Demirtaş: Devlet bize verdiği sözü unuttu

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hükümetin HPG'lilerin geri çekilme döneminde yasa çıkaracaklarına dair söz verdiğini; ancak sürecin başlaması ile birlikte bu sözün unutulduğunu söyledi

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) tarafından Diyarbakır'da bulunan Gren Park Otel'de düzenlenen, "Tigris Toplantıları ve Çözüm Süreci" toplantısı, gazetecilerin BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a çözüm sürecine ilişkin sordukları sorularla devam etti.

Toplantı'da konuşan Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Hüseyin Yayman, devlet ve AKP hükümeti, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Kürt halkı üzerinde ne kadar büyük bir etkisinin olduğunu açlık grevi eyleminde gördüğünü söyledi. Çözüm sürecinin ilk başladığı zaman bazı kesimler tarafından "seçim yatırımı mı?" yoksa "PKK'yi tasfiye etme politikası mı?" şeklinde değerlendirmeler yapıldığını dile getiren Yayman, "Ama bu değerlendirmeler doğru değil. Tarihe baktığımızda çözüm için daha önceden de adımlar atılmaya çalışıldı. Örneğin Turgut Özal'ın başlattığı bir süreç de vardı. Çözümün önünde üç temel kavram var. Birinci sorun çözümün önündeki engel muhataplık sorununun çözülmemesiydi. Ve devletin çok parçalı olmasıydı. İkinci temel sorun güven sorunuydu. Kürt siyaseti hükümetin samimi olmadığına, hükümet ise ne kadar adım atılsa da PKK'nin silah bırakmayacağı güvensizliği vardı. Üçüncü temel sorun ise, takvim sorunuydu. Çözüm takviminde farklar var. Herkesimin çözümden farklı bir beklentisi var. Bu önemli bir kazanımdır. Bu sorunun çözümünde politik irade ve kararlılık olması önemli bir vasattır. Hükümetin 2002 yılandan bu yana politik irade ve kararlılığının olduğunu görüyoruz. Bu noktaya deneme yanılma yöntemleri ile gelindi. Böylelikle çözüm stratejileri gelişti. Ben sürecin olumlu işlediğini düşünenlerdenim" dedi.

'SÜRECİN GİDİŞATI PKK'NİN SİLAHSIZLANDIRILMASI OMURGASINA DAYANIYOR'

Radikal Gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek ise, 1991 yılından beri Kürt sorununa ilişkin gelişmeleri takip ettiğini belirterek, "Asıl çözüm tam demokrasidir. Diyarbakır'da yaşayan birinin karşılaştığı bir sorunla Ankara'da yaşayan birinin yaşadığı sorun arasında fark olduğu düşünmüyorum. Yüzyıllardır gasp edilen haklarının kendilerine verilmesinden mi bahsediyoruz yoksa var olan bir örgütün silahsızlandırılmasından mı bahsediyoruz? Çözüm sürecinin gidişatı sanki PKK'nin giderek silahsızlandırılması omurgasına dayanıyor. Ama bugün PKK gider, başka silahlı bir örgüt gelir. Dolayısı ile tam olarak çözüm bu değildir. Tam demokrasi olması gerekiyor" ifadesinde bulundu.

'KÜRDÜN VARLIĞINI KABUL EDEN TARAFLAR KAZANÇLI ÇIKACAK'

Çözüm sürecinin en önemli sonucunun Kürt sorununun Türkiye'nin Batısı'nda da konuşulması olduğunu belirten Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr.Mithat Sancar da, "Bu süreç Ortadoğu ve Kürdistan'dan bağımsız değildir. Bu süreçten sonra önemli olan Ortadoğu yeniden şekillenirken topyekûn savaşla mı yoksa demokratik siyaset mi öne çıkacak? Ve bununla birlikte Ortadoğu şekillenirken az sayıda devlet mi yoksa çok sayıda devlet mi inşa edilecek? Bu iki soruyu Kürdistan açısından ele almak önemlidir" dedi. Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Abdulkadir Selvi ise, "Gelinen noktada Ortadoğu'nun yeniden tarihi yazılırken Kürdün varlığını tehlike olarak görenler ve bunu savunanlar kaybedecektir. Kürtlerin varlığını kabul eden taraflar kazançlı çıkacaktır. Başbakan'ın Kürdistan kelimesini kullanması önemli bir gelişmedir" ifadesinde bulundu.

'DEVLET VERDİĞİ SÖZÜ TUTMADI'

Son olarak toplantıda söz alan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, hükümetin, HPG'lilerin geri çekilme döneminde yasa çıkaracaklarına dair söz verdiğini; ancak sürecin başlaması ile birlikte bu sözün unutulduğunu söyledi. Demirtaş, "Devlet geri çekilme ile ilgili bize ve Sayın Öcalan'a yasa çıkaracağını ifade etti. Ama çekilmenin başlaması ile birlikte bu söz yerine getirilmedi. Bugün o yasal düzenleme olsaydı çekilmeler bir ay içerisinde bitebilirdi. Bu da yetmiyormuş gibi bu çekilmeler yaşanırken, devlet ayrıca dağlara karakol yapıyor. Gerilla inerken neden bu dağlara karakol yapılıyor. Müze olarak mı kullanılacak" dedi.

'DEVLET ROJAVA POLİTİKALARINDAN VAZGEÇMELİDİR'

Kürtlerin Türkiye devletini tanıdığını; ancak devletin bunca yıla rağmen Kürtleri tanımadığını belirten Demirtaş, "Devlet Rojava politikalarından vazgeçmelidir. Artık Kürtler kendi sorunlarını kendileri çözebiliyor. Artık kendi sorunlarımız ne kadar büyük olursa olsun yine de bir masa etrafına gelerek çözebiliyoruz, konuşabiliyoruz. Türkiye devletinin amacı ne olursa olsun artık Kürtler bir birine karşı değil, bir birinin yanında olacaktır" şeklinde konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından toplantı son buldu. (Diyarbakır/DİHA)