03 Aralık 2013 07:06

Ukrayna’da yeniden bir ‘Turuncu Devrim’ olur mu?

Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in geçen hafta AB ile imzalanması öngörülen “Ortaklık Anlaşması”nı son anda Rusya’nın isteği üzerine iptal etmesi ülke genelinde yeniden büyük gösterilerin başlamasına neden oldu.

Ukrayna’da yeniden bir ‘Turuncu Devrim’ olur mu?
Paylaş

Yücel ÖZDEMİR

Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in geçen hafta Avrupa Birliği (AB) ile imzalanması öngörülen “Ortaklık Anlaşması”nı son anda Rusya’nın isteği üzerine iptal etmesi ülke genelinde yeniden büyük gösterilerin başlamasına neden oldu. Hafta sonunda başta başkent Kiev olmak üzere ülkenin pek çok kentinde, mahkemelerin yasak kararına rağmen gösteri ve yürüyüşler yapıldı.

Ellerinde AB bayraklarıyla yürüyen göstericiler, pek çok yerde kurdukları barikatlarda polislerle çatıştılar. Göz yaşartıcı gaz, bomba ve cop kullanan polis çok sayıda göstericiyi yaraladı. Çok sayıdaki gösterici de gözaltına alındı. Eylemlere 350 bin kişinin katıldığı açıklandı.

2004’te AB ve ABD’nin desteğiyle seçimlerde yolsuzluğun yapıldığı gerekçesiyle düzenlenen ve sonunda hükümetin yıkılmasına ve yeniden seçimlerin yapılmasına neden olan gösterileri anımsatan; hafta sonu yapılan gösteriler, bu ülkede yeniden bir “Turuncu Devrim”in olup olmayacağı sorusunu gündeme getirdi. Zira pazar günü yapılan gösteriler gece boyunca da devam etti. Pazartesi de bazı yerlerde eylemler, kalabalık olmasa da devam ediyordu.

FAŞİST PARTİ EYLEMLERİ DESTEKLİYOR

Dünya Boks Şampiyonu Vitali Kilişko ve cezaevinde bulunan Eski Başbakan Yulia Timoşenko’nun başaktör olduğu bu yeni gösterileri faşist Swoboda (Özgürlük) Partisi de destekliyor. Bazı yerlerde Kilişko-Timoşenko gruplarının yaptığı eylemlerden daha radikal bir çizgi izleyen faşist parti hafta sonunda Kiev Belediyesinin de bir bölümünü işgal etti. Hem de kısa bir süre önce belediye tarafından önemli alanlarda ve devlet dairelerinin önünde eylemlerin yasaklanmasına rağmen. Belediye yasağa gerekçe olarak da bu alanlara Noel ağaçlarının ve pazarlarının kurulmasını göstermişti. Faşist partinin Lideri Oleg Tjagnobik, Bağımsızlık Meydanı’na çadırlar kuracaklarını ve ulusal greve gideceklerini açıkladı. Hükümetin buna müsaade etmesi beklenmiyor.

AVRUPA İŞİN PEŞİNİ BIRAKMIYOR

Rusya yanlısı Devlet Başkanı Yanukoviç’in son anda AB ile yapılması öngörülen anlaşmayı imzalamayı iptal etmesine tepki gösteren AB ülkeleri, eskiden beri irtibat içerisinde olduğu muhalefet hareketini yeniden sokağa dökerek intikamını almanın niyetinde. Bu nedenle hafta sonu yapılan eylemler AB ülkeleri tarafından da yakından izlendi. Eylemlerden sonra polisin şiddet uygulaması AB tarafından hemen protesto edildi. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle yaptığı açıklamada, Ukrayna’da gösteri özgürlüğünün tehdit altında olduğu uyarısında bulundu. Bir uyarı açıklaması da NATO’dan geldi. Genel Sekreter Anders Fogh Rasmussen yaptığı açıklamada, “Yüzölçümü bakımından Avrupa’nın ikinci büyük ülkesinde bu denli şiddetin uygulanması kabul edilemez. Halkın demokratik bir şekilde tepkisini dile getirilmesine olanak sağlanmalı” dedi.

Polonya Dışişleri Bakanı Radek Sikorski ve İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt de yaptıkları açıklamalarda, AB’nin Ukrayna ile Ortaklık Anlaşması imzalamaya hazır olduğunu söylediler. Ukrayna Devlet Başkanı Yanukoviç ise ülkesinin ekonomik olarak zarar görmeyeceği şekilde AB ile ilişkileri sürdürmekten yana olduklarını açıkladı. Ancak, bu muhalefet partilerini tatmin etmedi.

AB’DEN FAŞİST CEPHEYE DESTEK

Kilişko-Timoşenko-Tjagnobik üçlüsünün kurduğu “ulusal direniş cephesi” bundan sonra da eylemlere devam edecek. 2015’te yapılacak başkanlık seçimlerinde ortak aday çıkarılması konusunda görüşmeler yapılıyor. AB’nin desteklemiş olduğu bu cephenin içinde açıktan faşist bir partinin olması, AB’nin kendi siyasi ve ekonomik çıkarları için faşist akımları bile desteklemekten geri durmayacağını bir kez daha göstermiş oluyor. Siyasi gözlemciler bu süreçten faşist partinin güçlenerek çıkacağını ifade ediyor.

AB YANLILARI KAZANABİLİR Mİ?

Bugün kitleleri sokağa döken AB yanlısı partilerin öne çıkardığı sloganların başında “Ukrayna’nın yeri Avrupa’dır” geliyor. Ukrayna’nın AB’ye ve NATO’ya üye olarak Batı cephesine dahil olmasını isteyen bu kesimlerin söylemlerinin eskisi gibi etkili olmayacağı ifade ediliyor. Zira, AB yanlısı güçlerin iş başında olduğu yıllarda Ukrayna halkı için önemli bir değişiklik yaşanmadı. Dahası, Rusya’yla olan enerji başta olmak üzere pek çok alandaki ekonomik ilişkiler çok daha büyük bir önem taşıyor. Keza, muhalefetin her derde deva olarak gösterdiği AB üyeliği de ülkede  cazip görünmüyor.  AB üyesi olup da borç batağına düşen Yunanistan, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerdeki halkın yaşam koşulları gözler önünde. Bu nedenle, AB yanlılarının işinin eskisi gibi kolay olmayacağı görünüyor.

ÖNCEKİ HABER

42 yıldan bir seçki

SONRAKİ HABER

Kadınlar deneyimlerini tartıştı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...