Çocuklarını nefesiyle ısıtan anneler diyarı!
Depremin ardından yerleştikleri konteyner kentlerden elektrikleri, suları kesilen ve kış günü sokağa atılma tehdidiyle yüz yüze kalan depremzede kadınlar büyük bir dram yaşıyor. Kadınlar, “Çocuklarımızı nefesimizle ısıtıyoruz” diyor.
Depremin ardından yerleştikleri konteyner kentlerden elektrikleri, suları kesilen ve kış günü sokağa atılma tehdidiyle yüz yüze kalan depremzede kadınlar büyük bir dram yaşıyor. Kadınlar, “Çocuklarımızı nefesimizle ısıtıyoruz” diyor.
Konteynerlerde soba yakamadıklarını, elektriklerin kesik olması nedneiyle elektrikli soba da kullanamadıklarını söyleyen Şahsenem Çeker “Eskiden elektrikle ısınıyorduk. Elektriğimizi de kestiler. Battaniyeye sarılarak çocuklarımızı adeta nefesimizle ısıtıyoruz. Ne doktora gidecek paramız var, ne de başka bir ev tutacak imkanımız” diyor. Sezaryenle doğum yaptığını ve konteynerdeki kötü koşullar nedeniyle enfeksiyon kaptığını söyleyen Çeker, “Hijyenik ve sıcak bir yerde olmam lazım. Ama mecburen burada yaşıyoruz. Yaşadığımız çaresizliği gazetelerde ya da televizyonlarda izleyerek kimse anlayamaz” diyor.
Gidecek hiçbir yerleri olmadığını söyleyen Aynur Yeşim ise “Sürekli sular kesiliyor. Elektrik de yok. Bu konteynerlerde hayvanlar bile barınamaz. Çok zor durumdayız” sözleriyle yaşadıkları çaresziliği anlatıyor.
‘BURASI DAYANILMAZ OLDU’
Kalp kapaklarında sorun olduğunu söyleyen Emine İşleyen de 2 çocuğuyla birlikte konteynerde yaşam mücadelesi veriyor. İşleyen, “Havalar soğuyunca burada yaşamak dayanılmaz bir hal alıyor. Utana, sıkıla akrabalarıma gidiyorum” diyor.
‘BU ADALET MİDİR?’
Kilometrelerce öteden su taşıdıklarını söyleyen Mecbure Gün nasırlaşan ellerini göstererek, “Bu hak mıdır, adalet midir” diye soruyor. 9 çocuk annesi Siyaset Demir de “Çocuklarım tir tir titriyor. Dayanacak gücümüz kalmadı” diyor. (Van/DİHA)
ENKAZDA BIRAKILAN YAŞAMLAR
Depremde evleri hasar gören Doğan ailesi defalarca yetkililere başvurdu ancak yanıt alamadı. Kaldıkları hasarlı evin çatısı da çökünce evi terk ettiler. Şimdi her biri farklı bir akrabasına sığındı. Evin annesi Hürya Doğan, “Ailemiz dağıldı” diyor.
Depremin üzerinden geçen zamana rağmen barınma sorununa çözüm bulunmayan ve kaderine terk edilen ailelerden biri de Seyrantepe Mahallesi’nde yaşayan 10 nüfuslu Doğan ailesi. Evleri barınılamaz hale gelince 3 çocuğunu köye, diğer çocuklarını da akrabalarının yanına gönderen Hürya Doğan, “Dışarıda kalmamak için akrabalarımıza sığındık. Şimdi her çocuğum bir yerde” dedi. Defalarca Van Valiliği, AFAD, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile Van Belediyesine başvurduğunu ancak yardım alamadığını söyleyen Doğan, “Şimdi evin tavanı da üzerimize yıkıldı. Çocuklarımdan ayrı kaldım. Artık çocuklarımla bir arada yaşamak istiyorum” diyor
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Vatan millet ıstakoz
Istakozun faturası!
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
