19 Aralık 2013 18:22

19 Aralık katliamında yaşamını yitirenler anıldı

19 Aralık’ta cezaevlerine yönelik “Hayata Dönüş” adı altında yapılan operasyonda katledilenler birçok ilde yapılan eylemlerle anıldı.

19 Aralık katliamında yaşamını yitirenler anıldı
Paylaş

19 Aralık’ta cezaevlerine yönelik “Hayata Dönüş” adı altında yapılan operasyonda katledilenler birçok ilde yapılan eylemlerle anıldı.

İstanbul’da Tecride Karşı Mücadele Platformu, 19 Aralık katliamında yaşamını yitirenleri operasyonun 13'üncü yıldönümünde katliamın gerçekleştiği Bayrampaşa Cezaevi önünde andı.

19 Aralık 2000 tarihinde 20 cezaevine yönelik "Hayata Dönüş" adı altında gerçekleştirilen 19 Aralık katliamını 13'üncü yılında protesto etmek ve yaşamını yitirenleri anmak amacıyla Tecride Karşı Mücadele Platformu üyeleri, Sağmalcılar Metro Durağı'ndan operasyonun hedefi olan eski Bayrampaşa Cezaevi'ne yürüdü. Çok sayıda kişinin katıldığı yürüyüşte, "19-22 Aralık katliamını unutmadık unutturmayacağız" pankartı ile operasyonda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları taşınarak, "Anaların öfkesi katilleri boğacak", "Yaşasın 19 Aralık direnişimiz", "Devrim şehitleri ölümsüzdür", "Katil devlet hesap verecek", "Bedel ödedik bedel ödeteceğiz" sloganları atıldı.

Yürüyüşün ardından Bayrampaşa Cezaevi girişine gelen platform üyeleri, cezaevi kapısına, "Diri diri yaktılar hesabını soracağız" pankartı ile katliamda yaralanan ve yaşamını yitiren tutsakların fotoğraflarının bulundu pankart astı. Platform adına açıklama yapan Münevver İltemur, Bayrampaşa Cezaevi'nde yaşanılanları hatırlatarak, "Bayrampaşa Hapishanesi'nde 6 kadın diri diri yakıldı. 12 devrimci katledildi. Türkiye genelinde 20 hapishaneye yapılan askeri operasyonda 28 devrimci tutsak silahlarla, kimyasal gazlarla işkencelerle katledildi" dedi. Gerçekleştirilen katliamın askeri sorumlusunun dönemin Jandarma Genel Komutanı Aytaç Yalman ve Jandarma Harekat Başkanı Osman Özbek olduğunu hatırlatan İltemur, katliamın siyasi sorumlularının ise MGK üyeleri, ANAP, DSP ve MHP koalisyon hükümeti olduğuna dikkat çekti.

'HAVALANDIRMAYA ÇIKIP HALAYA DURDUK'

Ardından 19 Aralık Bayrampaşa Cezaevi'ndeki operasyondan sağ kurtulan Mehmet Göver söz alarak yaşadıklarını aktardı. "6 kadın yoldaşımızı yukarda diri diri yakılarak katledildi. Bizim koğuşumuz oraya uzaktı yetişmeye çalışıyorduk ancak her yer kurşun ve alevlerin sesi ile yankılanıyordu. Koridordan açılan bir mazgaldan kurşun sıkılıyordu. Sürekli ateş ediliyordu. Kurşunlardan dolayı siper yoldaşımız Murat Ördekçi katledildi" dedi. Diri diri yakılan 6 kadın arkadaşlarına ulaşamadıklarını için havalandırma alanına çıkarak halaya durduklarını söyleyen Göver, "Havalandırmaya çıkıp halaya durduk. Bunun üzerine şaşırıp kurşun sıkmadılar bir süre ardından tekrar başladılar" diye belirtti. Göver operasyonun ardından ise kendisinin Edirne F Tipi Cezaevine götürüldüğünü orada da işkence ile karşılaştığını anlattı.

'BİZLERİ KAHKAHA ATARKEN YAKTILAR'

Göver'in ardından operasyonun mağdurlarından Münevver Açşı söz aldı. Katliamdan yaralı kurtulan Aşçı, yaşadıklarını, "Bu saldırı halkların mücadelesineydi. Çünkü biz devrimci mücadelemizden dolayı tutsak düşen siyasi tutsaklardık" dedi. Aşçı yaşadıklarını, "19 Aralık sabahı taranarak uyandık. 10 saat boyunca kimyasal gazlara maruz bırakıldık. Fosfor bombası, kimyasal gazlar, kurşunlar yağdırılıyordu. Koğuş cayır cayır yanıyordu. Saçlarımız tutuşmuş derimiz yanıyordu. Bizler buna sloganlarımızla cevap veriyorduk. Yukarda kadın arkadaşlarımızı diri diri yaktılar. Çatıları delmiş bizleri izliyorlardı. Bizleri kahkaha atarken yaktılar" sözleri ile anlattı. Operasyonun mağdurlarından Nihat Gültaş ise, "Bu açık bir savaştı. Bu savaşta her türlü silahı kullanmalarına rağmen bizi teslim alamadılar" dedi. Yapılan açıklama ve konuşmaların ardından cezaevi girişine katledilenlerin fotoğrafları ile karanfiller bırakıldı. Ardından Grup Yorum'un seslendirdiği marşlar ile yaşamını yitirenler anıldı.

TAKSİM'DE POLİS SALDIRISI

Mücadele Birliği'nin çağrısı 19 Aralık katliamını protesto etmek amacı ile Taksim Meydanı'nda bir araya gelen gruba polis müdahale etti. "Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük" pankartı açtıktan sonra basın açıklaması yapmak isteyen yaklaşık 20 kişilik gruba polis cop ve kalkanlarla müdahale ederek iki kişiyi gözaltına aldı. İstiklal Caddesi girişinde bulunan bir restorantın teras katına çıkarak pankart açan üç kişi de polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı. Grubun dağılmasının ardından Taksim Meydan'da açıklama yapmak isteyen ve avukat olduğunu belirten bir kişinin ise çok sayıda çevik kuvvet polisi tarafından Sıraselviler Caddesi'ne kadar kalkanlarla sürüklenmesi dikkat çekti.

GALATASARAY LİSESİ ÖNÜNDE ANMA

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu üyeleri, "Hayata Dönüş Operasyonu" adı altında cezaevlerine yönelik gerçekleştirilen 19 Aralık katliamını kınanmak amacıyla Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. Pankartların taşındığı, sloganların atıldığı eylemde açıklama yapan komisyon üyesi Hatice Onaran, Gezi olaylarında olduğu gibi 19 Aralık katliamında da mağdurlara dava açıldığını belirterek, içeride dışarıda halkın hak arama taleplerine karşı devletin şiddet uyguladığını söyledi.
 

İZMİR

İHD İzmir Şubesi, 19 Aralık operasyonuna ilişkin Buca Cezaevi önünde basın açıklama yaptı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada "Unutmayacağız, unutturmayacağız" pankartı taşınarak "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" sloganı atıldı. Grup adına açıklamayı yapan İHD İzmir Şube üyesi Caner Canlı, 19 Aralık operasyonun üzerinden 13 yıl geçtiğini belirterek, "Bu gün hala cezaevlerinde yükselen çığlıkları duyuyoruz. Bu gün mahpuslarla dayanışma gününde insan hakları savunucuları olarak yetkili makamlara, bir kez daha sesleniyoruz: yaşanan bu hak ihlalleri sonlandırılıp fail ve sorumlulardan yargı eliyle hesap soruluncaya kadar her yerde haykırmaya devam edeceğiz" dedi. Açıklamanın ardından grup cezaevi kapısına karanfil bıraktı. ÇHD İzmir Şubesi ise Kırıklar Cezaevi önünde toplanarak cezaevi kapısına karanfil bıraktı.

DİYARBAKIR

İHD Diyarbakır Şubesi, katliamın yıl dönümü ve cezaevlerinde devam eden hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. İHD Diyabakır Şube Başkanı Raci Bilici,Tabipler Odası, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği yöneticileri ile Belediye İş Sendikası üyelerinin katıldığı açıklamada "Hasta tutsaklar yalnız değildir" sloganı atıldı. Açıklamayı yapan İHD Cezaevi Komisyonu Başkanı Muhterem Süren, Türkiye'nin hapishaneler konusunda karanlık bir geçmişe sahip olduğunu belirterek, cezaevlerinde dünü aratmayan kötü günlerin ve hak ihlallerinin yaşandığını söyledi. 19 Aralık 2000 tarihinde büyük bir üzüntü ve şaşkınlıkla 20 cezaevinde yapılan operasyonu izlediklerini ifade eden Süren, "İnsanlık, yüzlerce tutuklu ve hükümlünün maruz kaldığı şiddete, yanmış vücutlara, cezaevlerinde yükselen alevlere tanık oldu. İkisi asker toplam 32 insan yaşamını yitirdi ve yüzlercesi yaralandı, yakıldı" dedi. Açıklamanın ardından konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici ise, acı ve hak ihlalleri ile dolu tarihi geçmişe sahip cezaevinin önünde olduklarını belirterek, hala devam eden hak ihlallerine dikkat çekmek istediklerini kaydetti.

