21 Aralık 2013 06:00

Biz şiiri sadece okumayız...

Fazıl Say ile yeni albümü, müzik ve şiir üzerine konuştuk. Çocukluğundan beri şairlerin dost sohbetlerine, Ankara’nın kış gecelerinde oturulan şiir akşamlarına tanık olan Fazıl Say, bütün bu anılarının da bir toplamı niteliğini taşıyacak yeni bir albüm hazırladı.

Biz şiiri sadece okumayız...
Paylaş

Erkan ARAZ
İstanbul


Çocukluğundan beri şairlerin dost sohbetlerine, Ankara’nın kış gecelerinde oturulan şiir akşamlarına tanık olan Fazıl Say, bütün bu anılarının da bir toplamı niteliğini taşıyacak yeni bir albüm hazırladı. İlk Şarkılar adını verdiği bu albüm bir yandan da Say’ın daha önce Nazım Hikmet Oratoryosu ve Metin Altınok’a Ağıt’ gibi şiirle beslenen, şairlere adanmış bestelerinin devamı. Bu albümde  Hikmet ve Altıok’un yanı sıra Cemal Süreya, Pir Sultan Abdal, Ömer Hayyam, Can Yücel, Orhan Veli ve Muhyiddin Abdal gibi şairlerin dizelerini bestelemiş Say.

İlk Şarkılar, Metin Altıok’un Düşerim adlı şiiriyle başlıyor; Bazan oturduğum yerde/ kendi kendime dalıp giderim/ Bulanık geçmişimle/ Genişleyen halkalar çizerim/ Bir düşün uyanık imgesine/...Gönlünüze taş düşerim...

Şiirler, müziğin büyüsüyle, kocaman bir orkestranın birbirinden farklı seslerine karışıyor. Say’ın elleriyle piyanonun tuşlarından akıp giden bir masal atmosferi kuruyor şarkılar. Gelip gönlümüze taş düşürüyor...

HEM BÜYÜK BİR ZEVK, HEM DE YAŞAM GÖREVİ

Şiirle çocukluk yıllarından beri güçlü bir ilişkisi olduğunu, şiiri bir hayat tarzı olarak gördüğünü söylüyor Say. “Biz şiiri sadece okumayız, şiir ile yaşarız. Onu okurken, o şair bizi tüm ruhumuz ile ele geçirdiğinde, bu, dünya güzeli bir duygudur” diyor. Halen en büyük merakı şiir okumak olan Fazıl Say, bunu, şairlerin arasında geçirdiği çocukluk yıllarına borçlu olduğunu anlatıyor. “Ben şairlerin arasında büyüdüm. 1970’ler Ankara’sı... 7-8 yaşımdaydım... Cemal Süreya, Metin Altıok babamın çok yakın dostlarıydı, amcam kadar yakınlardı. Onların o yıllarda  Ankara’da Tavukçu Lokantasında uzun sohbetlerine hep şahit oldum, vakit geç olunca beni sandalyelerin üzerinde uyuturlardı. Bu şairleri bestelemek benim için hem büyük bir zevk, hem büyük bir onur, hem de bir yaşam görevi...”

20 YIL ÖNCE

Şarkılarını, 1994 yılında, o yıllarda yaşadığı Berlin’de besteleyen Say, bu 20-30 şarkıdan Nâzım Hikmet’e ait olanların 2001’de Nazım Oratoryosu’nun, Metin Altıok’a ait olanların ise 2003’te Metin Altıok Ağıtı’nın temellerini oluşturduğunu dile getiriyor.

Aradan geçen 20 yıllık süreçte bu şarkılara uygun sesi (yorumcuyu), sadece müziği değil şiiri de mükemmel yorumlayabilen bir solist aradığını söyleyen Say, Serenad Bağcan’ın hem klasik kökenli bir müzisyen, hem türkü söyleme geleneğine hem de popüler müzik tarzına aşina bir yorumcu olduğunu belirtiyor.
Devlet Çoksesli Korosu Sanatçısı Serenad Bağcan ile Fazıl Say’ın yolları ilk kez Nazım Hikmet Oratoryosu’nda kesişiyor. Provalar sırasında solist gelmeyince Orkestra Şefi İbrahim Yazıcı, Say’a Serenad Bağcan’ı öneriyor. Daha sonra Metin Altıok anısına yapılan albüm için de birlikte çalışıyorlar. Ve şimdi ‘İlk Şarkılar’da yeniden bir aradalar.

