26 Kasım 2013 21:38

50 milyarlık pasta!

24 Mart 2002 tarihli Milliyet Gazetesi’nin, “EGE” ekinde, geniş bir yer verilmişti, “dershaneler” ve buna ilişkin “Pazar” sorununa. Ama burada işlenen konu, işin siyasi ve ideolojik yönünden çok, “ekonomik” tarafı olduğundan, sorun, sadece bu yanıyla tartışılmıştı.

50 milyarlık pasta!
Paylaş

M. Kâmil Bal
İzmir

24 Mart 2002 tarihli Milliyet Gazetesi’nin, “EGE” ekinde, geniş bir yer verilmişti, “dershaneler” ve buna ilişkin “Pazar” sorununa. Ama burada işlenen konu, işin siyasi ve ideolojik yönünden çok, “ekonomik” tarafı olduğundan, sorun, sadece bu yanıyla tartışılmıştı.

Özel Dershaneler Birliği (ÖZ-DE-BİR) İzmir temsilcisinin belirttiklerine göre, bu işi “idealistçe” yapanların yanı sıra, para hırsı, siyasal amaçlar veya cemaat çıkarları adına yapanlar da varmış. Bunlar yüzünden de idealist dershaneciler (ÖZ-DE-BİR üyeleri oluyor.), hem zarar ediyorlar, hem de eğitimin toplam kalitesi düşüyormuş...  

Milliyet EGE ekinin neredeyse yarısını kaplayan dershane reklâmlarının arasından aktarılan bu tartışmayı, günümüze ışık tutması açısından hatırlatmak istedim. Sadece İzmir’de, yaklaşık 50 bin öğrenci ve her birinden 1 milyon lira ile oluşan, o günün değeriyle 50 trilyonluk bir Pazar! İdealizminizi sevsinler, değil mi?

ÖZ-DE-BİR temsilcisi, tüm bu yaygarayı, Bornova Belediyesince kurulan ve ücretsiz hizmet veren BEL-GEM adlı dershane nedeniyle koparıyor. Bornova’dan, kendi dershanelerine öğrenci (müşteri dense daha doğru) akışının kesilmesinden korkuyorlar. “İdealizm” dedikleri, böyle bir şey olsa gerek!..

Şimdi ise, aynı ÖZ-DE-BİR’in de içinde yer aldığı bir “dershane lobisi”, AKP’nin dershaneleri kapatma girişimi üzerinden, daha büyük bir yaygara koparmakta. İdealisti, paracısı, oy avcısı, cemaat erbabı birbirine karışmış vaziyette, hem de ne yaygara!..

AKP’nin 11 yıldır uygulamaya çalıştığı gerici eğitim politikalarına, “paran kadar eğitim”, “4+4+4”, “çocuk işçi-çocuk gelin”, “üniversiteleri işlevsizleştirme” uygulamalarına; eleyici ve din eksenli müfredat programlarına, eğitimde kadrolaşma faaliyetlerine hiç ağzını açmayan bu sözde eğitimciler, “dershane kapatma”nın lafına bile tahammül edemiyor.

Neymiş efendim; darbe dönemlerinde yapılanı hatırlatıyormuş, bu girişim! Oysa dershaneler, eğitimdeki eşitsizliği, adaletsizliği ortadan kaldırıyormuş! Gençleri, devlet okullarının yapamadığını yaparak, üniversiteye kazandırıyormuş! Hele cemaat dershaneleri... Seküler kesim bile, sadece üniversiteye iyi hazırladığı için değil, çocuklarını her türlü kötü alışkanlıktan, tehlikeli ideolojik ve cinsel yönelimlerden korudukları için,  bu dershaneleri tercih ediyorlarmış. Hatta, kapatılması gerekiyorsa, devletin okulları kapatılmalıymış...  

Ama hiçbir karşı çıkmada, hiçbir açıklamada ve gazetelere verilen tam sayfa ilanlarda, milyar milyar paylaşılan dershane pastasından söz edilmiyordu. Yarıştırıcı ve elemeci bir eğitim sisteminden kaynaklanan bu ticari işletmelerin yarattığı ekonomik rantın adı bile anılmıyor, adeta, “Kendim için bir şey istiyorsam!...” havası estiriliyordu. Her ne hikmet ise, tüm dershane işletmecileri, birdenbire “idealist” oluvermişlerdi.

Ülkede yaşanan bunca sosyal, siyasal ve ekonomik sorunlar karşısında çıt çıkarmadan “işi”ne bakan dershaneciler, dükkanlarına yönelik, daha ne getireceği bile belirsiz bir “kapatma” lafına, bu kadar büyük bir yaygara koparıyorlarsa, varın, bu pastanın büyüklüğünü ve tadını, siz düşünün, artık!..

ÖNCEKİ HABER

Kıdem işçinin tek güvencesidir

SONRAKİ HABER

Başbakana sürgün tepkisi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa