03 Aralık 2013 15:46

Antalya Gezi iddianamesi polisin küfürlerinden geçilmiyor

Antalya'da 31 Mayıs'ı 1 Haziran'a bağlayan gece Çallı Kavşağı ve AKP il binası arasında halk ve polis arasında yaşanan olaylara ilişkin 170 kişi hakkında hazırlanan 157 sayfalık iddianamede, polisler hakaret ve darpla suçlandı.

Antalya Gezi iddianamesi polisin küfürlerinden geçilmiyor
Paylaş

Mehmet Çınar

Antalya'da 31 Mayıs'ı 1 Haziran'a bağlayan gece Çallı Kavşağı ve AKP il binası arasında halk ve polis arasında yaşanan olaylara ilişkin 170 kişi hakkında hazırlanan 157 sayfalık iddianamede, polis hakaret ve darpla suçlandı.

Cumhuriyet Savcısı Ahmet Diler tarafından hazırlanan iddianamede ifadelerine yer verilen 170 kişiden birçoğu olaylarla ilgisi olmadığı, tesadüfen o bölgeden geçerken gözaltına alındığı, darp edildiği yönünde ifade verdi. Emniyet güçlerinin kamera görüntülerinden oluşan çok sayıda DVD'nin de delil olarak yer aldığı iddianamede, "şüpheli"lerin polisin kendilerine yönelik küfür iddiaları dikkati çekti.

'ANANIZI ..., BURADA NE İŞİNİZ VAR'

İddianamede A.E.'nin, Gazi Bulvarı'nda saat 02.15 sıralarında hiç kimsenin olmadığı, sadece üzerinde polis yeleği olan 10-15 kişinin kendilerine “Ananızı ...., sizin burda ne işiniz var" diyerek taş atmaya başladığı, polisler kendilerine taş atınca arkadaşlarıyla beraber bir apartmanın arka tarafında bulunan otopark kısmına geçtikleri, burada yine taş atan üzerinde yelek bulunan polislerin kendilerini yakalayıp Çevik Kuvvet aracına bindirdiği, polis memurunun saçını tuttuğunu ve suratına iki tokat attığı, sonra diğer polislerin kendisiyle birlikte yakalananların suratına tokat attığı ifadeleri yer aldı.

KÜFÜR VE DARP

Ç.G. ise yakalandıklarında kendilerini bir araca bindirdiklerini bu esnada sözlü olarak birden çok 'Ananızı avradınızı s....' şeklinde hakaret ettiklerini ve darp eyleminde bulunduklarını dile getirdi. D.C., Kaleiçi'nde Kesik Minare'nin arka taraflarında ellerinde sopa ve bir kısmının kafasında lacivert şapka bulunan 15-20 kişinin kendisini darp ettiğini söyledi.

'FISKİYEYLE ISLATIP COPLADILAR'

D.K. polis olduğunu anladığı lacivert renkli üniforma bulunan kişinin saçlarından tutarak yakaladığını, eylemlerin yapıldığı bulvarın yakınında bulunan sokak üzerindeki apartmanın içerisine girdiklerini, polisin 'Burda ne işin var o... ç.., benim üç çocuğum var ben uyuyamıyorum sen de bana taş atıyorsun' diye hakaret ettiği, bu polisin kendisini fıskiyelerle ıslattığını ve copla vurduğunu, daha sonra gözaltı aracına götürülürken tanımadığı en az 5 polis memurunun coplarla ayağından baldırına kadar olan bölümlere vurduklarını, gözaltına alındığı araçta kendisine yine 'O... ç..' şeklinde hakaretlerde bulunulduğunu söyledi.

'ŞİMDİ DE BAĞIRSANA O... Ç..'

K.K., ellerinde sopalar olan yaklaşık 7-8 kişilik polis olup olmadığını bilmediği sivil giyimli üç veya dördünün kafalarında şapka bulunan şahısların kendisinin kaçtığı tarafa doğru koştuğunu, binaların olmadığı boş alana kaçarken iki veya üç kişinin arkasından kafasına sopalarla vurduğunu, başka polislerin kafasına ayaklarıyla bastığını, başka bir polisin 'Biraz önce o.... ç... diye bağırıyordunuz şimdi de bağırsana o... ç...' dediğini, polis otobüsü gelinceye kadar kendisiyle birlikte 17-18 kişinin tamamına 10-15 dakika boyunca defalarca cop, yumruk ve tekme darbeleriyle vurulduğunu ve küfür edildiğini anlattı.

'DEMİR SOPALARLA VURDULAR'


G.Ç., sivil giyimli 8-9 kişinin kendisine ellerindeki demir sopa ve coplarla saldırdığını, yumruk ve tekme darbeleriyle yere düştüğünü, yerde de vurmaya devam ettiklerini, saat 20.30 sıralarında grubun arasında bulunan iki sivil polisin kendisine tersten kelepçe takarak polis noktasına götürdüklerini kaydetti.

'SİZİ BİR ODAYA KAPATIP TECAVÜZ EDECEĞİZ'

N.E., 3- 4 kişiyi polislerin döverek götürdüğünü, bunlar içerisinde kıvırcık sarı saçlı kızın yerlerde sürüklendiğini ve coplandığını görerek polislere 'Yapmayın etmeyin ne yapıyorsunuz siz' diye seslendiğinde polislerin, 'Alın bunları' dedikten sonra yakaladığını, yakalama esnasında kendisinin başına, sağ koluna ve sırtına cop vurduklarını, ağza alınmayacak küfürler ettiklerini, bu polislerin kendisine 'Sizi bir odaya kapatıp tecavüz edeceğiz', 'AKP size ne yaptı, Doğu Perinçek'in itleri, Amerikan ajanı' şeklinde küfür ettiklerini iddia etti.

D.P.E., yunus polislerinin saçından tuttuğunu, öne doğru çekerek karnına tekme attığını, Petrol Ofisi önündeki camlara iterek dayadıklarını ve çömelmelerini istediklerini, kendilerine 'Teröristsiniz, Doğu Perinçek'in p.çlerisiniz' gibi hakarette bulunduklarını anlattı.

S.M., Cumhuriyet Meydanına yalnız olarak gittiğini, annesinin kendisini eve çağırması üzerine meydandan ayrıldığını, Çallı Emniyet Müdürlüğü yanından geçerken güvenlik kapısında bulunan polisin kendisini yakaladığını, yakalanma anında Atatürk posterinin yer aldığı tişört bulunduğunu, yakalarken kendisine 'Üzerindeki posterin anlamı ne, sen de mi eyleme katılmak için gidiyorsun' dediğini kaydetti. (Antalya/DHA)
 

ÖNCEKİ HABER

Attığı gaz fişeğiyle bebeği öldüren askere soruşturma izni verilmedi

SONRAKİ HABER

Çocuğu olmayan başkan adayı \'3 çocuk babası\' diye tanıtıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...