Erdoğan özelleştirmeleri savundu

Meclis Genel Kurulu’nda 2014 bütçesine ilişkin konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP döneminde yapılan özelleştirmeleri savunurken “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” söylemini de tekrarladı. Erdoğan, “Bir yıldır devam eden bu huzur sürecini sabote etmek için bugünlerde girişimlerde bulunulduğunu görüyoruz. Burada TBMM'ye ve milletimize açık açık ilan ediyorum, son günlerde sahnelenen oyunlar barışı ve seçim sürecini etkilemeye yöneliktir” dedi.

BEKLENENİN ÜSTÜNDE BÜYÜME

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2014 bütçesine ilişkin Meclis Genel Kurulu'nda konuştu. Türkiye ekonomisinin beklenenin üzerinde büyüdüğünü iddia eden Erdoğan, “Dünyada durgunluk devam ederken, Türkiye ekonomisinin büyümesi hiç kuşkusuz milletimiz adına sevindirici bir gelişme. AKP hükümetleri olarak 11 bütçe hazırladık, bugün 12. bütçenin görüşmelerini yapıyoruz. İlk kez AKP 11 yıl hükümet kurma görevini üstlendi. 11 kez bütçe hazırladı” dedi.

Türkiye'nin her meselesinde hem muhatap hem de çözüm aracının Meclis olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları dile getirdi: “Geçmişte kimi vekiller milli iradeye yapılan saldırıları alkışlamıştır. Milli iradeye yönelik tehdit sadece düşmanlardan gelmez. Terör milli iradeye yönelik tehdittir. Sermaye ve medya kendisini Meclis gücünün üzerinde görüyorsa, milli iradeye tehdittir. Bir parti şiddet içerikli sokak hareketlerini destekliyorsa bu milli iradeye tehdittir. Bu tehdite karşı durması gereken sadece iktidar partisi değil, tüm milletvekillerinin görevidir. Bir siyasi parti terörü kınamıyorsa milli iradeyi inkar ediyor demektir. Kimi sermaye çevreleri çirkin ittifaklar içinde Meclis'i hedef alıyorsa ve buna ortak tepki gösterilmiyorsa milli irade yara alıyor demektir. Sandık hiçbir hatayı hesapsız bırakmamıştır. Her meselede hakem millet oldu, biz millete güvendik. Siyaset için milletin desteği yeterlidir.”

 ‘HİÇBİR RİSKTEN KAÇINMADIK!’

 “Biz 11 yıl boyunca hiçbir riskten kaçınmadık. Cesur ve kararlı bir duruş sergiledik. Birlik ve kardeşlikten hiçbir taviz vermeden barış ortamı oluşturduk” iddiasında bulunan Erdoğan, “Bir yıldır devam eden bu huzur sürecini sabote etmek için bugünlerde girişimlerde bulunulduğunu görüyoruz. Burada TBMM'ye ve milletimize açık açık ilan ediyorum, son günlerde sahnelenen oyunlar barışı ve seçim sürecini etkilemeye yöneliktir. Ancak tek yürek olduğumuz takdirde asla başarıya ulaşamayacaktır. Bölge halkını da bu oyunlara karşı uyanık olmaya davet ediyoruz. Bir yıldır anne babalar oğullarının şahadet haberini almadı. Bu bahar havasına kast edenler, tarih karşısında hesap veremezler. Yeter ki Türkiye kazansın biz kaybetmeye razıyız. Millet bizden bu meseleyi çözmemizi istiyor, bundan asla taviz vermeyeceğiz” dedi.

4 KIRMIZI ÇİZGİ: TEK

2001 yılında yola çıktıklarında 4 kırmızı çizgilerini açıkladıklarını belirten Erdoğan, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dedik. Biz yola böyle çıktık. Millet anlayışımız Türkiye'deki tüm etnik unsurları kapsar, hepsini kucaklarız. Tek bayrak dedik. Bayrağımızın rengi, kıskananlar varsa öğrensin; şehidimizin kanıdır. Hilal bağımsızlığımızın ifadesidir. Yıldız, şehidimizin sembolüdür. Öğrenmiyorsan bil, Türk bayrağıdır. Biz tek bir ırka hizmet etmiyoruz. Biz Türkiye'de insan olarak kim varsa hepsine hizmet ediyoruz. Tek devlet de Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bunun dışında hiçbir şey tanımıyoruz. Eski Türkiye, milletin sesine kulak tıkayan bir Türkiye'ydi. Geride bıraktığımız 11 yıl sadece başlangıçtır. Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023 de bugünden daha farklı olacaktır. Türkiye 11 yılda demokratikleşme konusunda önemli mesafe kaydetti.”

ÖZELLEŞTİRMELERİ SAVUNDU

Her reformun Türkiye'yi daha da büyüteceğini söyleyen Erdoğan, şunları dile getirdi: “11 yıllık süreçte Türkiye'nin dış ticareti 4.5 kat artış gösterdi. Avrupa'daki krize rağmen, farklı pazarlara açılarak rekorlar kırdı. Suriye ve Filistin konusunda haklı ve hakkı savunduk. Mısır'da milli iktidarın askeri darbeyle devrilmesi karşısında sessiz kalmadık. İmkanlarımız ölçüsünde dünyada afetzedelerin yanında olduk. Göreve geldiğimizde Türkiye'nin IMF'ye olan borcu 23.5 milyar dolardı. Biz AKP olarak 100 milyar dolarlık özelleştirme yaptık. Türkiye'yi ağırlıklarından kurtardık. Biz özelleştirmelerle ülkeyi ayağa kaldırdık.” (Ankara/DİHA)