“Unutmayacağız, unutturmayacağız”

Türkiye Barış Meclisi Roboski’de yaşamını kaybeden 34 yurttaş için anma etkinliği düzenledi. Şişli Kültür Merkezinde düzenlenen ‘Unutmayacağız, unutturmayacağız’ başlıklı etkinliğe Roboskili aileler de katıldı.

Anma etkinliğine HDP MYK üyesi Akın Birdal, BDP İstanbul İl Eş Başkanları Arife Çınar, Emrullah Bingöl, EMEP İstanbul İl Başkanı Güven Gerçek, HDP MYK üyesi Ender İmrek, gazeteci yazar Özgür Mumcu, oyuncu Orhan Alkaya da katıldı. Anma etkinliğinin yapıldığı salonun girişinde Roboskili ailelerin ve Roboski'nin fotoğraflarının bulunduğu sergi açıldı.

Etkinlikte sunuculuk yapan Gazeteci Ayşegül Doğan, "Herkesin gözü önünde olanı faili meçhule dönüştürmeyi hedefleyen bir süreç var" dedi ve sorumluların bulunmasını ve yargılanmasını istedi.

Açılış konuşmasının ardından Roboski'de yaşananların anlatıldığı kısa belgesel gösterildi.

 ‘724 gündür Roboski'de yaramız kanıyor’

TBM Sözcüsü Hakan Tahmaz ise "724 gündür Roboski'de yaramız kanıyor. Bütün Türkiye'nin yarası kanıyor, çünkü 724 gündür ne idari ne de yargı tek bir adım ileri gitmedi" şeklinde kouştu.

"Katliamın tek bir suçlusu yargı önüne çıkartılmadı" diyerek yargı sürecini hatırlatan Tahmaz, "Bu yara kanamaya devam ettiği sürece bu toplumda adaletin yerini bulması, özgürleşme, vicdanımız rahat edebilmesi mümkün olmayacak. Bütün dünya örneklerinde olduğu gibi, bu yaranın dindirilmesi için de sorumluların bulunması gerekiyor" dedi.

‘Adalet olmadan barış olmaz!’

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ise hukuki süreci değerlendirdi. Elçi, Roboski'ye adalet gelmeden barışın gelmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Devletin görevleri arasında bu soruşturmayı adil bir şekilde sürdürmesinin bulunduğunu belirten Elçi, askeri savcılığa gönderilen fezlekede muhtemelen faillerin kimliklerinin bile yer almadığını anlattı.

Soruşturmayı askeri savcının yürüttüğünü söyleyen Elçi, böyle ağır bir suçun yer aldığı soruşturmada askeri savcının yer almasının soruşturmanın objektif olarak yürütülmesini engelleyeceğini ifade etti.

‘Katliamın cezası 33 kez ağırlaştırılmış müebbet’

Elçi, yasal olarak katliamın cezasının 33 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olduğunu söyledi. Soruşturmada ilerleme olmadığı gibi Roboskililerin birçok kez soruşturmaya maruz kaldığını söyleyen Elçi, Roboskili ailelerin bu soruşturmalar kapsamında para cezası ödediğini de söyledi.

‘Ağlamaktan gözlerimizden yaş dökülmüyor’

Ardından Roboski'de 13 yaşında katledilen Erkan Encü'nün annesi Felek Encü konuştu. Felek Encü, "Ağlamaktan gözlerimizden yaş dökülmüyor. Gözlerimizden yaşın yerine kan dökülecek. Başka katliamlar olsun istemiyoruz. Bu nedenle vicdanlı kişilerden yardım istiyoruz, bu askerden, devletten hesap sorulsun istiyoruz" dedi.

Akil İnsanlar Komisyonu üyesi Prof. Dr. Levent Korkut ise yaptığı konuşmada "Böylesi süreçlerinin başarılı olması için siyasi iradenin olması, halkın olması, güven ortamı olması gerekiyor. Türkiye'de bunların büyük bir kısmı eksik. Burada güven unsuru önemli" dedi.

‘İnsanlığa karşı işlenen suçların en alçak olanı’

Orhan Alkaya da etkinlikte kısa bir konuşma yaparak "İnsanlığa karşı işlenen suçlar düşünüldüğünde, bu suçlar arasında en alçak olanı Roboski'dir" diyen Alkaya, sadece katliam ile değil, katliamın ardından devlet yetkilileri tarafından söylenen sözlerle de bu "alçaklığın" devam ettiğini söyledi.

Katliamdan sonra ana akım medyanın tek satır haber geçmediğini de hatırlatan Alkaya, "İstedikleri kadar medyayı ele geçirsinler. Katliam sosyal medyanın ne kadar önemli olduğunu ve insanın haber alma hakkının ne kadar önlenemez olduğunu hatırlattı" şeklinde konuştu.

'AKP Roboski'yi açık cezaevi haline döndürdü'

Katledilen Nadir Alma'nın ağabeyi Hikmet Alma ise Roboski'nin Kürt coğrafyasında işlenen katliamların bir özeti olduğunu belirterek, "Faillerin yargılanmasını kendimize ilke edindik.” dedi. “Devletin katliamda katledilen kardeşlerimize karşı sarf ettiği karalayıcı sözler dışında biz ailelere de iğrenç bir kan parasını teklif etti. Biz 'Roboski'nin failleri yargılanmadığı sürece, devletin elini tutmayacağız' dedik. Biz bunu demeye başladıkça katliamın birebir sorumlusu olan AKP, Roboski'yi açık cezaevi haline döndürdü" diyen Alma adalet mücadelesini sürdürdüklerini belirtti.

Alma, "Biz Roboski dosyasının üzerindeki gizlilik kararının kaldırılması ve askeri yargıdan sivil yargıya taşınmasını istiyoruz. Biz, devletin baskıcı politikalarına rağmen mücadeleden vazgeçmeyeceğiz" dedi. Alma, demokrasiden yana olanları ve vicdanlı insanları, 28 Aralık'ta Roboski'de yapacakları anma törenine çağırdı.


Özgür Mumcu da yaptığı konuşmada medyayı değerlendirdi. Mumcu, medyanın Genelkurmay Başkanlığı'nın yapacağı açıklamayı bekleyerek haber yaptığını ve bunca insanın öldürüldüğü katliamda Genelkurmay'ın açıklamasını beklemenin bir utanç olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın "Her kürtaj Uludere'dir" açıklamasını da hatırlatan Mumcu, bunun büyük bir "terbiyesizlik "olduğunu söyledi. "Biz medya kurumları olarak büyük bir hataya düştük. Kürtajı tartıştık, Roboski'yi tartışmadık" şeklinde özeleştiri de verne Mumcu, "Kürt illerinde olanlar hakkında ana akım medyanın haber yapma çekingenliği var. Haber yapacaksa da he zaman kendi tarafından bir açıklama beklediğini gördük. Kimi zaman iktidar yanlısı ama asker karşıtı gibi görünen medyanın iktidara toz konmasın diye Kürtlere karşı birleştiğini gördük. Roboski'de hesap sorulması için medyaya büyük önem düşüyor. Toplumsal barış konusunda da medyaya büyük görev düşüyor.” Şeklinde konuştu.

Anma etkinliği, İlkay Akkaya'nın ve Dengbej İbrahim Birike'nin söylediği ağıtlar ile sona erdi.