MARDİN

İHD Mardin Şubesi, katliamı Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi önünde basın açıklamasıyla protesto etti. "Ağır hasta mahpuslar için 163 dakika oturma eylemi hasta mahpuslara özgürlük" pankartı taşınan eylemde polisin aldığı yoğun önlem dikkat çekti. Açıklamayı yapan İHD Mardin Şube Başkanı Erdal Kuzu, katliamı gerçekleştirenlerin hala yargı önüne çıkarılmadığını hatırlatarak, katliamın failleri yargı önüne çıkarılıncaya kadar da mücadelelerini sürdüreceklerini kaydetti. Cezaevlerinde bulunan 163 hasta tutsağın durumuna dikkat çeken Kuzu, "Ne 19 Aralık 2000'ni ne de bugün insan onurunu çiğnediğiniz cezaevlerini unutmayacağız ve unutturmayacağız" dedi. Açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapan İHD'liler, alkışlar eşliğinde eylemini sonlandırdı.

ŞIRNAK

İHD Şırnak Şubesi ise, katliamı dernek binasında düzenlediği basın toplantısıyla kınadı. Toplantıda açıklamayı yapan İHD Şırnak Şube Başkanı Emirhan Uysal, "Cezaevlerinde neredeyse dünü aratacak inanılmaz insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. Yarın daha iyi olabilir umudumuz ise bugünkü uygulamalar nedeniyle hızla tükenmektedir" dedi. Katliamın üzerinden 13 yıl geçtiğini hatırlatan Uysal, şunları aktardı: "Bu vahşetin üzerinden tam 13 yıl geçti. Bugün hala cezaevlerinden yükselen çığlıkları duyuyoruz. Mahpuslarla dayanışma gününde insan hakları savunucuları olarak yetkili makamlara, bir kez daha sesleniyoruz, failleri yargılanıp cezalandırılıncaya kadar 19 Aralık katliamını unutmayacağız”

SİİRT

İHD Siirt Şubesi de, dernek binasında basın toplantısı yaptı. Toplantı salonuna “Cezaevleri, Ölüm Evlerine Dönüştü” yazılı pankart asıldı. Toplantıda konuşan İHD Şube Başkanı Vetha Aydın, İHD olarak amaçlarının tüm dünyada cezaevlerindeki koşullara dikkat çekmek tutuklu ve hükümlülerin cezaevinde insan onuruna uygun koşullarda yaşaması için mücadele vermek olduğunu söyledi. 19 Aralık katliamında yaşananları hatırlatan Aydın, “F Tiplerine verilen tepkilere ve yapılan açlık grevlerine rağmen bilinen trajik olaylar yaşandı. Operasyondan sonra da 2 yıldan fazla devam eden ölüm oruçlarında 104 kişi yaşamını yitirdi” dedi. Aydın, olayın üzerinden 13 yıl geçmiş olmasına rağmen bugün hala cezaevlerinden çığlıkların yükseldiğini belirterek, faillerin yargılanıp cezalandırılıncaya kadar katliamı unutmayacaklarının altını çizdi. Aydın, “Cezaevlerinde yaşam savaşı veren hasta tutsakları ölüme terk ettiğinizi unutmayacağız. Cezaevlerine yaptığınız hak ihlallerini, hukuksuzlukları unutmayacağız” dedi.

DERSİM

Dersim'de aralarında BDP, ESP, DHF, EMEP, Partizan ve HDP'nin bulunduğu Emek ve Demokrasi Güçleri, 30 tutsağın yaşamını yitirdiği 19 Aralık katliamının 13'üncü yılında Sanat Sokağı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. "19 Aralık katliamının hesabını soracağız" pankartının açıldığı açıklamada,"Devrimci tutsaklar onurumuzdur" sloganı atıldı. Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı yapan Mustafa Naci Toper, devletin 19-22 Aralık tarihlerinde Türkiye cezaevlerinde bulunan devrimci tutsaklara yönelik tarihe kanla yazılacak nitelikte saldırı gerçekleştirdiğini ifade etti. Devrimci iradeyi teslim alma çabalarının halen devam ettiğini belirten Toper, devletin cezaevlerindeki yurtsever ve devrimci tutsakları teslim alma çabalarının tutsakların direnişleriyle boşa çıkarıldığını vurguladı. Toper, "Devrimci tutsakları teslim alma amacına ulaşamayan devlet hapishanelerde farklı yöntemler denemekten geri durmuyor" diye konuştu.

19 Aralık katliamının devletin generalleri ve hükümet yetkilileri tarafından organize edildiğini söyleyen Toper, "Bu yüzden katiller ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar" dedi. Devletin katliamcı yüzünün Roboski'de bir kez daha kendini gösterdiğini ifade eden Toper,"Bu katliamları yapan sorumluların yargı önüne çıkarılmalarını, cezalandırılmalarını ve halka hesap vermelerini istiyoruz" dedi.

