12 Aralık 2013 19:41

Taylan Kulaçoğlu serbest bırakıldı

RedHack yöneticisi olduğu iddiasıyla tutuklanan ve Sincan Cezaevine konulan Taylan Kulaçoğlu serbest bırakıldı. Kulaçoğlu, cezaevinden çıktıktan sonra Hayat Televizyonu’na bağlanarak gözaltı ve tutukluluk sürecini, duygularını ve yapacaklarını anlattı.

Taylan Kulaçoğlu serbest bırakıldı
Paylaş

RedHack yöneticisi olduğu iddiasıyla tutuklanan ve Sincan Cezaevine konulan Taylan Kulaçoğlu serbest bırakıldı.

Taylan Kulaçoğlu cezaevinden çıktıktan sonra Hayat Televizyonu’na bağlanarak gözaltı ve tutukluluk sürecini, duygularını ve yapacaklarını anlattı. Taylan Kulaçoğlu ve Özlem Kulaçoğlu'nun  konuşmalarının çözümünü olduğu gibi yayınlıyoruz:

Bir anda kendimi dışarıda buldum şok içindeyim. Böyle bir tahliye beklemiyordum, avukatlarım da beklemiyordu haberi benden aldılar. Şimdi ailemleyim. Gerçekten çok mutluyum. Umarım bir daha aynı şeyi yaşamam çünkü içerdeyken hem F Tipinin zorluklarını hem hukukun işleyemediğini çok yakından gördüm. Bu bir daha başıma gelecek diye hâlâ korku içindeyim çünkü beni daha öncesinde de 14 kişiyle aldılar. 14 kişiyi serbest bıraktıktan sonra beni tekrardan iki gün sonra tekrar geri aldılar, Şimdi de bu iki gün içinde beni tekrardan geri alacaklar mı yoksa başka bir şey mi olacak gerçekten endişeliyim. Şu an tek hissettiğim bu. Özgürlüğümün bir daha elimden alınmaması tek hissettiğim bu. Fakat şöyle bir şey var ordayken bana birçok mektup geldi. Birçok yazı geldi. Hatta yün çoraplar gönderenler, bileklikler gönderenler, 7 yaşında 6 yaşında kardeşlerimizin yazdığı mektuplar geldi. Bunlar bana orada da özgür olduğumu, özgürlüğümü hiçbir yerde hapsedemeyeceklerini gösterdi. Beni orada yalnız bırakmayan hem ailem, hem avukatlarım, hem çevrem, hem yoldaşlarım, bu başı dik duruşumu sürdürebilmem için destek veren siz basın emekçisi dostlara gerçekten çok çok teşekkür ediyorum.

Şimdi durum bundan ibaret, ilerideki günler ne gösterecek bilmiyorum. Sistemin ‘Manyak’ yapmaya çalıştığı bir bireydim ama daha sonra gördüm ki ‘Manyak’tan çok manyaklaştırılmaya çalışılan bir birey haline getirildim.

Dilekçemde yazdığım şey şuydu; beni kaçabileceğim şüphesiyle yeniden tutukladılar. Ben onlara şunları izah etmeye çalıştım. Kaçma şüphesi olan bir insanın 2 gün boyunca Siber Suçlara gidip daha önce yaşanan pratikleri konuşup sonra TBMM’ye gidip vekillerle görüşüp ondan sonra da kendi adresine, kendi dükkanının kapısından alınan bir bireyin kaçamayacağını, kaldı ki toplanabilecek bütün delillerin kendi ellerinde olduğunu belirten bir dilekçe yazdım. Ellerindeki deliller mantıksız ve o mantıksızlığın içinde de mantık yaratmaya çalışmak da ayrı bir acı. Çünkü beni alma sebeplerini dahi tam olarak öğrenemedim. Emniyette sordukları sorulardan beni Redhack’in kurucusu ve yöneticisi Şirin Baba yani Manyak kod adlı internet aktivisti olmakla suçluyorlardı. Bunu somutlayacak hiçbir ilişki bulamadılar, benim Redhack destekçisi olduğumu söylemem dışında. Ellerinde hiçbir delil yoktu. Nerden baksan tutarsızlıktı. Çok garip bir süreçti, bırakılmam, alınmam, bırakılmam. Fakat oradaki mahkum arkadaşların durumunu gördükten sonra onların sorunlarına eğilecek bir rota izleyeceğim. Onların yaşamlarını gösterecek bir pratik izlemek istiyorum çünkü herkesin başına gelebilecek bir felaket. Herkesin F Tipi sürecini yaşayacak bir potansiyelimiz var  şu anda.

Ben orda da söyledim eşit adil, sömürüsüz, sınıfsız barış içinde bir dünyayı istemek yani bu manyaklık seviyesinde bir şeye tekabül ediyorsa beni bu anlamda ‘manyak’ diye tutuklaya bilirsiniz ama bir örgütün kurucusu, internet aktivisti ‘manyak’ olarak tutuklayamazsınız. Bu ben değilim bunu benle nasıl bağdaştıracaksınız dedim. Sonuç olarak bizim yazdığımız dilekçeyi görmüş ve okumuşlar tahliye ettiler. Olması gereken oldu diyorum. Bu sürecin mağduriyeti de bana kaldı. Umarım bundan sonra aynı mağduriyeti yaşamam çünkü çok değişik şeyler yaşadım. Özellikle burjuva basında, yandaş basında hakkımda büyük karalamalar yapıldı. Biz iddianameyi görmeden birçok fotoğraflar yayınlayıp hakkımda kara propaganda yürütmüşler. Bu gerçekten beni korkunç derecede sinirlendirdi. Yaraladı demiyorum sinirlendirdi. Bu gruplarla da bu saatten sonra hukuki anlamda uğraşacağım. Hukuki olarak mücadele edeceğim. Bu mücadele sonucunda gelecek maddi her şeyle de Van’a, depremzedelere, ya da sistemin mağdur ettiği kişilere yardım etmek istiyorum. Bu anlamda çalışmalarım olacak. Şu anda tahliye olmanın heyecanıyla ne yaparım ne ederim bilemiyorum. Hatta yarın sabah gardiyan beni kaldıracak, rüya mı görüyorum acaba noktasında da şüphelerim var. Yeniden beni alacaklar mı almayacaklar mı noktasında da şüphelerim var. Şu andaki durumum böyle. Size de çok çok teşekkür ediyorum. Cezaevinde olduğum sürece gerçekten sesinizi duyamasam da çünkü F Tiplerinde sizin kanallarınız, muhalif kanallar ne yazık ki yok. Dolayısıyla sizin sesinizi duyamasam da en azından avukatlarım aracılığıyla, ailem aracılığıyla sizlerin varlığınızdan haberdardım. Bu beni orada başı daha dik, daha onurlu ve ayaklara yere sağlam basan şekilde tutuyordu. Siz basın emekçilerine çok teşekkür ediyorum. Benim sizden, emekçilerden ve sınıfımdan başka güvene bileceğim bir yer yok. Bu anlamda da hayal kırıklığına uğramadığım için çok çok teşekkür ediyorum.

Twitter paylaşımları, gelen mektuplar bana umut verdi. Yaşadıklarım bana çok şey kattı. Bundan hiçbir şekilde pişman değilim. F Tiplerine karşı dışarıdan uğraşım olmuştu ama ilk defa o izolasyonu, insanları yalnızlaştırma çabalarını yakından gördüm bu da beni çok üzdü. Umarım başta siyasi tutsaklar olmak üzere bütün tutsaklar, sistemin mağduru olmuş insanlar bir şekilde oradan kurtulur. Ben insanların beni sahiplenmesini sadece kendimden kaynaklı istemedim. Çünkü herkesin oraya girmesi potansiyeli mevcut, dolayısıyla beni sahiplenmek demek insanların kendisini sahiplenmesi demekti. Adaleti ve hukuku beraber araya biliriz. Bu anlamda gösterilen pratiğin hepimize ders olmasını diliyorum. Ekranların başındaki yoldaşlara çok selam söylüyorum başlarımız her zaman dik

Özlem Kulaçoğlu: Kardeşimle kapalı görüş yapmak için Ankara’ya gelmiştim. Bir arkadaşımı beklerken zil çaldı Taylan karşımızdaydı. Çok şaşırdık, çok sevindik. Taylan itiraz dilekçesi vermişti serbest bırakmışlar Sevincimi onu destekleyenlerle paylaşmak için hemen sosyal medyadan paylaştım. İnşallah bu süreç son bulmuştur. Bizimle ilgisi tamamen son bulmuştur diye umuyorum. Herkese çok teşekkür ediyoruz. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Gülerek, gülmeyi öğütleyerek

SONRAKİ HABER

Tabela Üniversitesi\'nin umutvar öğrencileri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...