13 Aralık 2013 06:00

İşçilerden Başbakana yanıt: Dalga geçiyor

Başbakanın asgari ücretle ilgili başlatmış olduğu tartışma işçiler tarafından tepkiyle karşılandı. İşçiler kendi yaşamlarının simitle sınırlı olmadığını, elektrik, su, doğal gaz, kira, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarının olduğunu hatırlattı.

İşçilerden Başbakana yanıt: Dalga geçiyor
Paylaş

Eren ERGİNE
Erkan SARIOĞLU
İstanbul


Başbakanın asgari ücretle ilgili başlatmış olduğu tartışma işçiler tarafından tepkiyle karşılandı. İşçiler kendi yaşamlarının simitle sınırlı olmadığını, elektrik, su, doğal gaz, kira, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarının olduğunu hatırlattı.

Yaşadıkları ekonomik sıkıntılardan dolayı evden işe, işten eve gitmenin dışında sokağa dahi çıkamadıklarını ifade eden işçiler asgari ücretin en az 1500 TL olması gerektiğini vurguladılar.

BAŞBAKAN UTANMALI

Semih Han... 2 yıldır plastik sektöründe asgari ücret üzerinden çalışıyor. “Başbakan asgari ücretli bir aile ‘3 öğün simit yiyebilir’ diyor. Bunu söylerken utanmalı bence. Kendisi milyarlar alıyor bunu söylemesi ayıptır. Gelsin 1 ay asgari ücretle geçinsin bakalım geçinebiliyor mu?​” diye soruyor.

5 kişilik bir aileleri olduğunu kendisiyle birlikte 3 kişinin çalıştığını söyleyen Semih ellerine geçen paranın dağılımını şöyle anlatıyor: “Benim aldığım para 2 hafta gidiyor annemin aldığı ücretle ayı tamamlıyoruz. Babamın aldığı maaş ise kredi borcuna gidiyor. Kardeşim lise öğrencisi, abim üniversiteye hazırlanıyor. 3 kişi çalışıyoruz yine yetmiyor.”

Her hangi bir sosyal hayatının olmadığını, sinemaya, tiyatroya gidemediğini, dışarı çıkmak isteyip de otobüs parası bile bulamadığı zamanların olduğunu belirtiyor.
“Elektrik faturası en az 50 TL, doğal gaz 100 TL’den düşük gelmiyor suyu var, telefonu var” diyen Semih, “Asgari ücret en az 1500 TL olmalı” diyor.

VEKİL GEÇİNSİN DE GÖRELİM

“Asgari ücrete yapılması düşünülen 33 zamla başbakan ve milletvekilleri geçinsin” diyen Eren Atasoy, kendisinin 2002 yılında 400 TL ücret aldığını, zor da olsa geçinebildiğini ancak şu anda geçinmesinin imkansız hale geldiğini belirtiyor.

Ambarlı Liman işçileri, asgari ücrete yapılması düşünülen zammı kabul edilebilir görmüyor. İşçiler, 2002 yılından itibaren enflasyonun üzerinde zam verildi açıklamasının gerçekten uzak bir açıklama olduğunu ifade ediyorlar.

“800 TL ancak fatura ve kirayı karşılıyor. Eğer çocuğun da varsa durumun çok daha kötü demektir. Bizlerle resmen dalga geçiyorlar” diyen liman işçileri geçmiş günlerini şöyle özetliyorlar: 1990’lı yıllarda işçiler aldıkları ücretle bir taraftan geçimini sağlarken diğer taraftan en az bir çeyrek altın alarak zor günleri için para biriktirebiliyorlardı. Şu andaki asgari ücretle temel ihtiyaçlar dahi karşılanmıyor. Bizlere sadece bir simit parasına çalışın başka hiçbir şey yapmayın diyorlar.

HAFTA SONLARI ÇALIŞMAYA MECBURUM

FERHAT Çavuş, metal fabrikasında 12 saat çalışıyor, asgari ücret alıyor. Gerisini ondan dinleyelim: Geçinemiyorum. Hafta sonları da çalışmak zorunda kalıyorum doğru düzgün ailemi göremiyorum. Bu yetmezmiş gibi mesaileri yüzde elliye düşürdü patron, artık bir çocuğa zor bakıyorum bez parasını da annem gönderiyor. Üç çocuk olsa nasıl bakacağım. Net ayda 760 lira alıyorum. Elektrik faturası 55, su faturası 40, doğal gaz 100 lira geliyor. Mutfak masrafı 400 lira, pazar masrafı 200 lira, geçinemiyorum. Asgari ücretin en az 1500 lira olması lazım.


SENDİKALARIN SESSİZLİĞİNE TEPKİ

Ömer Batın GÜL
Erdem GEYİK
İSTANBUL

2014’te geçerli olacak ücreti belirlemek üzere Asgari Ücret Tespit Komisyonunun toplantıları sürerken biz de Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’ndeki işçilerle asgari ücreti konuştuk. Öğle saatlerinde bir araya gelen işçiler, asgari ücretin belirlenmesinde kendilerine de söz hakkı verilmesini talep ediyor. Sendikaların sessizliğini bozup aktif mücadelede rol almasını istiyor.
Türkiye şartlarında 750 lirayla geçinmenin mümkün olmadığını dile getiren Cengiz Öztürk 500 TL kira ödediğini, 2 tane çocuk okuttuğunu hatırlattı. 

Hükümetin bir yandan kıdem tazminatını kaldırıp diğer yandan da asgari ücrete gereken artışı yapmadığını dile getiren Suat Çöllü, sendikaların birçoğunun Hükümetin taşeronları gibi davranmasına tepkili.

Atacan Deri İşyeri Temsilcisi Cavit Türk, “Bugün Başbakan ne istiyorsa memlekette o oluyor” diyor.

Türk-İş’in greve giderim sözünün sadece sözde kaldığını, bunun hayata, fabrikalara, sokağa yansımadığını, işçilerin insanca yaşayacak bir ücret alması ve kazanılmış haklarının korunması için işçilerin mutlaka mücadele etmesi gerektiğini söylüyor.

ÖNCEKİ HABER

İkinci vardiya kadınların omzunda

SONRAKİ HABER

‘Merdiven altı’ verem dispanseri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa