17 Aralık 2013 07:05

Kamunun değil, HES’in acelesi var

Trabzon, Giresun, Artvin ve Ordu’da yapılacak 5 HES projesi için Bakanlar Kurulu, “yurt savunması” diyerek acele kamulaştırma kararı aldı. Uzmanlara göre; asıl gerekçe; “yurt savunması” değil.

Kamunun değil,  HES’in acelesi var
Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Trabzon, Giresun, Artvin ve Ordu’da yapılacak 5 HES projesi için Bakanlar Kurulu, “yurt savunması” diyerek acele kamulaştırma kararı aldı. Uzmanlara göre; asıl gerekçe; “yurt savunması” değil. Toprağını, evini, suyunu satmak istemeyen vatandaşların HES’çi şirketle karşı karşıya gelmesi. Bakanlar Kurulunun acele kamulaştırma kararı, şirketlerin talebiyle vatandaşların mülküne el konulması anlamına geliyor.

KAMU YARARI DEĞİL, ŞİRKET YARARI

Efemçukuru ve Kışladağ’daki acele kamulaştırma kararlarına karşı açılan davaların hukukçusu Av. Arif Ali Cangı, devletin taşınmazlara zorla el koymasını haklı kılacak yegane gerekçenin, kamu yararı olması gerektiğini ifade etti. Acele kamulaştırma kararlarının, çoğunlukla yoksul köylülerin geçimini sağladığı, arazisinin elinden zorla alınması sonucunu doğurduğunu söyleyen Cangı, “Acele kamulaştırmalar yoksulları yerinden ederek, mülksüzleştirerek, sermayeye sömürü alanı yaratmaktadır” dedi.

Kamulaştırma kararlarını “2000’ler Türkiye’sinde Tarım Politikaları ve Toprak Mülkiyeti: Efemçukuru’nda “Mülkiyet Nedir?​” başlıklı makalesinde değerlendiren Doç. Dr. Alp Yücel Kaya, Kamulaştırma ilkesindeki bu radikal dönüşümü, liberal mülkiyet anlayışının neoliberal mülkiyet anlayışına, kamulaştırmanın da piyasalaştırmaya dönüşümü olarak değerlendiriyor.
Dr. Gaye Yılmaz da, konuya “Acele Kamulaştırma mı yoksa acele mülksüzleştirme mi?​” başlığıyla değinmiş ve bu yöntemin sadece Türkiye’de değil günümüzde bütün dünyada hızla uygulanmakta olan bir “mülksüzleştirme” pratiği olduğuna dikkat çekmişti.


HANGİ HES’LERİN ‘ACELE’Sİ VAR?

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının yazısı üzerine alınan Acele Kamulaştırma kararına göre, Trabzon’da yapılacak Manahoz Regülatörü ve HES projesi, Trabzon’un Yomra ilçesinde yapılacak Seydioğlu HES projesi, Giresun’un Yağlıdere ilçesi Kanlıca köyü yakınlarında yapılacak HES projesi, Artvin’in Yusufeli ilçesinde yapılacak Cala HES projesi, Ordu’da yapılacak Piro Regülatörü ve HES projesi için belirlenen taşınmazlar, Hazine adına Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaştırılacak.


YURT SAVUNMASI KILIFI

5 HES Projesi için Bakanlar Kurulu tarafından alınan karar, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesine dayanıyor. Söz konusu madde, yurt savunması ve olağanüstü durumlarda acele kamulaştırma yapılabileceğini belirtiyor. Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesi şöyle: “3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu’nun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılması…”
Bu kanun uygulamasıyla, kamu gücüyle el konulan mallar şirketin kullanımına devrediliyor. Böylece şirketlerin önündeki büyük bir engel, devletin gücüyle temizlenmiş oluyor.


İKİ ACELE KAMULAŞTIRMA ÖYKÜSÜ

Acele Kamulaştırma yöntemine, vatandaşların taşınmazlarını şirketlere satmadığı ve kamulaştırma işleminin uzadığı durumlarda sıkça başvuruluyor. Daha önce de Uşak Eşme yakınlarındaki Kışladağ ve İzmir’e 20 kilometre uzaklıktaki Efemçukuru Altın madenleri için alınmıştı:
*  Kışladağ’da, İnay köylüleri altın madeninin topraklarından su hattı geçirmesine izin vermemesi üzerine Bakanlar Kurulu acele kamulaştırma yoluna gitmişti. Yurtdışında yaşayan Fadime Usta adlı köylünün tarlası ile ilgili acele kamulaştırma kararı alınmış, bunu koz olarak kullanan şirket Fadime Usta’yı çocuklarına bile haber vermeden yurt dışından getirerek tarlasını noterden satın almıştı.
*  Benzer bir acele kamulaştırma öyküsü ise Efemçukuru köylülerinin başına geldi. İzmir’in içme suyunun yaklaşık yüzde 40’ını sağlayan Tahtalı Barajı Havzası sınırında, 300 bin kişiye su sağlamak için yapılması planlan Çamlı Barajı’nın su toplama havzası içinde bulunan Efemçukuru köyü yakınlarında Eldorado Gold Tüprag AŞ tarafından işletilmek istenen altın madenine köylüler topraklarını satmayınca, Bakanlar Kurulu devreye girmişti. 3 Ocak 2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan kararla, altın madeni sahası içinde yer alan toplam 35 parsel arazi için Tüprag Metal Madencilik AŞ yararına acele kamulaştırılma kararı verildi. Şirket, aynen Kışladağ’da olduğu gibi bu kararı şantaj aracı olarak kullanarak köylünün elindeki bu arazileri anlaşma yolu ile aldı.


ÜSTÜN KAMU YARARI HİÇ AÇIKLANMADI

Acele kamulaştırma kararları ile ilgili açılan davalarda en üst yargı organı olan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, bu kararların hukuka uygun olmadığına hükmetmişti. Kurulun kararında özetle;  “…Kamulaştırma Yasası’nın 27. maddesindeki acele kamulaştırma, istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlenmiş, üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir. Aceleciliğine Bakanlar Kurulunca karar verilebilmesi için kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin söz konusu olması gerekmektedir.” denilmişti. Gerek son olarak 5 HES için verilen acele kamulaştırma kararında, gerekse daha önceki onlarca benzer kararda hangi “üstün kamu yararı”nın bulunduğu kamuoyuna bir türlü açıklanmadı.

ÖNCEKİ HABER

İspanya’da hak aramak yasak

SONRAKİ HABER

Joe Johnson coştu!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...