Hüseyin Çelik istifaları yalanladı

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bürokrat, işadamı ve bakan çocuklarının da aralarında bulunduğu İstanbul merkezli yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında çocuklarının adı geçen bakanların istifa ettiğine yönelik iddiaları yalanlayarak, “Sayın bakanlar Sayın Başbakan'ın elini rahatlatmak için ne yapılması gerekiyorsa yapacaklarını zaten söylemişlerdir. Bir bakan çıkıp ‘ben partimi rahatlatmak istiyorum’ diyerek istifa ederse o ayrı ama ben bakan toto oynamıyorum” dedi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Habertürk TV'de Başkent Gündemi programında Nilgün Balkaç ile Erdal Şen'in sorularını yanıtladı

Türkiye'de ilk kez emniyet müdürü ve valinin haberi olmadan operasyon yapıldığını dile getiren Çelik, “Böylesine büyük çapta ekonomik boyutu olan bir operasyon yapılıyor. Ülkenin Başbakanı, ülkenin İçişleri Bakanı bunu televizyondan öğreniyor. Operasyonun yanlış tarafı, haberdar olması gereken kişilerin, Başbakan'ın haberdar edilmemesi” dedi.

‘BEN BAKAN TOTO OYNAMIYORUM’

Soruşturma kapsamında çocuklarının adı geçen bakanların istifa ettiği yönündeki sorular üzerine Çelik, “Bakanlar istifa etti, istifaları da kabul edildi” gibi iddiaların tamamen yalan olduğunu dile getirdi. Başbakan Erdoğan’ın zaten bir kabine revizyonu yapacağına işaret eden Çelik, “Sayın bakanlar Sayın Başbakan'ın elini rahatlatmak için ne yapılması gerekiyorsa yapacaklarını zaten söylemişlerdir. Bir bakan çıkıp ‘ben partimi rahatlatmak istiyorum’ diyerek istifa ederse o ayrı ama ben bakan toto oynamıyorum” dedi.

Operasyon kapsamında zanlılar ile ilgili olarak bütün delillerin savcılığa getirildiği kaydeden Çelik, gereken her şeyin yapıldığını, bundan sonra da emniyet müdürlerinin görevden alınmasının bir şey değiştirmeyeceğini anlattı.

‘BAKIYORSUN BİZİM TARAFTAN DA BAZILARI’

Soruşturmayı ilk öğrendiğinde anlamaya çalıştığını belirten Çelik, İçişleri Bakanı Muammer Güler’i aradığını fakat onun da operasyonu medyadan öğrendiğini söyledi.
AKP’nin büyük bir camia olduğunu öne süren Çelik, “Bu büyük camia içerisinde yanlış yapan insanlar olabilir. Bu kişilerin suçları yüzde yüz ispatlanırsa onları cezalandırırsınız. Ama topyekün olarak onları itham etmek olmaz. Cemaat dediğiniz de bir inanç, ahlak ve eğitim hareketidir. Cemaat de çok büyük bir kitledir. Cemaat içinde de birileri yanlış yapabilir. Birileri cemaatin adını kullanarak, cemaate dayanarak yanlış bir şey yapıyorsa, Cemaat de bunun yanlış olduğunu söylüyorsa, cemaatin buna sahip çıkmaması lazım. Birileri itibar cinayeti işliyor. Soruyorum cemaatin değerli mensuplarına. ‘Bu kişiye niye itibar ediyorsunuz’ diyorum. Topyekün cemaatin mensuplarını birileri itham ederse bu Allah’ın da beşerin de adaletine sığmaz. Son günlerde dershaneler konusunda bir sıkıntı meydana geldi. Böyle bir konuda bir grup muhalefet sergileyebilir. Demokrasi bu değil mi? Ama bu bir savaş haline dönüşmemeli. Bakıyorsun cemaatle ilgisi olmayan bir adam AK Parti’ye başbakana, eşine ağız dolusu hakaret ediyor. Bakıyorsun bizim taraftan da bazıları bu tahriklere ram oluyorlar. İş başka taraflara gidiyor” değerlendirmesinde bulundu.

‘CEMAAT DE ŞAİBE ALTINDA KALIYOR’

Türkiye için AKP’nin ve Başbakan Erdoğan’ın çok büyük şans olduğunu iddia eden Çelik, “Cemaat mensuplarının bize sitem etme hakkı vardır. Biz sizin hükümetiniziz. Gidip de Merkel’e, Putin’e sitem edecek değilsiniz. Ama bu hizmet hareketi birileri tarafından zehirlenmemelidir. Bazı şahinler var bakıyorsunuz bir savaş hali varmış gibi hareket ediyor. Türkiye’de birçok güzellikler oldu. Kimse bu güzellikleri baltalamamalıdır. Bakın yolsuzluk iddialarının üzerine gidilmeli ama operasyonun bu şekilde yapılmış olması 25 katrilyon bu ülkenin kaynağına mal olmuştur” diye konuştu.

“Gezi olayları masum bir çevre hareketiydi değil mi?​” diyen Çelik, şöyle konuştu: “Sonra hangi şekiller aldığını biliyorsunuz. Dershaneler meselesini de milimetrik bilen bir insanım. Ben ilgili kurullarda, MYK'da, Sayın Başbakan ile şahsi görüşmelerimde bildiğimi, düşündüğümü hiçbir kaygı duymadan söylemiş bir insanım. Sonra karar aldık, 2 yıl süre verdik. Bu kadar masum bir mesele nerelere gitti. Burada cemaate de büyük haksızlık yapılıyor. Cemaat de şaibe altında kalıyor. Biz cemaatle aynı ruh ve mana ikliminin insanlarıyız. Bu insanlar bizim potansiyel tabanımızdır. Herkes akıllı olacak, itibar cellatlığına alet olmayacak. Herkes şahsi meselesini AK Parti'li ise AK Parti'nin, cemaatten ise cemaatin meselesi haline getiriyor.” (ANKARA)