22 Aralık 2013 07:54

Le lele Sakine, bak gidiyor makine!

Siz bu satırları okuduğunuzda, ben İstanbul Kent Mitingi’ne gitmek üzere yola çıkmış olacağım. Belki de siz şu an bu yazıyı okurken miting yolundasınız... Yok, evdeyseniz, haftanın yorgunluğunu atmak için, kalkın: İstanbul için eylem vakti!

Le lele Sakine, bak gidiyor makine!
Paylaş

Seray ŞAHİNER*

Siz bu satırları okuduğunuzda, ben İstanbul Kent Mitingi’ne gitmek üzere yola çıkmış olacağım. Belki de siz şu an bu yazıyı okurken miting yolundasınız... Yok, evdeyseniz, mesela bir Pazar kahvaltısı için, ders çalışmak için, haftanın yorgunluğunu atmak için, kalkın: İstanbul için eylem vakti! Gazeteyi katlayıp çantanıza yahut cebinize koymanızı rica ediyorum. Yıllardır şehrimize yapılan talana “dur” demek için yola çıkın. İstanbul Kent Mitingi bugün saat 12.00’de Kadıköy’de. Hemen çıkarsanız yetişirsiniz. Şimdilik veda ediyorum, siz vasıtaya binip gazeteyi okumaya devam ederseniz, tekrar görüşürüz.
—--
Tekrar merhaba. Ne iyi ettiniz de yola çıktınız. Bugün hepimiz,geri dönecek bir mahallemiz olsun diye evimizden çıktık. Vesaite binmeden önce Akbil doldururken şu anonsu duymuşsunuzdur: “LÜTFEN SADECE KAĞIT PARA GİRİŞİ YAPINIZ”. Anons değil o, fragman. Biz engel olmazsak, yakında kendi mahallelerimize girerken bu cümle kulağımızda çınlayacak. Yahut biz artık semtimize giremeyeceğiz; yerimize kağıt para girişi yapabilecek olanlar girecek.
Son operasyonlar, yıllardır kente uyguladıkları talana karşı çıkanlara, çılgın proje, depreme karşı güvenlik, mutenalaştırma gibi donelerle cevap verenlerin gerçek yüzünü, daha doğrusu yüzsüzlüğünü bir kez daha açık etti. Malumun ilanı. Hükümet, yerel yönetimler ve tüzel kişi olmayan dolandırıcılar; yıllardır kentimizi, mahallemizi, doğayı, tarihi yapıyı yağmalıyor, peşkeş çekiyor. Ramak kalmış, belgeler az daha ifşa olmasa gittikleri akraba düğünlerinde gelinin yakasına Kız Kulesi’ni çengelleyeceklermiş... Yahut “damadın arkadaşındaaan bir burma SİT alanı!”
Samatya’da oturuyorum, evden çıkıp otobüs durağına gidene kadar karşıma çıkan kent suistimalleri: Yedikule bostanının yok edilmesi, tarihi surların delinip araç yolu açılması; Samatya’daki surların dibindeki dolgu alanı, şu an otopark olarak kullanılan eski İstanbul Sineması, rant alanına dönüştürülen eski binalar; Kocamustafapaşa’da tahrip edilen tarihi yapılar, meydanda “otobüs durağını taşıyoruz” diyerek kesilmiş ağaçlar…
Mahalle forumları haftalardır kendi bölgelerinde duyuru-afişleme- bilgilendirme çalışmaları yapıyor. Dün bizim mahalledeki afişleme esnasında şu diyaloga tanık oldum:
- Biz bu miting afişlerini asıyoruz da belediye gelip sökmesin?
- Kim söktürecek, belediye başkanı gözaltında...
Bugün  konu komşu toplandık, mahallemizi, doğayı, kentimizi savunmaya gidiyoruz. Çılgın bir kentte yaşamak değil, hali hazırda yaşadığımız semtte, semt sakini olarak kalabilmek, doğduğumuz mahallede yaşlanabilmek istiyoruz. Kent tacirleri alıp bu TOKİ’leri takatukacıya götürsünler.“Kentsel dönüşüme hayır!” demek için yola çıktık. Bostanlarımıza moloz döken, surlarımızı delen iş makinelerini def edip arkalarından “Le lele Sakine, bak gidiyor makine” diye teneke çalmak için yola çıktık.Kent hafızasını tazelemek, orijinal dokuya sahip çıkmak için; kırılan tarihi çeşmelerimizin onarılıp, başına bir güzel inmesi, eğilip zülfünü suya düşürmesi için yola çıktık. Kent istismarına bir ağızdan “dur” demek için, kendi mahallesini savunan diğer İstanbullularla buluşmaya Kadıköy’e gidiyoruz.
Başta 1 Mayıs, bütün eylemlerde Taksim’e, su, gaz ve copa maruz kalmadan çıkabilmek için; engellilerin şehirde karşılaştığı engellerin kalkması için; ormanlarımızı, sokak hayvanlarının yaşama hakkını, içme suyumuzu, sudaki balığı, yediğimiz ekmeği savunmak için; kentimize ve kendimize sahip çıkmak için yola çıktık.
Yolda kendinizi yalnız hissetmeyin: Kent Hareketleri, Kuzey Ormanları Savunması, Forumlar Arası Kentsel Dönüşümle Mücadele Grubu, DİSK, KESK, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Eczacı Odası, TMMOB, Çağdaş Hukukçular Derneği, Engelli Hakları Atölyesi, LGBT örgütleri, öğrenciler, kadın örgütleri, siyasi partiler, çevre dernekleri, mahalle dernekleri… Kente dair sözü olan herkes, bugün Kadıköy’de dile gelecek.
Benjamin “Caddeler toplumun konutudur” diyor, konutlarımızın yerine toplu konut yapılmasına karşı sokağa çıktık. Alınteriyle ekmeğini kazananları rant için evlerinden atanlara karşı yürüyoruz. Kentsel dönüşüme uğrayan mahallelerin önündeki panolar, tacirlerin maskesi gibi karşımızda. O maskeyi indirmek için yola çıktık. Siz de bu yolun yolcusunuz madem, mitingde görüşmek üzere…

* Yazar/Senarist

ÖNCEKİ HABER

Avcı toplayıcılıktan ‘kalkınmacılığa’ ve ‘hizmetçiliğe’

SONRAKİ HABER

Ağaç gölgesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa