Erhan Tuncel, Ramazan Akyürek'i işaret etti

İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde tekrar başlayan Hrant Dink cinayeti davasının 2'nci duruşmasında savunma yapan sanık Erhan Tuncel, dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'i işaret etti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin sanıkların "silahlı örgüt değil, suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt üyesi" olduklarını karara bağlamasının ardından İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde tekrar başlayan Hrant Dink cinayeti davasının 2'nci duruşması başladı. Duruşmaya, tutuklu sanıklar Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve Ersin Yolcu ile tutuksuz sanıklar Zeynel Abidin Yavuz, Osman Hayal ve Tuncay Uzundal katıldı. Duruşmada tutuklu sanık Ersin Yolcu, Yargıtay kararına ilişkin "Adaletin kestiği parmak acımaz ama cezayı hak etmedim" ifadelerini kullandı.

Erhan Tuncel ise, 15 sayfadan oluşan savunmasını mahkeme sundu. Tuncel savunmasında, "Hala Dink cinayetini işleyen organizasyon tarafından yönlendirildiğim şüphesi taşıyorum. Bu organizasyonun adı ne bilmiyorum. Bu yapı kendilerini yargılatmamak için mahkemenizi figüran olarak kullanmaktadır" dedi. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah hakkında konuşan Tuncel, "Rapordan bilgisi yoktur. Ogün'ü konuşturmayı başardı, tüm ihtimalleri göz önünde bulundurdu. Ancak Ramazan Akyürek kayıtları sildi, soruşturmanın genişlemesini engelledi" dedi. Dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler'in ise delillerin karartıldığı sırada milletvekili olduğunu belirten Tuncel, "Bir milletvekili bu organizasyonu karartamaz" iddiasında bulundu.

ERDOĞAN'I VE GÜLEN CEMAATİNİ SAVUNDU

Daha önce adları kamuoyunda ‘cemaatçi’ olarak anılan Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer'in ‘cemaatçi olmadıklarını’ söyleyen Erhan Tuncel, Dink cinayetini ihbar ettiğini ancak "Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer çetesinin" cinayeti önlemediğini öne sürdü.

"Karşımızda bir cinayet şebekesi vardır. Ben hepsine iyilik ettim ama bana kaypaklık etti" diyen Tuncel, Dink cinayetinde iki isme işaret etti. Tuncel, "Ramazan Akyürek'in tek başına bu organizasyonu kurup yönetecek yeteneği bulunmamaktadır. İstanbul Emniyeti yanıltılmıştır. Cinayeti engelleyebilecek ve aydınlatabilecek durumdadır. Ali Fuat Yılmazer ise kayıtları silerek kendisine ulaşılmamasını engellemiştir" diye konuştu. Bu iki kişinin konumunun Cemaat'i aştığını ifade eden Tuncel, Başbakanlık Teftiş Kurulu raporuna işaret ederek, "Bu iki kişi AKP'li de değildir. Başbakan bu cinayeti aydınlatmak için her şeyi yapmıştır" dedi. Oslo görüşmelerini açığa çıkaran, şike, Redhack, Ergenekon, Balyoz gibi soruşturmalarda bu iki ismin imzasının bulunduğunu belirten Tuncel, "KCK operasyonlarını yaparak on binlerce kişiyi tutuklamışlardır. Böylece PKK'nin siyasallaşmasının önüne geçip kaos yaratmışlardır. Ergenekon'la ise cemaate ya da AKP'ye değil kendilerine karşı olan kişileri yargılatmışlardır" dedi.

Tuncel, "Hrant Dink cinayetinin hükümetle ve cemaatle bir ilgisi yoktur. Cinayet Ergenekon üzeri bir şebeke tarafından işlenmiştir. Devlet bu cinayet şebekesine maaş ödemekte, ailelerine sosyal güvenlik imkanı tanımaktadır" dedi.

Tuncel, Yargıtay'ın bozma kararının ise yerinde ama yetersiz olduğunu belirterek, "Ben cinayetin engellenmesi için elimden geleni yaptım" dedi. Duruşma Tuncel'in avukatı Erdoğan Soruklu'nun savunması ile devam etti. Soruklu, uzun tutukluluk süresi nedeni ile müvekkilinin tahliyesini istedi.

‘ERHAN TUNCEL AZMETTİRİCİDİR’

Bir diğer tutuklu sanık Yasin Hayal ise Erhan Tuncel’in yakalandığında ‘bu olayı asker yaptı’ ifadesinde bulunduğunu, kendilerine Hrant Dink fotoğraflarını Erhan Tuncel’in gösterdiğini aktararak Tuncel’in azmettirici olduğunu ve kendisinin suçsuzluğunun ortaya çıktığını iddia etti. Tahliyesini talep eden Yasin Hayal davanın ilerleyen bölümünde, jandarmalara küfür ederek ve kavga çıkararak kendini dışarı attırdı.

Aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in tahliye taleplerini reddederken sanık Ahmet İskender hakkında da yakalama kararı verdi.
Duruşma 7 ocak 2014 tarihine ertelendi.

KATİLLER DE ZANLILAR DA BİLİNİYOR

Hrant’ın Arkadaşları da adliye önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Grup adına Yönetmen, Oyuncu Sermiyan Midyat basın açıklamasını okudu. Midyat, “Aradan geçen yaklaşık 7 yıl boyunca hiçbir devlet görevlisi ciddi biçimde, gerektiği biçimde, yargılanmaları gereken suçtan yargılanmadı. Yargılanmadıkları gibi, haklarında soruşturma talep edilen devlet görevlilerinin çoğu terfi etti. Aralarından devletin üst makamlarına terfi edenler bile oldu” dedi.

“Katilleri de, zanlıları da, iyi bilirsiniz” diyen Sermiyan Midyat, “Çünkü devleti onlarla birlikte yönetiyorsunuz. Ve bu davada adalet talep edenler için de bir müsamere tertipliyorsunuz. İkinci kez başlayan şu dava sürecinde tetiği çeken ve onun yakın çevresi, belki yeni cezalar alacaktır. Ancak hepimiz biliyoruz ki biraz önce bahsettiğimiz, onları yüreklendirenler, onlara yol verenler, cinayet işleneceğini bildiği halde başını öte yana çevirenler yargılanmayacaktır” dedi.

BİZ BİTTİ DEMEDEN BU DAVA BİTMEZ

Sermiyan Midyat, “Ama biz, yani sadece Hrant davasında değil, devletin üzerini örttüğü, katilleri, suçluları koruduğu tüm davalarda adaleti arayanlar diyoruz ki, biz de adaletin peşini bırakmamayı iyi biliriz. Biz de adalet talebinde inat etmeyi iyi biliriz. Biz bitti demeden bu dava bitmez” ifadesini kullandı. (HABER MERKEZİ)