27 Aralık 2013 06:00

Burada çikolata acı

Sanayinin kalbinin attığı yer burası, Kocaeli. Başta otomotiv olmak üzere metalden gıdaya kadar her türlü sanayi ve üretim yapılmakta. Gıdada bunlardan biri. Çikolata deyince sevmeyen çok azdır.

Burada çikolata acı
Paylaş

Çağla Çikolata’dan kadın işçi

Sanayinin kalbinin attığı yer burası, Kocaeli. Başta otomotiv olmak üzere metalden gıdaya kadar her türlü sanayi ve üretim yapılmakta. Gıdada bunlardan biri. Çikolata deyince  sevmeyen çok azdır. Hele asıl yapıldığı yerde çalışmayı hayal etmek bile mutlu eder insanı. Bu hayalden o yerde işe başladığınız ilk saatten itibaren uyanırsınız. O kadar yoğun ve ağır gelir ki o çikolata kokusu, alışmak uzun sürer. Zaten asıl kötü olan buraya çok alışmış olmamızdır.
Burası Kocaeli Körfez’de bir mahalle arasında dışardan fabrikaya benzetemeyeceğiniz Çağla Çikolata. Üç vardiyalı olarak toplamda 100’e yakın işçi çalışıyoruz. Çoğunluğumuz kadın ve aslında her yerde olduğu gibi burada da her şey bizim elimizde. Yani her şey ellerimizin içinde parmaklarımızın ucunda. O kadar değerli ki bu eller çalıştığınız makine kapabilir o elleri. Sekiz saat boyunca hiç durmadan çalıştırıyoruz ellerimizi. Öyle ki dinlenme vaktimize bile dönüşümlü olarak çıkıyoruz. Sonsuz seri üretim yapan değerli makinelerimiz kapanmasın diye. Dinlenme dediğime bakmayın  sadece 30 dakika aramız var. Yemek, sigara, çay, tuvalet gibi bütün ihtiyaçlarımızı bu arada karşılamak zorundayız. Ara bittiğinde aynı hatta daha fazla hızda çalışmaya devam ediyoruz. Yazdıklarımdan çalışmanın kötü olduğunu düşünmeyin. Aksine hayatını devam ettirmek , kendi paranı kazanmak güzeldir, gereklidir. Daha ne ister ki insan? İyi bir ücrete iyi şartlarda çalışmak ister. Eve gittiğinde oturup çay içmeye vakti olsun ister. Kendine, eşine, çocuklarına ayıracak vakti olsun ister. Ama Çağla’da ( diğer fabrikalarda da çok farklı değil sanırım) çalışınca bu pek mümkün olmuyor. Öyleki Çağla’da çalışıyorsanız haftalık tatil neydi, uyku neydi unutabilirsiniz. Vardiyalarımız dönmüyor çoğu zaman ve haftalarca gece vardiyasında çalışma durumumuz olabiliyor. Gece çalışmak çok zor tahmin edebileceğiniz gibi, zaten yasalara göre kadınların geceleri 7 buçuk saatten fazla çalıştırılması yasak. Ama bu kurallara uyulmasını biz kadınların elleriyle büyüyen, kârını artıran Çağla’da bizden daha az yıl çalışan erkek işçiler daha fazla para alıyor. Bununla da bitmiyor Çağla’da yaşadığımız sıkıntılar. Ellerimizle büyüyor ya Çağla, ellerimizi  koruyamıyoruz. Hem makineler çok eski hem de ellerimizin korunması için çok da önlem alınmıyor. Her sene hatta birkaç ayda bir ellerini kaptıran, ayağını kaptıran, kayıp düşen o kadar çok arkadaşımız var ki…Bu kadar riskli bir yerde doktor yok. Daha doğrusu varmış ama kendisini gören bir işçi yok. İş güvenliği uzmanı olduğu söylenen kişi gece vardiyaları dışında gelip gidiyor çünkü aynı zamanda kalite kontrolcü kendisi. Hoş güvenliğimizi etraftaki yazılarla hatırlatıyorlar bize;  ‘dikkatsizlik kazaya yol açar’ diye. Ama benim merak ettiğim asıl dikkatsizin kim olduğu! Anlatıyorlar ‘makine tehlikeli, kendinizi koruyun diye’ ama dedim ya zaten dinlenemiyorsunuz, tatil yok. Sürekli ‘hızlı ol, bozuk mal yapmayın diye’ uyarılıyorsunuz.  Bir yandan kırık, çatlak, bayat bisküvileri ayıklayıp sağlamını koymanız bir yandan hızlı olmanız (ki makineler bant sistemi ve çok hızlı) bir yandan da kendinize dikkat etmeniz gerekiyor. Yani insan üstü çalışma hızı istiyorlar ama insanlık şartlarında çalışamıyoruz. Biz bu şartlarda çalışmaya ve yaşamaya çalışırken bakan, vekil oğulları ayakkabı kutularında para biriktiriyor. Sahi kaç paraydı o?  Ne yapacak ki o kadar parayı? Nereye harcayacak, ne alacak ya da nasıl biriktirdi? Kocaeli’deki fabrikalarda çalışan işçilerin emekli ikramiyelerini toplasanız o kadar eder mi? Ben o kadar parayı nereye harcayacaklarını  düşünüp hayal edemiyorum. Peki bu şartlar altında siz edebilir misiniz?

*Kocaeli


ÖNCEKİ HABER

Gözetlemenin dayanılmaz hafifliği

SONRAKİ HABER

Devlet bankaları Çalık’a çalışmış

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...