09 Aralık 2013 08:42

Öcalan: Yüksekova, 'paralel devlet'in işi

Abdullah Öcalan ile görüşen heyette yer alan BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, Öcalan'ın Yüksekova'da yaşanan katliamın sorumlusu olarak "paralel devlet"i işaret ettiğini ve bu konuda hükümete uyarılarda bulunduğunu söyledi.

Öcalan: Yüksekova, \'paralel devlet\'in işi
Paylaş

Sadık TOPALOĞLU

Cumartesi günü İmralı Adası'na giderek PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 13'üncü toplantıyı gerçekleştiren BDP ve HDP heyeti içerisinde yer alan BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan görüşmenin ayrıntılarını DİHA'ya anlattı.

Öcalan ile bir ayın ardından gerçekleştirdikleri toplantının 2 saat 15 dakika sürdüğünü belirten BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, görüşmede geçmiş toplantılarda da yer alan devlet görevlilerinin de yer aldığını söyledi. Öcalan'ın sağlığının ve moralinin yerinde olduğunu belirten Buldan, toplantıda hem heyet olarak kendi aktarımlarının olduğunu hem de geçen ziyaretin ardından gittikleri Kandil'de KCK yetkilileriyle ve hükümet yetkilileriyle yaptıkları görüşmeleri Öcalan'a aktardıklarını söyledi. Öcalan'ın kendisi ile görüşen devlet heyetinin de bu aktarımlar hakkında Öcalan'a aktarımlarda bulunduklarını öğrendiklerini belirten Buldan, Öcalan'ın kaleme aldığı mektuplar olduğunu ve bunları henüz devlet heyetine teslim etmediğini aktardığını söyledi. Buldan, Öcalan'ın birisi KCK yetkililerine gönderilmek üzere hazırladığı mektupları iki-üç gün içerisinde devlet heyetine teslim edeceğini de aktardığını söyledi. Buldan, "Kandil'e gönderilmesi gereken bir mektup var Sayın Öcalan'ın elinde. Sanırım bu mektup iki üç gün içerisinde bize ulaştırılacak. Biz de bu mektupları yerine ulaştıracağız" dedi.

Yaptıkları toplantının ana çerçevesinin çözüm süreci olduğunu ifade eden Buldan, görüşmenin başında Öcalan'ın Yüksekova'da yaşanan olaya ilişkin değerlendirmesi olduğunu söyledi. Buldan Öcalan'ın bu değerlendirmenin ardından ise hem süreç hem de seçim ile ilgili değerlendirmelerde bulunduğunu kaydetti. Buldan, görüşmenin hava koşulları sebebiyle erken dönmeleri gerektiği için kısa bir zaman aralığına sığdırıldığını da söyledi. Buldan, Öcalan'ın Yüksekova'da yaşanan katliamı "provokasyon" olarak nitelendirdiğini belirterek daha önce hakkında uyarıda bulunduğu "paralel devlet"e işaret ettiğini söyledi. Buldan, "Özelikle bu süreçte barış sürecinde bu tür provokasyonların gelişebileceğini daha önce de yapmış olduğu bu uyarılar ile birlikte aslında bunu geliştiğini ifade etmeye çalıştı. Tabii ki bu tür provokasyonlara karşı özelikle Kürt halkının çok duyarlı ve dikkatli olması gerektiğinin altını çizdi. Bu süreci bozmak isteyen güçlerin yani paralel devletin her zaman olduğu gibi yine iş başında olduğunu ve Yüksekova'da gelişen olayın da tam anlamıyla paralel devletin bir oyunu olduğunu ifade etmeye çalıştı" dedi. Öcalan'ın bu tür provokasyonlara karşı dikkatli ve uyanık olması gerektiği uyarısında da bulunduğunu aktaran Buldan, "Yüksekova'da yaşamını yitiren iki insanımızın ailesine de baş sağlığı dileklerini ve üzüntülerini ifade etti. Kim olduklarını ve ne iş yaptıklarını sordu. Yani oranın yerlisi olup olmadıklarını sordu. Ben de esnaf ve oranın yerlisi olduklarını söyledim. Amca yeğen olduklarını ifade ettim. Mezar tahribatına karşı yapılan bir protesto esnasında polis tarafından açılan ateş sonucu yaşamlarını yitirdiklerin ifade ettim. Çok üzüldüğünü söyledi ve ailesine sabır ve başsağlığı kendilerine Allah'tan rahmet dilediğini ifade etti" dedi.

'METROPOLLERDE DE SUİKASTLAR GELİŞEBİLİR'


Öcalan'ın daha önce de "paralel devlet"in sadece Kürt coğrafyasında değil metropollerde de çok büyük suikastlar ve eylemler yapabileceği uyarısında bulunduğunu söyledi. Buldan, Öcalan'ın, "Bundan sonra da sadece Yüksekova'da değil Türkiye'nin her yerinde bu tür provokasyonların gelişebileceğini herkes dikkate almalıdır. Bunun içerisinde dış güçlerin yine paralel devletin parmağı vardır. Ve gelişecek olan süreci bozmaya yönelik provokasyonlardır. Ama yapabileceğimiz en önemli şey duyarlı olmak ve dikkatli olmak. Herkes önlemini alacak. Herkes dikkat edecek ve kendisini savunma moduna girecek. Herkes kendini savunabilmelidir. Çünkü bu paralel devletin nerede ne zaman ve nasıl hareket edeceğini hiç kimse bilemez. O yüzden hepimizin buna dikkat etmesi gerekir" dediğini söyledi.

'POLİS DE ATEŞKESE UYMALI'

Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken Öcalan'ın idam edilen eski Başbakan Adnan Menderes örneğini verdiğini belirten Buldan, "Menderes'in idam edilmesinden önce ekibinin gelip kendisini uyardığını ve iki gün sonra da kendisinin idam edildiğini ifade etti" dedi. Buldan Öcalan'ın, "Biz mesela barış görüşmelerini yaptığımız esnada bunun bir başka örneği yaşandı. Mesela Hakkâri'de 13 köylünün öldürülmesi olayı. Ben burada devlet heyeti ile görüşme yaptığım esnada Hakkari'de 13 köylü katledilmişti. İşte bu gün burada bu tür müzakereler görüşülüyor. Bu tür bir çalışma var. Bir barış sürecinden bahsediyoruz. Ama Hakkari 'de Yüksekova' da elinde silah olan insanlar gidip sivil olan halkın üzerine ateş ediyorlar. Taii çatışmasızlık süreci var. Kırsalda gerilla ateşkes yaptı. Polis de ateşkese uymak zorundadır. Şehirlerdeki ekiplerin de bu zihniyeti oturtmaları gerekir. Yoksa barışın çok fazla gelişebileceğini söyleyemeyiz. Bu yüzden bu konuda herkes dikkatli olmalı ve herkes duyarlı olmalıdır. Devletin de askerin de polisin de buna dikkat etmesi gerekir" dediğini söyledi.

HÜKÜMETE UYARI

Öcalan'ın "paralel devlet" noktasında hükümete de uyarılarda bulunduğunu belirten Buldan, Öcalan'ın hükümetin de bu konuda kendisine çekidüzen vermesi gerektiğini ve "paralel devlet"in yapabileceği suikast ve katliam girişimlerine engel olması gerektiğini belirttiğini söyledi. Buldan, Öcalan'ın, "Yaptığınız görüşmelerde bunun altını mutlaka çizin. Hükümet ile yaptığınız görüşmelerde bakanlar ile yaptığınız görüşmelerde bunun önüne geçilmesi gerektiğinin altını çizin. Yoksa Kürt halkının sabrının da bir yere kadar gideceğini iletin. Buna belki ben bile engel olamam ama eğer barışı geliştireceksek müzakereyi geliştireceksek hep birlikte dikkatli olmalı yani birbirimizi uyarmak zorunda kalmadan bu tür olaylara mani vermeden dikkat etmeliyiz" dediğini aktardı.

SÜRECİN YASAL ZEMİNİ HAZIRLANMALI

Buldan, Öcalan'ın çözüm sürecinden umudunu kesmediğini ifade ettiğini ve kendileri ile görüşmesinden bir gün önce de devlet heyeti ile bir görüşme daha gerçekleştirdiklerini söyledi. Buldan, "Sayın Öcalan, bu görüşmenin önemli olduğunu ve mutlaka bir adım atılması gerektiğini ifade etti. Bunun ile ilgili devlet yetkililerini uyardığını ve kendisinin artık bu sürecin gelişmesi gerektiğini söyledi. Bize de tabii bu hem devlet yetkilileri ile yaptığı görüşmeyi hem de toplantı esnasında sürece ilişkin bir değerlendirmesi oldu" dedi.

Öcalan'ın çözüm sürecinin ilerlemesi için üç başlıkta önerilerini sunduğunu belirten Buldan, bu başlıklardan birisinin yasal zemin ve hukuki çerçeve yaratılması olduğunu söyledi. Daha önceki görüşmelerinde de Öcalan'ın bu başlık üzerinde vurgu yaptığını belirten Buldan, Öcalan'ın "Yani mutlaka bir yasal zeminin hazırlanması gerekir. Çünkü bizim burada yaptığımız toplantı bile aslında korsan bir toplantıdır. Yani yasal bir zemini yasal bir dayanağı olmayan bir toplantıdır. Biz burada aslında bir suç işliyoruz. Siz de suç işliyorsunuz, devlet yetkilileri de suç işliyor. O yüzden bu tür toplantıların bir belgesi olmalı, bir kadrosu olmalı ve bir yöntemi olmalı. Bunu da ancak bir yasal zemine oturtabilirsek bunlar oluşabilir. Dolayısı ile yasal zemin ve temel bir altyapının olması gerekir" dediğini söyledi.

8 KOMİSYON VE ANAYASA

Buldan, Öcalan'ın ikinci öneri olarak da 8 komisyondan bahsettiğini ve bu komisyonların da mutlaka oluşturulması gerektiğini vurguladığını söyledi. Buldan, "Aslında temel yasa dediğimiz temel başlıklar dediğimiz konu bu. Eğer bunlar hayata geçerse sanırım yasal zeminin de bir hazırlığı olmuş olacak. Dolayısıyla bu 8 komisyonun altını önemle bir kez daha çizdi. Ve bunu bir şekilde anayasaya da getirmemiz gerektiğini ifade etti" diye aktardı. Buldan, Öcalan'ın Anayasa'ya da işaret ederek, "Şu anda bir anayasa hazırlığı var ama bu anayasa komisyonunun dağılmış olduğunu görüyoruz. Zaten buradan bir şey çıkmaz, çıkmayacağı da belliydi. Dolayısıyla bu 8 ana başlık eğer yeni anayasaya yedirilirse hem yeni bir anayasa yapılmış olur hem de bizim şu anda yapmış olduğumuz bu korsan buluşmalar görüşmeler en azından boşa çıkmış olur ve yasal zeminde bir hazırlığı olur" dediğini aktardı. Öcalan'ın BDP'ye de 8 komisyonun oluşturulması için AKP ile görüşerek bir "projelendirme" yapma önerisinde bulunduğunu aktaran Buldan, "Bizim de bu konuda bir hazırlık yapmamız gerektiğini ifade etmeye çalıştı" dedi.

'İZLEME KOMİSYONU'

Öcalan'ın üçüncü öneri başlığının ise izleme kurulu oluşturulması olduğunu belirten Buldan, komisyonun içerisinde dışarıdan da bir temsilcinin olabileceğini söylediğini dile getirdi. Buldan, buna örnek olarak ise üçayaklı bir sacda ekmek pişirme örneğini verdiğini söyledi. Buldan, "Daha önce de zaten bu tür konularda önerileri olmuştu. Bir hakikatleri araştırma komisyonu olabilir demişti. Bir izleme kurulu olabilir demişti. Bunu bu sefer de açtı. İzleme kurulunun ya da bir hakem kurulunun mutlaka olması gerektiğini söyledi. Yani bu her iki tarafı da uyaracak bir ekip olacak bir komisyon, bir kurul olacak. Bunun altını çizdi. Üçayağı olan bir sac üzerinde nasıl ekmek pişirebiliyorsak yemek pişirebiliyorsak, bu üçüncü gözlemci heyetinin de bu kadar önemli olduğunu ifade etti" dedi. Buldan, Öcalan'ın, "Mesela iki sac ayağı üzerinde yemek, ekmek pişmez. Bu kadar önemlidir. Dolayısı ile üç ayaklı bir saca ihtiyaç var. Bu da üçüncü bir gözlemcidir. Bu izleme komisyonu eğer oluşursa sürecin sağlıklı işleyebilmesi ve gitmesi açısından da önemli olacaktır" dediğini söyledi.

Buldan, Öcalan'ın bu izleme komisyonunda ise barışa gerçekten inanan insanların, aydınların, yazarların ve gerçekten barışı içselleştiren bir ekibin olması gerektiğini söylediğini aktardı. Buldan, Öcalan'ın, "Yani işte komisyonlar kuruldu. Akil İnsanlar Komisyonu kuruldu, mecliste komisyon kuruldu. Belki bunların sözcüleri olabilir. Yine kadınlar olabilir, gençler olabilir, sivil toplum örgütleri olabilir. İzleme komisyonun içerisine bir tane dışarıdan bir gözlemci gelebilir. Dışardan bir gözlemcinin bu ekibe dahil olmasının önemli. Mesela diyelim ki dokuz kişiden oluşan bir ekip kuracağız ve bu dokuz kişiden 8'i yerli biri de yabancı olabilir" dediğini aktardı.

'GAZETECİ HEYETİ İMRALI'YA GELMELİ'

Öcalan'ın başından beri kendi düşüncelerini ve görüşlerini kamuoyuyla paylaşmak istediğini belirten Buldan, bu sebeple bir gazeteci heyetinin kendisini ziyaret etmesi gerektiğini ve görüşlerini bu heyet aracılığıyla kamuoyuna iletmesinin daha doğru olacağını vurguladığını söyledi. Öcalan'ın bunu müzakere sürecinin olmazsa olmazı olarak ifade ettiğini kaydeden Buldan, "Bütün dünyada bunun örnekleri vardır. Aslında her müzakere sürecinde mutlaka diğer tarafa bazı ekipler, gazeteciler, yazarlar yine siyasi heyetler demokratik kitle örgütleri gider. İşte müzakere tarafının bir tarafı tutukludur, dolayısı ile o tutuklu olan tarafla daha sağlıklı bir iletişimin mutlaka olması gerekir. Bu iletişim sürecin ilerleyebilmesi açısından daha sağlıklı olabilir" dediğini aktardı.

'BU YÖNTEM VE EKİPLE ANAYASA ZOR'

Öcalan'ın görüşmede yeni Anayasa çalışmalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunduğunu belirten Buldan kendisinin hafta içi Meclis Başkanı Cemil Çiçek'le yaptığı görüşmenin ayrıntılarını Öcalan'a aktardığını söyledi. Buldan Öcalan'ın bu konuda, "Böyle bir yöntemle, böyle bir ekiple yeni bir anayasanın yazılması çok mümkün gözükmüyor. Dolayısı ile yeni bir ekibe ihtiyaç var ve yeni bir yönteme ihtiyaç var" dediğini aktardı. Buldan, adaya giderken Meclis'te kurulan Çözüm Komisyonu'nun raporlarını da yanında götürdüğünü ve cezaevi idaresine Öcalan'a teslim edilmek üzere teslim ettiğini söyledi.

'AKP İLE CEMAAT ARASINDA İKTİDAR KAPIŞMASI VAR'

Öcalan'ın Gülen cemaati ile AKP arasındaki dershane tartışmasına da değindiğini belirten Buldan, Öcalan'ın, "Dershaneler aslında birer bahanedir. Şu anda AKP ile cemaat arasında bir iktidar kapışması var. Bu iktidar kapışmasından kaynaklı dershaneler bahane ediliyor. Bu iktidar kapışmasında olan halka oluyor" şeklinde değerlendirdiğini söyledi. Öcalan'ın, cemaat ile AKP arasındaki sıkıntının bir an önce bitmesi gerektiğini söylediğini belirten Buldan, Öcalan'ın, dershaneler bahane edilerek ortaya konan bu tür kapışmaların hiçbir faydasının olmadığının altını çizdiğini söyledi.

'SEÇİMLER KÜRT HALKI İÇİN REFERANDUMDUR'

Öcalan'ın yerel seçimlerin önemine de vurgu yaptığını dile getiren Buldan, Öcalan'ın yerel seçimlerin Kürtler için bir referandum anlamına geldiğini belirttiğini söyledi. Buldan Öcalan'ın bu konuyla ilgili değerlendirmelerini, "Seçim aslında bizim için de önemli bir mesele. Özellikle bu süreçte seçimler önemli. Alacağımız oy oranını çok önemli. Kürtler açısından bir referandum niteliğindedir bu seçimler. Yeni aday olacak arkadaşlarımıza, hepsine tek tek başarı diliyorum. Herkesin çok çalışması gerekiyor, seçimlerden çok başarılı bir şekilde çıkmamız gerekiyor" dedi. Buldan, "Seçimlere mutlaka Kürdistan'da BDP'yle, batıda HDP'yle girilmesi gerektiğini, bu ilkesel kararın asla bozulmaması gerektiğini ifade etti. Batı'da gireceğimiz her yerde HDP adıyla seçimlere girmemizin önemli olduğunu söyledi. Adayların nitelikli, duyarlı, barış yanlısı olması gerektiğini söyledi" dedi. Buldan Öcalan'ın eş başkanlık sistemine de burgu yaptığını eş başkanlık sisteminin bir evrensellik olduğunu belirttiğini söylediğini ifade etti. Buldan, "Eş başkanlık üzerinde önemle durdu, işte güçlü bir başkan adayının yanında güçlü bir Eş başkanın da mutlaka olması gerektiğini söyledi" şeklinde aktardı.

ÖNDER'E BAŞARI DİLEĞİ

İstanbul'daki yerel seçimler için Öcalan'ın Sırrı Süreya Önder'e başarılar dilediğini belirten Buldan, "Öcalan'ın Önder'e muhtemeldir ki aday olacaksınız gibi gözüküyor dedi. Ama tabii ki çok çalışılması gerektiğini, İstanbul'un çok önemli olduğunu, yüzde 10-15 gibi bir oy alınmasıyla birlikte ana muhalefet görevinin artık üstelenebileceği hususunu da ifade etti. Dolayısıyla ilkesel ittifakların, ilkesel kararların mutlaka hayata geçmesi gerektiği ifade etti. HDP'nin burada büyük bir rolünün, misyonunun olduğunu, HDP çalışanlarının çok sıkı bir biçimde seçimlere asılması gerektiğini, hiçbir kırgınlığın, hiçbir küskünlüğün olmaması gerektiğini ifade etti. Kürdistan'da da girdiğimiz yerlerde, Kürt halkının da artık bir birlik bütünlük içerisinde hareket etmesi gerektiğini, asla kırgınlıkların olmaması gerektiğini, aday adaylarının küsmemesi gerektiğini ifade etti. Süreç ve zaman açısından bunun çok önemli olduğunu, herkesin seçimlere güçlü bir biçimde asılması gerektiğini belirtti" dedi.

'DTK ÖNEMLİ BİR KURUMSALLAŞMAYA GİTMELİ'

Buldan, Öcalan'ın BDP'ye de önerileri olduğunu belirterek, " 3-4 aylık bir seçim süreci var ve bu süreçte BDP'nin yapması gereken tabii ki ağırlıklı olarak seçim çalışması olduğunu söyledi. Seçim çalışmaları bittikten sonra, özellikle BDP'ye ilişkin farklı değerlendirmeler yapacağını belirtti. Eski belediye başkanlarının, yani bu dönem aday olmayacak olan belediye başkanları, belediye başkan yardımcılarının mutlaka DTK bünyesinde çalışmaları gerektiğini, DTK'nin çok önemli bir kurum olduğunun altını çizdi. DTK'nin artık önemli bir kurumsallaşmaya gitmesi gerektiğini ifade etti. Dolayısıyla belediye başkanlarımız görevlerini bıraktıktan sonra gidip, evde oturmamalı, tekrardan çalışmalara katılmalı ve en iyi çalışacakları yerin de DTK olacağını belirtti" diye aktardı.

KÜRT KONFERANSINA MESAJ

Avrupa Parlamentosu'nda yapılan Kürt Konferansı'ndan Öcalan'a iletilmiş olan bir çağrı metninin olduğunu söyleyen Buldan, "Bu metinde kendisinden bir mesaj isteniyordu. Sayın Öcalan mesaja cevap yazdığını ve mesajı gönderdiğini ifade etti. Ama bizim elimize ulaşmamıştı o mesaj. 'Önemli bir yazı yazdım' dedi. 'Bunu da belki birkaç gün içeresin de size iletebilirler' dedi. İletilecek olan mesajı biz AP'ye göndereceğiz. Çünkü AP'nin bu sene yapmış olduğu konferans tamamen barış süreci ile ilgili bir konferanstı. İmralı'yla ilgili bir konferanstı. Dolayısıyla gönderilen çağrı metninde de Sayın Öcalan'ın o konferansa bir mesaj vermesi bekleniyordu. Biz konferans yapılmadan 2 gün önce Adalet Bakanlığı aracılığıyla Sayın Öcalan'a gönderdik. Kendisi mesajı aldığını söyledi ama mesajı bize iletip, iletmediklerini bilmiyordu. Biz de iletilmediğini söyledik, 'en kısa sürede o mesajı size iletmeye çalışacağım, siz de o mesajı AP'ye gönderirsiniz' diye ifade etti" dedi.

ROBOSKİ'YE ÖZEL MESAJ

Öcalan'ın Roboski katliamının yıl dönümü nedeni ile Roboskili ailelere bir mesaj yazacağını söylediğini ve bu mesajın daha sonra kendilerine ileteceğini belirten Buldan, " Öcalan, Roboskili ailelerin acısını paylaştığını ve yaklaşan yıl dönümünde kendilerine tekrardan başsağlığı ve sabır dilediğini ifade etti" diye konuştu. Öcalan'ın Roboski'li ailelere özel selamları olduğunu aktaran Buldan, " Öcalan'ın yine tutuklu yakınlarına, ailelerine, cezaevlerindeki hasta tutuklulara ve başta Gebze Cezaevi olmak üzere tüm cezaevlerine ve tutukluluklara özel selamlarını iletti. Gençlere ve kadınlara özel selam gönderdiğini söyledi" dedi.

'MANDELA İLE GÖNÜL BAĞIMIZ VARDI'

Öcalan'ın yeni yıl ile ilgili de bir mesajının olduğunu aktaran Buldan, "Yeni yılda başta tüm dünya halkları olmak üzere halkımıza barış demokrasi ve özgürlükler getirmesini temenni etti. Tüm halkların yeni yılını içtenlikle kutladığını ifade etti" dedi.

Son olarak Öcalan'ın Mandela'nın yaşamını yitirmesi ile ilgili derin üzüntü duyduğunu belirten Buldan, Öcalan'ın "Mandela ile aramızda bir gönül birliği vardı. Kendisine çok değer veriyordum. Çok değerli bir liderdi. Kendisini her zaman örnek aldık. Dünyada parlayan bir yıldızdı aslında Mandela. Biz onun o parlayan yıldızını Ortadoğu halklarının üzerinde de parlamasını sağlayacağız. O gönül birlikteliğini gönül bağlılığını kendisine böyle ifade edebiliriz" dediğini ve başsağlığı dileklerini ilettiğini söyledi.

BDP-HDP HEYETİ KANDİL YOLCUSU

Kandil'den gelen mektupların Öcalan'a iletildiğini söyleyen Buldan, "Biz bu gidişimizde yine iki gün öncesinden birkaç mektup vardı onları iletmiştik kendisine onları da aldığını söyledi" dedi. (DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Venezuela\'da yerel seçimler: Maduro \'test\'i geçti

SONRAKİ HABER

BDP: Lice\'de askerler halk tarafından alıkonuldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...