11 Aralık 2013 06:00

Çevre katliamına bilirkişi incelemesi

Foçalı, Aliağalı, İzmirli yaşam savunucularının uykusunu kaçıran bu gelişmelere karşı aylardır yörede bir kamuoyu duyarlılığı yaratılmaya çalışılıyor ve çevre kirliliklerine karşı mücadele ediliyor. En son Demir Çelik fabrikası cüruf atıklarıyla ilgili olarak dava açıldı ve bilirkişi bölgeye giderek incelemelerde bulundu.

Çevre katliamına  bilirkişi incelemesi
Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir


İzmir Demir Çelik fabrikasının cüruf atık alanında önceki gün bilirkişi keşfi yapıldı. Yaşam savunucularının açtığı dava sonucu yapılan keşfe bölgedeki yaşam savunucuları da katıldı.
Aliağa Foça arasındaki daracık alana 9 tane termik santral birden yapılmak isteniyor. Bölge aynı zamanda, demir çelikler, gemi söküm tesisleri, gübre sanayi, petrokimya tesisleri gibi ağır ve kirli sanayinin yoğun olduğu da bir bölge. Foçalı, Aliağalı, İzmirli yaşam savunucularının uykusunu kaçıran bu gelişmelere karşı aylardır yörede bir kamuoyu duyarlılığı yaratılmaya çalışılıyor ve çevre kirliliklerine karşı mücadele ediliyor. En son Demir Çelik fabrikası cüruf atıklarıyla ilgili olarak dava açıldı ve bilirkişi bölgeye giderek incelemelerde bulundu.

İZMİR’İN ORMANLARI YOK EDİLİYOR

Termik santrallere karşıtı mücadelenin önde gelen isimlerinden Foça Çevre Platformu (FOÇEP)Üyesi Bahadır Doğutürk, bilirkişi keşfini “umutluyum” diye değerlendirdi. “Bilirkişi heyetiyle Ilıpınar’da buluştuk. Araçlarla güzelim ormanların içinden geçip cüruf alanına çıkmak, yüzünüze tokat yemekten farksız! Heyetin etkilendiğini düşünüyorum. Onların vicdanına seslendik, gezerken. Onlar ise ‘Vicdanen değil bilimsel gerçeklere göre karar vereceğiz’ dediler. Yine de cüruf alanlarının ormanlık alana tecavüzünü, zeytinlikleri ve cürufları birlikte görmeleri iyi oldu” dedi. Bahadır Doğutürk, eğimli bir vadide, bir plastik örtü üzerine dökülen demir çelik cüruf ve tufal atıklarının miktarının 50 milyon tonu bulduğu görüşünde: “Belki de iyimser bir rakam bu. Bu miktarı geçmiş bile olabilir” diyor. Durumu akıl tutulması olarak değerlendiren Doğutürk, “İzmir’in en önemli ormanlık alanları yok ediliyor. Curuf alanları daha termik santral yokken bu halde.”

23 yıl önce, aynı bölgede yapılmak istenen termik santralin Danıştay tarafından “Bölge bu kirliliği kaldıramaz” gerekçesiyle engellendiğini anımsatan Doğutürk, “Aliağa bir termik santral tarlası değildir. Elini kolunu sallayarak gelen istediği sanayiyi buraya yapamaz. Yine direnmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

İNSANLIK AYIBI!

Aliağa ve yöresindeki çevre sorunlarına karşı bir şeyler yapmak için haftalardır çırpınan Şennur Yüksel Bal da, önceki günkü bilirkişi keşfinin ardından yaşadığı şaşkınlık ve üzüntüyü hâlâ üzerinden atamamış. “Bu kadar olduğunu bilmiyordum. Aliağa’da herkese göstermeli burunlarının dibindeki bu doğa katliamını. Buradaki insanlık ayıbını, çevre katliamını anlamak için ille de konunun uzmanı olmaya gerek yok. İnsan olan ne böyle bir katliama izin verir ne de seyirci kalır” diyor.

İZMİR DE ETKİLENİYOR

Keşfe katılan Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ: Bölgedeki vahim durumu anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz zaten. Sadece Foça’nın meselesi değil bu. Özellikle İzmir metropolünü çok etkiliyor. Herkesi mücadelemize çağırıyoruz.

Foça Zeytin Üreticileri Birliği Başkanı Raşit Dirim: Buraya cüruf döküm sahası yapmalarının yanlışlığı yetmiyormuş gibi, orman alanlarını da işgal ediyorlar. Bölgede zeytin üreticilerinin elleri simsiyah kalıyor pislikten.

ÖNCEKİ HABER

BDP 243 seçilmişin tahliyesi için kolları sıvadı

SONRAKİ HABER

Viyadük, sit alanını koruyacakmış!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...