DERSiM’DE BLOK BAHARI!
Şehre 35 km. kala başlayıp, giderek uzayan ve herkesçe, “bugüne kadar böylesini görmemiştik” denilen o görkemli konvoy her şeyi anlatıyordu aslında.Her yol ayrımında yeni katılımlar…Ellerindeki çiçekler ve flamalarla yeni tazelenmiş toprağın rengarenk baharına karışıp yollara düşmüş salkım sa&cc
Her yol ayrımında yeni katılımlar…
Ellerindeki çiçekler ve flamalarla yeni tazelenmiş toprağın rengarenk baharına karışıp yollara düşmüş salkım saçak insanlar…
İnsana ve coğrafyaya inip ikisine de çiçek açtırmış Dersim baharı, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun yürüyüşüne de eşlik ediyor…
Daha doğudan ve de batıdan Blok’un “Dersim koluna” desteğe gelmiş iki yılmaz nefer, Gültan Kışanak ve Levent Tüzel, Dersim adayı devrimci sanatçı Ferhat Tunç’la birlikte, işte bu baharın içinden geçerek kent merkezine giriyor…
Kentin girişine asılmış ve mitinge dair çağrıları da içeren Zazaca-Kürtçe pankart ve bilbordlar; daha kısa süre önce burada yapılan CHP mitingi öncesi, CHP’nin “Dersimci” diye bilinen adayınca astırılmış Zazaca bilbordların yine CHP merkezi tarafından kaldırtılmasını da anımsatıyor. CHP için burada sürdürülen seçim çalışmasının ikiyüzlülüğü bir kez daha sergileniyor böylece.
“Biz CHP için değil Kılıçdaroğlu için çalışıyoruz” şeklindeki “Cingöz” formüllerle sözde solculuklarından da feragat etmeyenlerin payına düşen bir başka şey ise günün sloganı oluyor: “Dersim onurdur, onuruna sahip çık!”
Gençlik ağırlıklı coşkulu bir yürüyüşle girilen miting meydanı…
Hem öyle komşu illerden, Elazığ’dan, Erzincan’dan, hatta Malatya’dan kaldırılan “ücretsiz servislerle” taşınan “ek katkılar” da yok burada. “Özbe öz Dersimliler” yani!
Kürsüdeki konuşmalara ruhunu veren binlerce Dersimli, bu meydanda, Seyit Rıza’nın tanıklığında, ‘Devrimci Dersim’in resmini çiziyor hep birlikte…
“İhanete geçit vermeyelim” diyorlar…
“Kazandığımız mevzileri koruyacağız” üzerine kavilleşiyorlar…
Ferhat Tunç’un şu sözleri, direnişte ısrar geleneğinin Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun Dersim mevzisinde yankılanıyor: “Biliyorum beni Meclis’e göndereceksiniz. Ama biliyorum ki, benimle birlikte Yılmaz Güney’i, Ahmet Kaya’yı, Metin Göktepe’yi de oraya göndereceksiniz…”
Şimdi Dersim’in Blok’ta cisimleşen devrimci genç yüzü, “hemşeri Başbakanımız olsun” türünden hayalleri istismar edilen yaşlı suretini de -her ne olursa olsun- kurda kuşa yem ettirmeyip çekip kurtaracak bir büyük sorumlulukla yükümlüdür artık…
BAĞLANTILAR-9 | Ticaretten afetlere, güvenlikten tiny house'a konteyner çağı
Kent hakkı bağlamında çocuklar
Mahsus selamlar
Servet vergisi
Atış Serbest!
Geride kalan
İşlevini arayan alet: Yapay zekâ
Gordion Düğümü
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