CEVABI ŞİİRİN KENDİSİ VERİR

Şarkı albümü yapmaya devam edeceğini duyuran Fazıl Say, bundan sonraki albümlerde de Turgut Uyar, Atilla İlhan, Ahmed Arif, Cemal Süreya, Can Yücel, Gülten Akın, Aziz Nesin ve Nâzım Hikmet gibi usta şairlerin şiirlerinden bestelenmiş şarkılar dinleyeceğimizin müjdesini veriyor. Say, bestelediği ya da sevdiği şiirlerde kendisi için tek bir kriter olduğunu belirtiyor: “Beni yansıtıyor mu diye sorarım, bu benim dünyam mı diye sorarım. Cevabı zaten şiirin kendisi çoktan vermiş olur…”

ANADOLU TURNESİ BAŞLIYOR

Fazıl Say, İlk Şarkılar albümü için gerçekleştirilecek turneyle dinleyicileriyle yeniden buluşmaya hazırlanıyor. Albümün ilk konserini 11 Aralık’ta İzmit’te veren Say, turne kapsamında 23-27 Aralık tarihlerinde Antakya, Adana, İskenderun, Gaziantep ve Mersin’de konser verecek.

NÂZIM HİKMET’TEN MUHYİDDİN ABDAL’A...

‘İlk Şarkılar’ albümünde Nâzım Hikmet’ten Memleketim, Orhan Veli’den Efkarlanırım ve İstanbul’u Dinliyorum, Can Yücel’den Sardunyaya Ağıt, Metin Altıok’tan Düşerim ve Bu Kekre Dünyada, Cemal Süreya’dan Dört Mevsim, Pir Sultan Abdal’dan Sordum Sarı Çiğdeme, Ömer Hayyam’dan Akılla Bir Konuşma ve Muhyiddin Abdal’dan İnsan İnsan şiirleri yer alıyor.
Albümde Fazıl Say ve Serenad Bağcan’a, Çağ Erçağ (viyolonsel), Bülent Evcil (flüt), Pelin Halkacı Akın (keman), Aykut Köselerli (vurmalı sazlar), Hakan Güngör (kanun) gibi önemli müzisyenler eşlik ediyor. ‘İnsan İnsan’ isimli şarkının solistleri ise Cem Adrian, Güvenç Dağüstün, Burcu Uyar ve
Selva Erdener.

ŞARKI SÖYLERKEN İDDİASIZ OLMAK GEREKİR

Bütün ailesi müzisyen olan Serenad Bağcan’ın müziğin pek çok türünde yazılmış şarkıları icra etmesi sebebiyle repertuvarı geniş bir yelpazeden oluşuyor. Fazıl Say gibi bir sanatçının ilk defa denediği bir projede şarkıları seslendirmenin kendisi için, hem onur hem de heyecan verici bir deneyim olduğunu ifade eden Bağcan, “Genelde yeni denenen şeylerde, eksiklik ve tamamlanmamışlık duygusu sarabilir insanı. Fakat konu Fazıl Say olunca, bu ilk denenmişliğin altında, inanılmaz bir bilgi birikimi, deneyim ve ince hissedişler olduğunu bildiğim için, projeye güvenle teslim ettim kendimi” diyor.

Fazıl Say’ın bestelerinin çok güzel ve bazılarının yorumcu için zorlayıcı özellikler taşıdığına değinen Bağcan, fakat iyi bir yorumcunun dikkat etmesi gereken en önemli şeyi, şarkı ne kadar zor olursa olsun dinleyiciye bu zorluğu hissettirmemesi olarak yorumluyor. Bağcan, şarkı söylerken iddiasız olmak gerektiğini düşünen bir yorumcu olduğunu dile getiriyor.
Yorumladığı şarkıları birbirinden güzel ve kıymetli bulduğunu söyleyen Bağcan, bunda, Fazıl Say’ın melodilerini, şairlerimizin sözlerine, olağanüstü uyumlandırmasının etkili olduğunu düşünüyor. Bağcan, “Fazıl Say, benim ülkemin müzisyeni, şairler benim ülkemin şairleri, tercihte bulunmam mevzuubahis bile olamaz.” diyor.

ÖNCEKİ HABER

İmam AKP’yi savundu cami boşaldı

SONRAKİ HABER

Daha kaç kez yanlış okuyacaklar?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...