VAN

İHD Van Şubesi öncülüğünde Van F Tipi Cezaevi önünde, katliamı protesto etmek için açıklama yapıldı. “Barış için özgürlük,eşitlik, adalet” dövizlerini taşıyan grup adına konuşan İHD Van Şube Başkanı Hamdi Bayhan, Türkiye’nin hapishaneler konusunda karanlık bir geçmişe sahip olduğunu söyledi. Türkiye ve dünya kamuoyunun 19 Aralık 2000 tarihinde Türkiye’de 20 cezaevine yapılan operasyonu hayretler içerisinde izlediklerini hatırlatan Bayhan, “Operasyonun akabinde de devam eden ve iki yıldan fazla süren ölüm orucu eylemlerinde ve bununla bağlantılı olaylarda toplam 104 kişi yaşamını yitirdi. Bu ölümlerin nedenin, tecrit sistemine dayalı cezaevi ve uygulamaları olduğu açıktır” dedi. Bayhan, Türkiye cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin hız kesmeden devam ettiğine vurgu yaparak, kamuoyunun cezaevleri konusunda duyarlı olmasını istedi.

ERZURUM

İHD Erzurum Şubesi H Tipi Cezaevi önüde açıklama yaptı. açıklamada, "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek", "Hasta tutsaklar onurumuzdur", "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı. Grup adına açıklama yapan İHD Erzurum Şube Medeni Aygül, Türkiye ve dünya kamuoyunun 19 aralık 2000 tarihinde büyük bir şaşkınlık, üzüntü ile Türkiye’de 20 cezaevine yapılan operasyonu izlediğini hatırlattı. İnsanlığın, yüzlerce tutuklu ve hükümlünün maruz kaldığı şiddete, yanmış vücutlara, cezaevinden yükselen alevlere tanık olduğunu belirten Aygül, operasyon sırasında ve sonrasında yaşanan ölümlere işaret etti. "Hala yükselen çığlıkları duyuyoruz" diyen Aygül, cezaevlerinde halen insanlık dışı keyfi uygulamaların ve tecrit sisteminin sürdürüldüğünü söyledi

HAKKARİ

İHD Hakkari Şubesi, katliama ilişkin dernek binasında açıklama yaptı. Dernek adına açıklama yapan İHD Hakkari Şube Sekreteri Sait Çağlayan, 19 Aralık 2000 yılında cezaevlerinde yaşanan vahşetin Türkiye tarihine kara bir leke olarak kazındığını söyledi. Cezaevlerinde yaşananların dünden farksız olmadığını, zamana rağmen değişimin olmadığını belirten Çağlayan, “ Türkiye, hapishaneler konusunda karanlık bir geçmişe sahiptir. Bugün daha mı iyidir?​” diye sordu. Cezaevlerinde inanılmaz insan hakları ihlallerinin yaşandığını dile getiren Çağlayan, “Bir kez daha sesleniyoruz; failleri yargılanıp cezalandırılıncaya kadar 19 Aralık katliamını unutmayacağız” ifadesini kullandı.

ADANA

Adana’daki sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileri, 19 Aralık Cezaevlerinde İnsan Hakları İçin Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle Adana Adliyesi eski binası önünde bir araya gelerek, basın açıklamasını düzenledi. “Unutmadık, unutmayacağız! "19-22 Aralık hapishaneler katliamının katilleri ve sorumluları yargılansın" pankartlarını açan kitle sık sık ”Devrimci tutsaklar onurumuzdur”, “Katil devlet hesap verecek”, “Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük” ve “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” sloganı attı. Açıklamaya, İHD Adana Şube Başkanı Şahin Kılıç ve yönetimi, BDP Yüreğir ilçe Başkanı Mehmet Bayram ve yönetimi, EMEP, TUHADER, ESP, BDSP, Adana Özgürlükler Derneği, Devrimci Hareket ve Proleter Devrimci Duruş üyeleri katıldı. Grup adına İHD Adana Şube yöneticisi Nejat Okay basın açıklaması metnini okudu. Türkiye cezaevlerinin “vahşi” işkenceler ve katliamlarla ünlü olduğunu ifade eden Okay, cezaevlerinde bulunan tutsakların her dönem katliamlarla karşılaştıklarını aktardı. Okay, “Bugün hala hapishanelerden tabutlar çıkıyor. Ölüm ve hastalık üreten “hücre tipi hapishaneler” kapatılmalıdır. Hasta tutsaklarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük” dedi. Açıklama sloganlarla son buldu. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Ali Ağaoğlu bakanlıktan isteyince olmuş!

SONRAKİ HABER

THY\'de anlaşma imzalandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa