Hopa’da sıkıyönetim devam ediyor

Hopa meydan parkında bir araya gelen Hopalılar, gözaltıları kınayan bir basın açıklaması yaptı. Açıklamanın ardından gözaltına alınıp güvenlik sebebiyle Erzurum özel yetkili cumhuriyet savcılığına sevk edilen 31 kişinin serbest bırakılana kadar oturma eylemi yapacağını duyurdu. Gözaltına alınanların işkence gördükleri belirtilen açıklama da polis ablukası içinde yapıldı.

POLİS ACIMASIZCA SALDIRDI

Basın açıklamasını okuyan Hopa ÖDP İlçe Başkanı Nefise Yenigül 31 Mayıs Salı günü derelerin satılmasını, çayda yaşanan sıkıntıları protesto etmek ve Başbakan’a sesini duyurmak için toplanan Hopalılara polisin acımasızca saldırdığını söyledi. İlk gerginliğin inşaata asılan “Karadeniz’in asi çocukları çayına ve suyuna sahip çıkıyor” pankartıyla başladığını belirten Yenigül, “Daha sonra meydanda horon oynarken polis tazyikli su, gaz bombaları ve coplarla Hopalılara saldırı düzenledi. Kadın, çocuk, esnaf ayrımı yapmaksızın saldıran polis birçok insanımızın yaranmasına sebep oldu” dedi.

Esnafların ve çocukların yoğunlukta olduğu yaralılara değinen Yenigül, müdahale sırasında Hopa’nın savaş alanına döndürüldüğünü kaydetti. Bu müdahale sonucu hayatını kaybeden emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun hastaneye kaldırıldığı sırada hastanenin içine dahi gaz bombalarının atıldığını, polisin saldırılarına karşılık Hopalıların kendini savunduklarını dile getiren Yenigül, “Polis sadece pervasızca saldırmamış, çevik kuvvet amiri Hopa halkını hedefleyen küfürleri ile bizleri rencide etmiştir” dedi.

Halkın taleplerini dillendirmesine tahammül edemediklerini belirten Yenigül, “Tayyip Erdoğan kendileri için cennet yaratmak istiyor. Bunun için kendisine karşı olan her şeyi ve herkesi polis zoruyla baskı altına almayı susturmaya çalışıyor” dedi. Bir insanını kaybedenin ve ondan sonra da sıkıyönetime maruz kalanın Hopalılar olduğunu anlatan Yenigül, Başbakan tarafından olayların çarpıtıldığını ve bilerek yalan söylendiğini vurguladı. AKP konvoyunun Hopa’dan ayrıldığı sırada otobüsten düşerek ağır yaralanan koruma polisi Servet Erkan’ın olayının da gerçeği yansıtmadığını belirten Yenigül şunları söyledi: “Otobüste düşme anı televizyonlarda da yayınlanmıştır. Görülüyor ki arka kapıda duran koruma polisi otobüsün hızlanması ile birlikte aşağı düşüyor. Ancak günlerdir polis memuru başına isabet eden taş sonucu araçtan düştüğü tekrarlanmaktadır. Söylenen her şeyin tek kaynağı Tayip Erdoğan’ın konuşmalarıdır”

GÜNLERDİR KUŞATMA ALTINDAYIZ

Günlerdir şehir merkezinin kuşatıldığını, köy yollarına kadar her yerin tutulduğunu ve evlere baskınlar yapıldığını belirten Yenigül “Gözaltılar sonlandırılsın, gözaltındaki arkadaşlarımız serbest bırakılsın. İl dışından getirilen güvenlik güçleri ilçemizi terk etsin, sıkıyönetim uygulamaları son bulsun. Metin lokumcu öğretmenimizin ölümünden sorumu güvenlik güçleri ve emir verenlerle ilgili derhal soruşturma başlatılarak yargılansın. Halka uygulanan polis şiddetiyle ilgili soruşturma açılsın ve tüm sorumlular yargılansın.  Başbakan Metin Lokumcu ve ailesinde özür dilesin.” şeklinde Hopa halkının taleplerini sıraladı.

Başaran Aksu ise gözaltında tutulan 31 kişi hakkında bilgi verdi. Gözaltına alınan İbrahim Aksu’nun gördüğü işkence sonucu kaburgalarının kırıldığını belirten Aksu, gözaltına alınanlarla görüşmelerin engellendiğini belirtti. Güvenlik sebebiyle avukatlarına bile haber verilmeden apar-topar Erzurum özel yetkili Cumhuriyet savcılığı’na sevk edildiklerini anlatan Aksu, “Gözaltı sürelerini sürekli uzattılar. İfadelerinin alınması için beklettiler. Avukatlarıyla bile görüştürülmediler. Şehir dışındaki avukatlık barolarından baskı kurularak gece saat 11 de ifadeleri alınmış ve sabah avukatlarına haber verilmeden yargılanmak üzere Erzurum’a götürülmüşlerdir” dedi.

Gözaltına alınan arkadaşlarının bırakılana kadar Hopa Meydan Parkında oturma eylemi yapacaklarını belirten Hopalılar saat başı gözaltındaki arkadaşlarıyla ilgili kamuoyunu bilgilendiren açıklamalar yapmaya devam ediyor. (Hopa/EVRENSEL)

‘HOPA SORUŞTURMASINDA HUKUKSUZLUK YAPILIYOR’

Ankara Barosu, Hopa’da meydana gelen olayların soruşturulmasında hukuksuzluk yapıldığını belirterek, “Artvin Barosu Başkanlığıyla yaptığımız görüşmelerde, gözaltındaki kişilerin savunma haklarının ağır şekilde ihlal edildiği öğrenilmiştir” dedi.

Ankara Barosu Yönetim Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, Hopa’da meydana gelen ve bir kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu çerçevesinde yürütülmesinin yerine Terörle Mücadele Kanunu kapsamına alınması eleştirildi. Açıklamada ayrıca, soruşturmaya Erzurum Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemesi (DGM) yanında görevli savcılık tarafından el konulmasının doğru olmadığı vurgulandı..

Açıklamada, “Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemeleri, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin devamı niteliğinde olup, savunma hakkını demokratik ölçülerle asla açıklanamayacak şekilde sınırlayan bu mahkemeler derhal kaldırılmalıdır” denildi. Protesto gösterisi yaptıkları için gözaltına alınan kişilerin emniyetteki ifadelerine katılmak isteyen avukatlardan, kanuna aykırı olarak vekaletname istenmesinin de eleştirildiği açıklamada, “İfade tutanaklarının avukatlara verilmemesi gibi kabulü mümkün olmayan hukuksuzlukların yapıldığı” da belirtildi.

Seçimler öncesinde bütün siyasi partilere, şiddeti davet etmeyen bir üslup kullanmaları, emniyet görevlilerine ise orantısız güç kullanmaktan derhal vazgeçmeleri önerilen açıklamada, “Şiddet içermeyen protesto gösterileri en temel demokratik haklardandır. Şiddete başvurmayan göstericilere güç kullanılamaz. Savunma hakkının hiçe sayıldığı bir düzenin demokratik düzen olmadığını ısrarla ve önemle tekrarlıyoruz “ denildi.

Açıklamada, konuyla ilgili, Artvin Barosu Başkanı Av. İzzet Varan ile Ankara Barosu Başkanı Av. Metin Feyzioğlu’nun 6 Haziran Pazartesi günü Hopa’da bir basın açıklaması yapacakları da duyuruldu. (Ankara/EVRENSEL)