28 Aralık 2013 06:00

Vicdan azabı çekmiyor musun?

Yolsuzluk skandalıyla sarsılan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yeni kabineye aldığı isimler arasında en dikkat çekici olan isimlerden birisi İçişleri Bakanlığına getirilen Efkan Ala’ydı. Efkan Ala ismini duyanların zihninde ilk beliren şey kanlar içinde uzanmış Enes Ata’nın fotoğrafı oldu.

Vicdan azabı  çekmiyor musun?
Paylaş

Faruk AYYILDIZ
Diyarbakır


Yolsuzluk skandalıyla sarsılan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yeni kabineye aldığı isimler arasında en dikkat çekici olan isimlerden birisi İçişleri Bakanlığına getirilen Efkan Ala’ydı. Efkan Ala ismini duyanların zihninde ilk beliren şey kanlar içinde uzanmış Enes Ata’nın fotoğrafı oldu. 5’i çocuk 11 kişinin polis kurşunuyla öldürüldüğü 28 Mart 2006 olaylarında Efkan Ala Diyarbakır Valisiydi.

Daha sonra müsteşarlık ve son olarak da İçişleri Bakanlığına getirilen Efkan Ala, Hükümete yakın yazarlar tarafından ‘Kürtlere yönelik iyi yaklaşımıyla tanınan’ biri olarak sunuldu. Diyarbakırlılar için hele de 7 yaşındayken öldürülen Enes Ata’nın ailesi için durum hiç de öyle değil. Ala’nın bakan olmasının ardından aradığımız Enes’in babası Selamettin Ata, elinde Enes’in iki fotoğrafıyla Evrensel Diyarbakır bürosuna geldi. Ala’nın İçişleri Bakanı olmasına ilişkin ilk sözü; “Benim için büyük bir acı” oldu.  

SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEDİ

Enes’in katledilmesinden sonra yargı sürecinin nasıl işlediğini anlatan Selamettin Ata, “Olaydan 7 yıl sonra bana bir tebligat geldi. Vali Mustafa Toprak imzasını taşıyordu. 3 polisin adı verilmiş, şuan Ankara’da görev yapıyorlarmış. Araştırma sonucu merminin o polislerin silahından atılmadığı ve iç görevlendirme de yapılmadığı anlaşılmış, soruşturma izni de verilmemiş” diyor. Karara itiraz ettiğini anlatıyor.

ENES’İN ACISI HÂLÂ TAZE

Enes’in ölümünün aileyi çok kötü etkilediğini ve hâlâ toparlanamadıklarını söyleyen Ata, “Enes öldürüldüğünde 7, ağabeyi 11 yaşındaydı. Ağabeyi şimdi 18 yaşında. O hâlâ kendisine gelebilmiş değil. Enes’ten sonra ruh halimiz allak bullak oldu” sözleriyle anlatıyor yaşadıkları acıyı.

ENES CIVIL CIVILDI

Enes’i anlatıyor sonra, “Zeki, cıvıl cıvıl bir çocuktu” diyor. Annesi vefat ettiği için Enes’in sık sık teyzesine gittiğini söylüyor. Ve o günü anlatıyor; “Öldürüldüğü gün de teyzesine gidiyordu. Okullar tatil edilmişti, mahallede olay da görünmeyince gitmesine izin verdim. Teyzesine yakın yerdeki camiden cenazeler kaldırılıyormuş. Kalabalığı görünce  gitmiş ve sonra da...”

OĞLUM DEVLETİN KURŞUNUYLA ÖLDÜRÜLDÜ

Bölgede katledilen çocukların faillerinin asla ortaya çıkarılmadığını söyleyen Ata, “Vuranlar, emri verenler tarafından korunuyor. 7 yaşındaki bir çocuk binlerce kişinin gözü önünde vuruldu. İstense 24 saat içinde katilleri bulunurdu. Ama bulmuyorlar işte” diyor. Savcının kendisine Enes’i vuran kurşunu gösterdiğini söyleyen Ata, “Kurşun kalbiyle, midesi arasına saplanmış. Devletin kurşunu. Devlet bizden vergi alıyor, polise maaş ödüyor ve o polis bizi öldürüyor” diyor.

KÜRTLERİ ÖLDÜREREK Mİ SEVİYORDU?


Sonuna kadar davanın takipçisi olacağını söyleyen Ata, devletten, yargıdan bir beklentisi olmasa da yeni İçişleri Bakanı Efkan Ala için dava açmayı düşündüğünü söylüyor. Efkan Ala hakkında söylenen “Bölge halkıyla arası iyi bir Valiydi” sözlerine tepki gösteren Ata, “Kürtlerle arası iyi olmak, sevmek öldürmek mi oluyor? Eğer öldürmekse evet arası iyiydi. Efkan Ala zamanında 11 kişi öldürüldü. Buna rağmen görev alıyorsa ödül veriliyordur. Acımasız olanlar Türkiye’de her şey olabiliyor. Bir gün Efkan Ala ile karşılaşırsam ona vicdan azabı çekip, çekmediğini soracağım” diye konuşuyor.

BAKAN OLMASI BİZE ACI VERDİ

Enes öldürüldüğünde Diyarbakır Valisi olan Efkan Ala’nın İçişleri Bakanı olmasının kendisine büyük acı verdiğini anlatıyor, acılı baba. “Efkan Ala ödüllendirildi. Olaylar sırasında 11 kişi vuruldu. Bunun birinci derecede sorumlusu olan vali sürekli terfi ettiriliyor. Ben acı çekiyorum” diyor. Sözü yolsuzlukla anılan bakanlara getiriyor; “Bu ülkede mazlum çocuklar katledilirken, bakan çocuklarının kasalarından çuvallarla, kutularla paralar çıkıyor. Olaylardan sonra AKP’li bürokratlar ofisteki esnafı ziyaret edip kırılan camlar için geçmiş olsun dedi. Bugün de AKP’lilerin çocukları milyon dolarları götürüyor. Onlar için canların önemi yok. Kırılan camların, kutu kutu paraların önemi var” diyor.

ENES’TEN ETHEM’E…

“Enes’ten sonra sayısız insan katledildi. Bu katiller ve emri verenler korunacaklarını bilmeseler bunları yapamazdı” diyen Ata, Gezi olaylarında katledilenleri hatırlatarak, Ankara’da Ethem Sarısülük’ü vuran polisin kayıtları var. ‘Üç tane saydırdım’ diyor. Biliyor, ceza almayacak çünkü. Devlet onu cezalandırırsa ondan sonraki polisler öldürürken tereddüt eder. Bunu bildiklerinden ödüllendiriyorlar” şeklinde konuşuyor.

ÖNCEKİ HABER

Hasta tutuklular ölüme terk edilmiş durumda

SONRAKİ HABER

Bu kavganın çözüm süreciyle ilgisi yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa