için uzun yıllar saklanmasına rağmen“iyi hal”  gerekçe gösterilerek indirildi.
* Bingöl’de 16 yaşındaki çocuğa cinsel istismar ve tecavüz iddiasıyla tutuklanan sekiz uzman çavuş serbest bırakıldı.
* Ankara’da 12 ve 14 yaşındaki iki çocuk 13 kez tecavüze uğradı. Tecavüz zanlıları çocukların yaşlarının küçük olduğunu bilmediklerini savunurken, mahkeme heyeti de tutanağa “mağdurun dış görünüş itibarıyla genç kız görünümünde olduğu gözlemlenmiştir” diye yazdı. Tutuklu 7 sanık tahliye edilirken, C.Y.’nin şikâyetçi olduğu 3 kişi ise tutuklandı.


DEVLET ERKANININ KADIN DÜŞMANI DİLİ

* Diyanet Başkanı Mehmet Görmez, “Kadına karşı şiddetle uğraşacağınıza önce insanlığa karşı cinayetleri önleyin” dedi.
* TRT’de program yapan ilahiyatçı Ömer Tuğrul İnançer, “hamileliği davul çalarak ilan etmek bizim terbiyemize aykırıdır. Böyle karınla sokakta gezilmez. Bunun adı terbiyesizliktir” dedi.
* AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan, kadın gazetecilere “ben sizin bacak aranızı çekip gazeteye bastırsam...” şeklinde sözlü tacizde bulundu.
* AKP Kırıkkale İl Başkanı Mehmet Demir, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yaptığı açıklamada “kadınları hafifçe döverek korkutabilirsiniz” dedi
* Başbakan Yardımcısı Hüseyin Çelik, dekoltesinin kabul edilemez olduğunu söylediği sunucunun işten çıkarılmasına neden oldu ve “bunu dile getirmek ifade özgürlüğümdür” diye kendini savundu.
* Başbakanın “kızlı- erkekli evler”  tartışması öğrenci evlerini hedefe koydu ve ardından evlere baskınlar düzenlendi.


HÜKÜMET ŞİDDET AZALDI DİYOR GERÇEK İSE TAM TERSİNİ GÖSTERİYOR

Kadınlar, kadın cinayetlerinin son bulması için bu yıl da mücadelesini sürdürdü. Devletin kadına yönelik şiddetle ilgili verileri ise birbirini tutmadı. Bianet’in rakamlarına göre 2013 yılında toplam 189 kadın öldürüldü, 179 kadın ve çocuğa tecavüz edildi, 205 kadın yaralandı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı ise bu rakamların düştüğünü ileri sürdü.
* 2013 yılında Türkiye’de 34 trans katledildi. Eşcinseller Anayasaya “cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimi”nin de eklenmesi talebini yineledi.
* Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından sığınma evlerinin ismi “konuk evi” olarak değiştirildi. Türkiye’de toplam 120 kadın sığınağının olması ise kadınların şiddete terk edilmesinin göstergesi.
* 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde tüm Türkiye’de hafta boyunca yapılan eylem ve etkinliklerle karşılandı, eylemlerde Rojavalı kadınlara selam gönderildi, “sığınaksız bir dünya” talebi yinelendi. Aile ve Sosyal Politikalar eski Bakanı Fatma Şahin’in 25 Kasım’da sorumluluğun kime ait olduğunu muğlaklaştıran bir imza kampanyası yapması tepki topladı.
* Kasım ayında kurulan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Kadın Komisyonu, “cinnet değil cinayet” başlıklı bir açıklamayla gazetecilere “haberlerimizde şiddeti meşrulaştıran, olağanlaştıran ifadelerden artık vazgeçin” mesajı verdi.


YILIN ÖNE ÇIKAN DİĞER GELİŞMELERİ

* Kamu kurum ve kuruluşlarındaki kreşler kapatıldı. Maliye Bakanlığı’nın 21 Ocak 2013’de yayınladığı “Kamu Sosyal Tesislerine İlişkin Tebliğ” ile kreşlere kamu bütçesinden harcama yapılması engellendi.
* DİSK-AR, kadın işsiz sayısının 5 yılda iki kat arttığını kaydetti.
* Ekim 2013’te başörtüsü yasağının kalkmasının ardından,   AKP’li 4 kadın vekil meclise başörtülü geldi.
* 4+ 4+ 4 kademeli eğitim sisteminin “çocuk gelinler ve çocuk işçi sayısı”nın arttıracağı uyarısını yapan kadınlar, bu uygulamanın kaldırılması için yıl boyu yaptığı eylemlerle tepki gösterdi.
*33 yıldır gözaltında kaybedilen oğlunu arayan Berfo Ana, 105 yaşında yaşamını yitirdi.
* Şiddete “dur” demek için “Bir Milyar Ayaklanıyor” kampanyası kapsamında, 14 Şubat’ta Türkiye ve dünyada kadınlar sokakta dans etti.
* 2013 Dünya Ekonomik Forumu’nun Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre 136 ülke arasında Türkiye, ekonomiye katılımda 127, eğitim olanaklarına erişimde 104, Sağlık- yaşam süresinde 59, siyasete katılımda 103. sırada yer aldı.
* 17 Aralık’ta aralarında 3 Bakan’ın oğlu, ünlü iş adamları ve Halk Bankası Genel Müdürü’nün bulunduğu çok sayıda ismin rüşvet, ihaleye fesat karıştırma ve kara para akladığına dair belgeler ortaya çıktı. 100 milyon dolarlık yolsuzluk olayında ismi geçen 5 Bakan istifa etti. Ardından gerçekleştirilen kabine revizyonu ile 10 Bakan değişti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in yerine Sakarya Milletvekili Ayşenur İslam yeni bakan oldu. Meclis kürsüsünde bir kez bile kadının adını ağzına almayan İslam’ın, yeni dönemde sürdüreceği faaliyetler ise merak konusu.

ÖNCEKİ HABER

‘İHH kampanyasına son verin’

SONRAKİ HABER

Yatağan’da son sözü işçiler söyleyecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa