06 Aralık 2013 06:00

Her yerde talan, her şey yalan!

Başbakan Tayyip Erdoğan, 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri' diyerek mevcut İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı yeniden aday gösterdi ve İstanbul’da Türkiye’yi gördüklerini söyledi.

Her yerde talan, her şey yalan!
Paylaş

Tuba Güngör
Sinem Uğurlu
İstanbul


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin belediye başkan adaylarını açıklamaya devam etti. Haliç Kongre Merkezinde yapılan AKP Genel Merkez Seçim İşleri Başkanlığının bölge toplantısında 21 adayı tek tek video gösterimiyle tanıtan Erdoğan, tanıtımı yine siyasi şova çevirdi.

Adayları açıklamadan önce uzun uzun belediyelerde neler yaptıklarını anlatan Erdoğan, “Sorunlara çözüm üretmek, hızlı neticeler almak, projeler geliştirme, şehirlerimize vizyon sunma konusunda hiçbir parti AK Parti’yle yarışamaz” dedi. Belediyeciliğin, diğer partiler için rant kapısı olduğunu söyleyen Başbakan, kendilerinin ise sadece “millete hizmet ettiklerini” ileri sürdü.

İstanbul’da sürüp giden tahribatı durdurduklarını öne süren Erdoğan, şöyle konuştu: “İstanbul’a çok hizmet etmenin gururu içindeyiz. Başlattığımız nice proje, başlatacağımız nice proje var. İnşallah İstanbul’u yarınlara geleceğe hazırlamaya devam edecek, İstanbul’u, şehirlerin annesi olarak muhafaza etmeyi sürdüreceğiz. Ne diyor üstat ‘Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar’, olay bu.” Otomobiller motorlu araçlardan ziyade, çocuklar kadınlar yaşlılar engelliler için tasarlayacaklarını iddia eden Başbakan, şöyle devam etti: “Tıpkı hükümet etme anlayışımızda olduğu gibi belediyecilikte de bizim anlayışımız, kendi cebini, eşinin, dostunun, akrabalarının cebini doldurmak değil milletin hazinesini doldurmak ve yaşanabilir şehirler inşa etmektir.”

Tek tek adayları açıklayan Erdoğan, “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” diyerek mevcut İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı yeniden aday göstererek İstanbul’da Türkiye’yi gördüklerini söyledi.

‘HER ŞEYİ HALKA SORAMAYIZ’

AKP’nin mevcut İstanbul Büyükşehir Beledeyi Başkanı Kadir Topbaş’ın icraatları ise Erdoğan’ın “İstanbul’da tahribatı durdurduk” iddiasının tam aksini söylüyor. Kentsel dönüşümle yaratılan doğa tahribatı, rant projeleri, yandaşlara ihaleler, Gezi Parkı ve Taksim konusunda alınan kararlar gibi... İstanbul’un tarihi silüetini bile bozmaktan çekinmeyen Kadir Topbaş, özellikle Gezi direnişi sırasında halkın kentin yönetiminde söz hakkı konusundaki tutumu nedeniyle tartışılmıştı. Gezi’den sonra “Bir otobüs durağı değiştirilirken bile halka sorulacak” diyen Topbaş, iş icraata geldiğinde ise bu sözden “Her şeyi halka sorsak icraat yapamayız” diye çark etti. İşte Kadir Topbaş’ın bazı icraatları:

KAMU KAYNAKLARIYLA ADAY REKLAMI

Yerel ve genel seçimlerde belediye ve kamu kaynaklarının bir parti ve aday için kullanılması yasak olmasına rağmen Kadir Topbaş, ‘Sevgili Hem-şehrilerim’ diye seslendiği ve gazetelerin ilk sayfalarının sağ tarafını boydan boya bir mektup şeklinde kaplayan ilanlar vermişti. Ulaşımda icraat ve hedeflerini anlattığı ilan 19 gazetede yayımlanırken Hükümet politikalarını eleştiren gazetelerde yer almaması dikkat çekti. İlan, HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel tarafından Meclis gündemine taşındı. Levent Tüzel İçişleri Bakanı Muammer Güler’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde “İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın verdiği reklamların tutarı nedir? Reklam bedelleri hangi kaynaktan karşılanmıştır?​” diye sordu, ancak yanıt alamadı.

SANATA TOPBAŞ AYARI

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi, Şehir Tiyatroları Yönetmeliği’ni oy çokluğuyla değiştirerek yeni oluşturulan ‘edebi kurul’a devretti. Yeni yönetmelikte, Genel Sanat Yönetmeninin görevleri tırpanlandı, repertuarı oluşturma görevi elinden alındı. O dönemde sanatçılar, hukukçular ve aydınlar buna büyük tepki gösterdi. Genel Sanat Yönetmeni Ayşenil Şamlıoğlu ve yönetim kurulunun seçilmiş üyeleri istifa etti.

ENGELLİLERE TOPBAŞ ENGEL

Kadir Topbaş’ın ulaşım politikalarının mağdur ettiği en önemli kesimlerden biri de engelliler. “Engelsiz ulaşım” projelerinin hiç biri yerine getirilmedi. Görme engelliler için yapılması gereken kabartmalı sarı şeritler, kabartmasız olarak yapıldı. Sarı şeritler de yan ağaçlarla, ya da direklerle kesilmiş durumda.
13 Ağustos 2011’de görme engelli Mahmut Keçeci kendisinin fark edebileceği hiçbir yönlendirme olmadığı için Osmanbey’de metro istasyonunda raylara düştü. Başına gelen kazada belediyeyi kusurlu bulan Keçeci, hukuk mücadelesi başlattı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Kazaya ilişkin belediye müfettişlerinin hazırladıkları raporda, Mahmut Keçeci’nin kusurlu bulunması ise tepkilere neden oldu.

15 MİLYONLUK ŞEHRE 34 SIĞINMAEVİ
Metro ve kentsel dönüşüm için bütçe ayıran İstanbul Belediyesi, kadın sığınma evi için ise bütçe ayırmıyor. Yeni değişen yasayla her 100 bin nüfusun olduğu yerde bir kadın sığınmaevi açılması gerekirken İstanbul’da bundan söz etmek mümkün değil. Şiddete uğrayan kadınlar için sığınmaevi açmak belediyenin görevi olmasına rağmen 15 milyon nüfuslu İstanbul’da sadece 34 kadın sığınma evi bulunuyor.

YANDAŞ SENDİKALAR KOLLANDI

Kadir Topbaş döneminde yerel yönetimlerde işçi kadrosunda çalışan binlerce işçi, AKP’li yönetimler tarafından sendika değiştirmeye zorlandı. İşçiler İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikasından Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş Sendikasına geçirildi. Belediye-İş üyelerinin Hizmet-İş’e geçmesini isteyen AKP’li yönetim, Belediye-İş’in iki şubesinin yönetim kurulu üyeleri ile 4 işyeri temsilcisini sürgüne gönderdi.

GAZETECİLERE DAVA AÇTI

2009 yılında İstanbul’da yaşanan sel sonucu, Ayamama gibi bazı dereler taşmış, 31 kişi hayatını kaybetmişti. Kadir Topbaş da, “Ayamama deresinin hat yatağını işgal eden ne varsa yıkıp geçeceğiz. Bütün dere yataklarını yeniden açacağız. Belki acımasız olacağız” demişti.

Bu açıklamasının ardından, Topbaş Ailesi’ne ait Saray Muhallebicilerine ham madde üreten, kuzenlerine ait “Saray Çiftliği”nin dere yatağında bulunduğu ve kaçak olduğu haberleştirilmiş, haberde “Bu dereleri işgal eden binaları yıkarken Değirmen Deresi hat yatağını işgal eden Saray Çiftliği’ni de yıkacak mısınız” diye sorulmuştu.
Topbaş Ailesi, ticari ilişkilerini işleyen iki haber dolayısıyla Çağdaş Tuzla haber sitesinden Halil Özen ve Birgün Gazetesi’ne 40 bin TL’lik tazminat davası açmıştı. Ancak dava reddedildi.

SİLÜETİ BOZAN GÖKDELENE İMAR İZNİ

Zeytinburnu’da denize 200 metre uzaklıkta inşaa edilen gökdelenler, tarihi yarım adanın silüetini bozdu. Ayasofya ve Sultanahmet’in minarelerinin arkasında yükselen üçlü binanın, 4 Numaralı Kültür Varlıklıkları Koruma Bölge Kurulundan izin alınmadan yapıldığı ortaya çıktı. Gökdelenlerin Başbakanın yakından tanıdığı Mesut Toprak’a ait olduğu ortaya çıkınca, Başbakan iş adamına “küstüğünü” söylemişti. O gökdelenlere izin veren ise Kadir Topbaş. Geçtiğimiz günlerde İstanbul 4. İdare Mahkemesi tarihi siluete etki eden katların yıkılmasına karar verdi. Şimdi İstanbul halkı, kararı 30 gün içinde uygulamak zorunda olan belediyenin ne yapacağını bekliyor.

ESENYURT’TA İMAR REZALETİ

Kadir Topbaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı dönemine Esenyurt’ta yaşanan imar yolsuzluğu damga vuran bir başka önemli konu. “Belediye onaylı” bu imar rezaletiyle şehir plandaki imar hakkı ile belediyenin verdiği ruhsattaki imar hakkı arasında devasa farklar bulundğu ortaya çıkmıştı. O dönemde ise CHP, ikisi eski dört bakan ile iki AKP’li belediye başkanı hakkında İstanbul Esenyurt’ta yaşanan imar rezaletiyle ilgili suç duyurusunda bulundu. Olayı “organize yolsuzluk” olarak niteleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakana da İstanbul’un yolsuzluk haritasını gönderdi.

HER YER TAKSİM HER YER GÖLET

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Taksim Meydanı’ndaki araç trafiğini yer altına alarak alanı yayalaştırdı. Uzun süren çalışmalar sonucunda trafiğin tünellerle yeraltına indirildiği ve 13 Eylül’de açılışı yapılan yeni Taksim Meydanı yağmur sınavını geçemedi. Yayalaştırmanın hemen ardından yağan ilk yağmur meydanı göle çevirdi. Yayalar büyük zorluklar yaşarken, meydanın su altındaki hali sosyal medyada ‘Her yer Taksim her yer gölet’ ifadesiyle günün konusu oldu.

RANT ECDAT DİNLEMİYOR

Geçmişi Fatih Sultan Mehmet’e dayanan Haliç Tersanesi -o zamanki adıyla Tersane-i Amire- İstanbul Büyükşehir Belediyesi eliyle 2 Temmuz 2013’te İstanbul Haliç Yat Limanı ve Kompleksi Projesi adı altında özelleştirilip, 49 yıllığına ihale edildi. 1455 yaptırılan tersane, İstanbul’un en önemli endüstriyel miraslarından biri. Yaklaşık 550 yıllık bir geçmişe sahip olan Camialtı Tersanesi, Taşkızak Tersanesilerinden oluşan alana, 2 yat limanı, 400’er odalı 2 adet 5 yıldızlı lüks otel, 1.000 kişilik cami, AVM ve otoparkpark gibi bölümler yapılacak.

10 YILDA 39 KM METRO

Yakın zaman önce “Her yere metro, her yerde metro” sloganıyla ulaşım politikalarını ilan eden Topbaş’ın reklamlarında kullandığı rakamlar gerçekleri yansıtmıyor. İstanbul’da toplam 141 km metro olduğu iddia edilirken, gerçek rakam sadece 39 km. İstanbul’da 141 km gibi bir rakama ulaşmak için metro diye tramvay, hafif raylı sistem, finiküler gibi bütün raylı sistemlerin yanında metrobüs gibi raylı olmayan ulaşım araçları da işin içine katılıyor. Önümüzdeki 6 yılda 320 kilometre metro yapılacağı reklam ediliyor. Bu bir yılda 54 km metro demek ve 10 yılda yapılan metro uzunluğunun neredeyse iki katı. Aynı zamanda bu kadar metro yapabilecek kredi, gider ve yapılacak metro vagonları için depolama alanlarının olmadığı dile getiriliyor.

METROBÜS ÇİLESİ

“İstanbul trafiğini rahatlatacağız” sloganıyla pazarlanan metrobüs projesi, İstanbullular’ın en büyük kabusu. 7 yıldır E-5 hattı üzerinde çalışan metrobüsteki yoğunluk vatandaşların büyük tepkisini çekiyor. Metrobüs şimdilerde, yıkılan üst geçidi, kazaları, aşırı dolu olduğu için duraklarda durmayan araçlarıyla, saatlerce durakta beklediği için metrobüs yolundan yürüyen yolcularıyla meşhur.

3. HAVALİMANI RİSK TAŞIYOR

İstanbul’da yapılacak 3. havalimanı ise deniz dolgusu ve heyelan tehlikesiyle dikkat çekiyor. İstanbul’un kuzeyinde, Karadeniz’in kıyısında yapılması planlanan üçüncü havalimanının Çevresel Etki Değerlendirme raporunda yer verildi. Havalimanın, alanın projeye uygunluğu ve gelecekte yol açabileceği zararların ele alındığı raporda ormanların yok olacağı, su kaynaklarının kurutulacağı belirtilirken bölgenin heyelan alanı olduğu ifade edildi. Raporda, tabiat katliamının ortaya konmasına da dikkat çekildi.

3. KÖPRÜ İÇİN 245 BİN AĞAÇ KESİLDİ

Kuzey Ormanlarında 3. köprü için ağaç katliamı yaşandı. Davalar devam etmesine rağmen izinler alındığı için 245 bin ağaç kesildi. TEMA 3. köprüyle ilgili o dönem özetle “ÇED Raporu olmayan 3. Köprü, İstanbul’un ulaşım sorununa çare olmayacağı gibi, ekolojik açıdan hassas orman alanlarının tahribatına ve bütünlüğünün bozulmasına, su havzalarının kirlenmesine, yaban hayatın etkilenmesine ve ekolojik dengenin bozulmasına neden olacak” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Twitter’da hashtag olunca kaloriferler yandı

SONRAKİ HABER

Gerilim ilana taşındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...