Kayseri'de 3. İşçi Kurultayı: Bu kıvılcım ateş olsun

Mert KAYA
Veli ŞAHIN
Kayseri

Kayseri’de işçiler “Mücadeleci sendikalar için, haklarımız ve geleceğimiz için toplanıyoruz” şiarıyla üçüncü kurultaylarını yaptı. İşçinin Gündemi Gazetesinin çağrısıyla yapılan üçüncü kurultaya çok sayıda sektörden 450’ye yakın işçi katıldı. DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve yöneticilerinin de bulunduğu kurultayda kıdem tazminatını kaldırma girişimleri, taşeronlaştırma ve özel istihdam büroları gibi çalışma yaşamını esnekleştirmeyi öngören düzenlemelere karşı ortak mücadele kararları alındı.

ASGARİ ÜCRETE SİMİT ZAMMI KADAR ZAM!

Boydak Holding’e bağlı Merkez Çelik fabrikasında çalışmış olan Fahrettin Ulusoy, “Yoksulluk sınırı ve açlık sınırının altında verilen asgari ücret hükümetin çelişkisidir. Her sene asgari ücrete simit zammı veriyorlardı, biz bu sene yine simit zammı istiyoruz çünkü simide yüzde 40 zam yapıldı. Hükümeti kendi silahıyla vuracağız, asgari ücrete simit zammı yani yüzde 40 zam istiyoruz” dedi.

Mecliste işçi olmadığını belirten Ulusoy şunları ifade etti: “550 milletvekili işveren. Ben hiçbir işçinin milletvekili, belediye başkanı, meclis başkanı olduğunu görmedim. Niye göremem; çünkü patronların hepsinin organizede üçer beşer fabrikası var. Onlar seçilecek tabii, benim gibi Fahrettin’i kim seçecek? Benim elime geçen bin lirayla, ben afiş de basamam, yalaka da bulamam.” 

Bazı sendikacıların işçi yaşantısından uzak olduğunu kaydeden Ulusoy, “Bir sendikacı, aldığı 250 liralık ayakkabıyla övünüyor ve diyor ki; ‘benim ayakkabım 250 lira, bunu işçi alamaz’. Sen o ayakkabıyı benim aidatımla aldın, zehir zıkkım olsun! Bir de patronun getirdiği sendika, kankisidir. Sendikaya temsilci olmadan önce, Murat 131’e binen sendikacı bize yüzde 37 zam aldı, devlet batıyor gerekçesiyle yüzde beşe çektiler sonra arabaları Passat oldu” diye konuştu

SENDİKALAR KURULTAYDA BİR ARAYA GELDİ

Kayseri işçilerinin çıkardığı İşçinin Gündemi gazetesinin daha önce yaptığı iki kurultaya dikkat çekerek sözlerine başlayan DİSK Bölge Başkanı Cumali Sağlam, “İşçinin Gündemi gazetesi yani sizlerin çıkardığı bu gazete çok zor koşullarda bütün olumsuzluklara rağmen biz işçi arkadaşlarımızı ve sendikaları bir araya getirdi. DİSK adına teşekkür ediyorum” dedi. DİSK Genel Başkanının Kayseri’ye en son 80 darbesinden önce geldiğini söyleyen Sağlam şunları ifade etti: “Bugün sendikacı arkadaşlarımız aramızda ama esas amacımız işçi arkadaşlarımızın konuşması. Kayseri dışarıdan sıkıntısı olmayan bir şehir olarak gösteriliyor. Kayseri’deki sıkıntıları bir bir anlatacağız. Sıkıntılara karşı işçiler ve sendikacılar olarak gereğini yapacağız, DİSK Genel Başkanı da yapacak” dedi. 

BEKO: KIDEM TAZMİNATI İÇİN GREV YAPARIZ

Göçük altında kalarak hayatını kaybeden maden işçileri anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan kurultayda DİSK Genel Başkanı Kani Beko da konuştu. Hükümetin saldırılarına sessiz kalmayacaklarını belirten Beko, “Kıdem tazminatımız fona devredilirse, taleplerimiz yerine gelmezse genel grev yaparız” diye konuştu.

20 yıl boyunca işçilik yaptığını ifade eden Beko, “Biz sendikacıyız, bizler sizlerin hakkını korumak için sizlerin bize verdiği yetki dâhilinde mücadele etmeye çalışıyoruz. Bizleri yakından ilgilendiren kıdem tazminatı gündemde, kıdem tazminatı deyince aklımıza geleceğimiz gelir, bir ev, kızımıza oğlumuza düğün yapabilir miyiz, yani umudumuzdur; fazla bir şey değil” dedi. Kıdem tazminatının fona devredilmesi halinde olacaklara dair örnekler veren Beko, “30 yıl çalışan bir işçi arkadaşımızın alacağı para 100 bin liraysa fona devredildikten sonra yüzde 40 oranına düşüyor. Yani alacağı para 40 bin lira olacak” dedi.

Kayseri CEHA işçilerinin Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlenme çabasına değinen Beko, “CEHA işçileri aramızda. Ben de sizden biriyim. Biz DİSK olarak artık Kayseri’ye girmek istiyoruz. Siz işçi arkadaşlarımızla bir araya gelmek, kahvaltılarda buluşmak istiyoruz. Biz bu konuda ısrar edeceğiz” dedi.

‘MÜCADELECİ SENDİKACILIK BAYRAĞINI DİKECEĞİZ’

Kayseri’de İşçi Gündemi gazetesiyle kurultaya çağrı yaptıklarında Hak-İş’e bağlı bazı sendika temsilcileri ile bazı güvenlik görevlileri ve patron temsilcileri tarafından engellemelerle karşılaştıklarını söyleyen kurultay komitesi sözcülerinden Yakup Aslandoğan, “Hükümet ve patronlarla kol kola girmiş sendikacılar tarafından saldırıya uğradık. Bir fabrikanın önünde sendika temsilcisi ‘ben emir verirsem işçiler bildiri almaz’ dedi. İşçi arkadaşlarımız itibar etmedi ve yüzlercesi İşçinin Gündemi gazetesine sahip çıktılar. Çaba gösterilirse Kayseri işçisi birleşmesini bilir” dedi.

Kayseri’de mücadele ateşinin kıvılcım olarak başlayıp harlanarak büyüdüğünü söyleyen Aslandoğan, ‘’Her iş kolunda, gıda, metal, ağaç gibi sektörlerde örgütlenme hamlesi yapacağız. İş güvencesinin en önemli sacayağı olan kıdem tazminatını kaldırmak istedikleri anda bizler greve çıkamazsak hükümete sesimizi duyurmak için etkili eylemler yapmaz ve bir örgütlenme hamlesiyle Kayseri’ye mücadeleci sendikacılık bayrağını dikmezsek işimiz zorlaşır’’ dedi.

‘KAÇAK İŞÇİ ÇALIŞTIRILIYOR’

Metal fabrikasında çalışan bir kadın işçi, sonraki kurultaylara daha çok kadın işçinin katılmasını beklediğini belirterek şunları söyledi: “Taşeron olarak 16 saat çalıştırılıp düşük ücret alıyoruz. Üstelik bazı arkadaşlarımız işten çıkarılıp yerine kaçak işçiler çalıştırıyor ve buna devlet göz yumuyor. Kadın işçiler olarak da çok sıkıntı yaşıyoruz. Erkeklerle aynı işi yapmamıza rağmen daha düşük ücret alıyoruz. Gece vardiyalarına fark vermiyorlar. İş elbisemiz yok, çok sağlıksız bir ortamda çalışıyoruz. Lavaboya gidip gelirken bile sıkıntı çıkarıyorlar. Yakın zamanda da namaz kılıyor diye bir arkadaşımızı işten çıkardılar. Çalışma şartlarımızın hafifletilmesini istiyoruz.”

‘SENDİKA MERKEZİ ‘YAPAMAZSIN’ DEDİ’

Öz Gıda-İş Sendika Eski Temsilcisi Servet Karaca, “Biz Et-Balık kurumu özelleştirilirken mücadele ettik. Kendi sendikamın genel başkanı mücadeleden yana olmadı, ben ona karşı mücadele yürüttüm. 3 ay eylem yaptık. Sendika Genel Merkezi bana ‘yapamazsın’ dedi. Bizim emeğimiz burada gasp ediliyorsa ne genel merkezi dinleriz, ne genel başkanı. ‘Sendika işini bırak, direnişi kır, evin dairen hazır’ dediler, bırakmadık. Ortak mücadele yürüttük. Hepimizin böyle bir ruh halinde olması gerekiyor” dedi.

‘AYRILIKTA AZAP BİRLİKTE RAHMET VAR’

Aramıza şeytanların girmemesi için saflarımızı sık tutmalıyız diyen Özdemir Akgün, “bu şeytanlar, patron yanlısı sendikalar, yalakalar, işçileri kışkırtmak için patron tarafından tutulan eli silahlı fedailerdir. Biz mücadelemizi fikirlerle yürütmeliyiz. Bu işin Türk’ü, Kürt’ü, Alevisi, Sünni’si, milliyetçisi, devrimcisi yok, hepimizin ortak noktası olan emeğimizi ve geleceğimizi korumak adına tavizsiz bir birliktelik olmalı. İşçilerin örgütlenmemesi noktasında patronlar en çok dini kullanıyorlar ve cemaat adı altında işçilere baskı uygulanıyor. İşçileri sohbetlerle, toplantılarla kandırıp haklarını savunmalarını engellemeye çalışıyorlar. Elbette şükredeceğiz ama şükür karın doyurmuyor, ekmeğimiz için de mücadele edeceğiz. Bize düşen mücadeleci, kendi yönetimi de işçi kesiminden gelen ve işçinin kendini yönettiği sendikalarda örgütlenmemizdir. Birlik olmak, tek vücut, tek bilek olmamız lazım. Ayrılıkta azap var, birlikte rahmet var” dedi.

‘ÇOCUKLARA SİZ BAKIN BİZ TOPLANTIDAYIZ’

Kadın işçilerden Fatma Karaaslan, “Bütün işçi arkadaşlarımızın eşleri var. Kıdem tazminatı gibi sorunlar sadece erkek işçilerin sorunu değil, herhalde erkekler kıdem tazminatını yalnız yemeyi düşünüyorlar ki eşleriyle birlikte kurultaya gelmemişler. Siz erkek işçiler eşlerinizle, kadınlarla birlikte ortak mücadele yürütmezseniz kaybederseniz. Kazanmak istiyorsak erkek ve kadın işçiler olarak birleşmeliyiz” dedi. Kadınlar olarak dayanışmak için dernek çalışması yürüttüklerini söyleyen Karaaslan, 15 Aralık Pazar günü saat 13:30’da İnşaat Mühendisleri Odasında yapılacak kadın toplantısına, “Çocuklara siz bakın kadınlar olarak toplanacağız” diyerek çağrıda bulundu.