05 Aralık 2013 19:18

Altın günü

“Fikirleri dile dökmek konusunda konuşabileceğim yeni bir insan olur mu?” sorusu kafamda ucu açık bir şekilde bekliyordu. Lakin gün bitimine kadar 3’er 5’er oturduğum masalardan kalkınca, bir de baktım ki kafamı kurcalayan bu sorunu 25 kişiyle konuşup tartışabilmişim

Altın günü
Paylaş

İÜ'den bir öğrenci


25 Kasım nedir? Niye 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü’dür? Bunun gibi birçok soruyla birlikte, ‘Kadın’a şiddet nasıl olur?​’ soruları sorulmaya, insanları sadece bu tarihle birlikte olsa da düşündürmeye ve okul koridorlarında fısır fısır konuşturmaya başlamıştı. Biz de bu fısıltıları gün ışığına çıkartmak amacıyla 25 Kasım temalı bir etkinlik yaptık. Duyurabildiğimiz kadar arkadaşımıza haber verip, davet ettik.

Etkinliğimizin adı; mücevherlerimizin fikirlerimiz olduğu, şiddetin her türlüsüne karşı olan kadınlı erkekli tüm arkadaşlarımızın katıldığı ‘Altın Günü’ idi.
Her ne kadar şiddet, hayatımızın her alanında duyduğumuz, gördüğümüz veya birebir başımıza gelen güncel kavramlar zinciri olsa da; bu etkinliği oluştururken, “Fikirleri dile dökmek konusunda konuşabileceğim yeni bir insan olur mu?​” sorusu günlerce kafamda ucu açık bir şekilde bekliyordu. Lakin gün bitimine kadar 3’er 5’er oturduğum masalardan kalkınca, bir de baktım ki ben kafamı kurcalayan bu sorunu 25 kişiyle konuşup tartışabilmişim.

DEMLİ SOHBETİN KITLAMASI SORULAR

Tanışıp, konuşmaya başladığım arkadaşların çoğuyla daha çaylar soğumadan konumuza değinmeye başlamıştık. Bu demli sohbetin kıtlaması olur diye düşünerek sorular yöneltmeye başladım herkese. İlk sorum, “Artık kadın denilince aklınıza ne geliyor?​” idi.

Tecavüz, küçük yaşta evlilik, başlık parası, şiddet, taciz, intihar, beşik kertmesi, kürtaj, töre, cinayet, psikolojik baskı diye döküldü dillerden birer birer o kan kusulan kelimeler.
Trajikomik bulmuşumdur hep. Kadın güçsüz erkek güçlüdür diye hala basmakalıp cümleler ortaya koyulur. Erkeğin sadece işe gidip geldiği, diğer yandan kadının hem işe gidip, hem ev işlerini halledip bunun üstüne bir de çocuk yetiştirebildiği bir hayatta sormak istiyorum tekrardan: bahsettiğiniz ‘güç’ kavramı çerçevesinde kim güçlü, kim güçsüz? Ya da beyninize işleyen kol gücü mü? diye.

Bu derin sohbetimizin son sorusunu da serbest kürsü karşısında dile getirmeleri üzerine sordum o güzel hoş sohbetli insanlara.

“Eğer fikirlerinizin çözüme kavuşabileceği konusunda bir atılım sağlansaydı, bir kadın olarak ne isterdiniz?​” dedim.
İstenen en temel şey şuydu: “Fikir ve düşünce özgürlüğü”

 


 YASAKLI LİSTENİN EN SOMUT TANIMI ‘KADINLAR’

Arkasından bir arkadaşımın da fotoğraf sergisinin teması olan soruyu yönelttim; ”Kadın Ne Yapamaz?​” diye.
-Kadın araba kullanamaz
-Kadının seçim hakkı yoktur.
-Sözüm ona reislik tabiri kadın için kullanılamaz.
-Kadın cinselliktir. Başka bir halta yaramaz.
-Kadının söz hakkı yoktur. (Dilsiz)
Sıralanan yasaklı listemizin en somut tanımı ise biz kadınlar idik.

ÖNCEKİ HABER

Liseli kıza tecavüz eden Başkomisere 2 yıl hapis

SONRAKİ HABER

Üniversite kötü ama çevresi güzel

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...