02 Aralık 2013 06:00

‘Anti-faşist tribünleri paylaşıyoruz’

Siyaset ve futbol gerçekten iç içe geçerse ne olur? Bu sorunun yanıtı son dönemde Twitter’da açılan bir hesapta cevabını buluyor. Siyaset ve futbolu iç içe yaşayan tribün gruplarından fotoğraf ve haberler paylaşan @ultras_antifaa twitter hesabı kısa sürede ciddi bir takipçi kitlesi oluşturdu.

‘Anti-faşist tribünleri paylaşıyoruz’
Paylaş

Emre Caka
İstanbul

Siyaset ve futbol gerçekten iç içe geçerse ne olur? Bu sorunun yanıtı son dönemde Twitter’da açılan bir hesapta cevabını buluyor. Siyaset ve futbolu iç içe yaşayan tribün gruplarından fotoğraf ve haberler paylaşan @ultras_antifaa twitter hesabı kısa sürede ciddi bir takipçi kitlesi oluşturdu. Grevdeki işçilere destek verenden, katledilen anti-faşist için etkinlik düzenleyen tribünlere kadar dünyanın dört bir yanından “antifa” tribün fotoğraflarını, videolarını ve haberlerini paylaşan hesabın yöneticisi Yusuf Çelik ile konuştuk.

Öncelikle böyle bir hesap açma fikri nerden ortaya çıktı?
Türkiye’de anti-faşist tribünlerle ilgilenen ciddi bir kesim var. Mümkün olduğunca takip etmeye de çalışıyorlar ama kısıtlı ve sınırlı bu. Genellikle de Marsilya, Livorno, St. Pauli gibi tribünler özelinde yaşanan bir takip. Biz de hem elimizdeki anti-faşist tribün arşivini paylaşalım, hem de bu işi genişletelim, diğer anti-faşist tribünleri de insanlar tanısın düşüncesiyle hesabı açtık. Zaten daha öncesinde bu amaçla açılan bir hesap görmemiştik. Brezilya, Şili, Kolombiya, İspanya, Avrupa ülkelerinin alt ligleri derken çok fazla antifa tribün var ve bunları paylaşıyoruz.

Arşiv dediniz… Nerede, nasıl oluştu bu arşiv?
Sosyalizme inanıyor ve tribüne gidiyorsanız ister istemez bu konulara merak duyuyorsunuz. Yıllardır anti-faşist tribünleri takip ediyoruz. Bunun üzerinden biriken bir görsel arşivi oluşmuştu.

Paylaşım konusunda sıkıntı oluyor mu? Hesabın güncel kalmasını sağlayacak kadar anti-faşist tribün var mı?
Bu işin lokomotifi olan, paylaşım konusunda güncel kalmamızı sağlayacak kadar anti-faşist tribün var. Zaten sadece tribünlerde açılan Che Guevara pankartlarını, bayraklarını paylaşmıyoruz. Türkiye’de olmasa da Avrupa’da tribünler arasında da ciddi bir siyasi kamplaşma, rekabet var. Ülkelerindeki, dünyadaki güncel sorunlara yönelik pankartlar açan birçok tribün mevcut. Hesabımızı açalı çok zaman olmadı ama paylaşım konusunda bir sıkıntı yaşamadık. Son olarak Celtic tribünlerinin Boby Sands ve William Wallace fotoğraflarıyla birlikte açtığı politik pankartı sanırım ilk biz yayınlamışızdır ve insanların çok ciddi ilgisini çekmişti.

Güncelliğini korurken, düzenli şekilde anti-faşist tribünleri takip ediyorsunuz. Sizi şaşırtan herhangi bir tribün, konu oluyor mu?
Mutlaka oluyor. Mesela İspanya’da Rayo Vallecano adında bir takım var. Bukaneros isimleri anti-faşist bir tribün grubuna sahipler. Bu grup işçi sınıfına müthiş şekilde duyarlılık gösteriyor. İspanya’daki işçi sınıfına dair sürekli pankartlar açıyorlar, eylemlere katılıyorlar. Grevdeki maden işçilerinden, postane işçilerine kadar her kesime dair pankart görüyoruz. Hatta bazı üyeleri İspanya’daki genel greve katılmaktan dolayı tutuklanmıştı. Dünyadaki birçok sol örgütten daha fazla işçi sınıfını önemsiyorlar dersek abartmış olmayız sanırım. Yine Livorno tribünleri. Lokomotif tribün grubu Brigate Autonome Livornesi kendisini feshettikten sonra Livorno tribünlerinde bir zayıflama hali gerçek ama o anti-faşist kimliği koruyorlar. Genel bir sol duruşun ötesine ideolojik duruşları da var. Stalin’in doğum gününü dahi kutlayan başka bir tribün yok.

Türkiye tribünlerinden paylaşımlarınız oluyor mu?

Türkiye’de ‘anti-faşist’ olarak tanımlanabilecek bir tribün olduğunu düşünmüyoruz belki ama Adana Demirspor, Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Sakarya, Göztepe başta olmak üzere çok tribünden paylaşımlarımız oluyor. Gezi’den sonra bu tribünlerden bazılarına ciddi tepkiler olmuştu. O tribünlere dair görsel paylaşınca değişik tepkiler de geliyor. Bunu en çok; Galatasaray paylaşımlarında yaşıyoruz. Mesela modern futbola, polis şiddetine, deplasman yasaklarına karşı pankartlar açılıyor ve bunu paylaşıyoruz. ‘Onlar iktidara yakın’ şeklinde tepkileri geliyor. Bu genellemeyi doğru bulmadığımızı söyleyebilirim. Bir tribün grubu merkezi anlamda anti-faşist değildir ya da başkaları tarafından iktidara yakın görülebilir ama o grubun içerisinde anti-faşist, demokrat sayısız insan olduğu da bir gerçek. Galatasaray tribünü Gezi meselesinde çok eleştirildi ama o tribünden sayısız insan Gezi Parkı direnişinde yerini aldı.

Önümüzdeki süreçte Twitter hesabı olarak mı kalacaksınız, başka projeler var mı?

Hem yurtiçinden, hem yurtdışından çok sayıda takipçimiz var. Düzenli takip eden bir kitlemiz de oluştu. İnsanlardan olumlu tepkiler alıyoruz. Mutlaka önümüzdeki süreçte farklı işler yapmak istiyoruz. Az sayıda antifa ürün, fanzin, sticker çıkarmayı düşünüyoruz. Bununla birlikte iletişim halinde olduğumuz anti-faşist tribün grupları var. Belki ileriki zamanlarda bu tribünlere organizasyonlar düzenleyebiliriz.

ÖNCEKİ HABER

Başbakan başka stratejiler deneyecektir

SONRAKİ HABER

Mübadele değeri ve gol

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...