26 Kasım 2013 07:38

‘Allahu ekber’ diye bağırıp, ateş ettiler

Silahlı saldırıda yitirdikleri oğulları Özcan Temel’in yasını tutan acılı aile, tetikçinin arkasındaki güçlerin açığa çıkarılmasını ve yargılanmasını istiyor.

‘Allahu ekber’ diye  bağırıp, ateş ettiler
Paylaş

Cumhur Daş / Erdal İmrek

Biraz sonra halaylar çekilip, yeni evlenen çifte takıların takılacağı, bekarların evlilik hayallerine dalıp, yaşlıların gençliklerini yad edeceği düğünün can pazarına dönüşeceği kimin aklına gelirdi! 2 Kasım’da, kurşunların akşam karanlığında parlayarak, bir düğünü kana bulamasından bu yana İpragaz, diğer adıyla Petrol Mahallesi’nde sessizlik ve öfke hakim. Bizi mahalleye götüren taksiden inip, neredeyse hiç ışıklandırması olmayan mahallede zifiri karanlıkta yürüyoruz. Mahallede göze ilk çarpan şey; yoksulluk. Rehberimiz Hamit’in ‘işte orası’ diyerek işaret ettiği yer silahlı saldırıda yaşamını yitiren Özcan Temel’in ailesinin evi. Bize kapıyı açan genç kadın Özcan’ın yengesi. Bizi içeri davet ediyor. Yer sofrasında yemek yiyen iki çocuk şaşkınlıkla bakıyor yüzümüze. Çocukların babası İhsan Temel, Özcan’ın ağabeyi. Evin içinden bir koridorda yürüyünce başka bir kapıya çıkıyoruz. Burada da Özcan’ın anne ve babası oturuyor. İçeride tam anlamıyla bir yas havası var. Oturuyoruz. Birazdan baba Mehmet Emin Temel geliyor namazdan. Türkçe konuşamıyor. Gazeteci olduğumuz söylenince ‘ser çava’ (gözüm üstüne) diyor. Selamlaşma faslından sonra onlara da soruyoruz o gün neler yaşandığını. Anlatılanlar, evdeki hüzün, zaman zaman dolan gözler, düğümlenen boğazlar günlerdir herkesin üzerine çok şey söylediği olayın bu evde nasıl büyük bir acıyı ifade ettiğini apaçık gösteriyor. Olay günü yaklaşık 40 kişilik bir grubun mahalleye geldiğini anlatan aile fertleri, ‘Allahu ekber’ nidaları eşliğinde ateş açıldığını anlatıyor.

‘ALLAH ONLARI KABUL ETMESİN’

Özcan’ın babası Mehmet Emin Temel giriyor ilk söze. Derin bir iç geçirdikten sonra ağzından dökülen ilk kelimeler, ‘Partiya Xuda’ oluyor. “Birini tutuklamışlar. Biz ne bilelim” diyor. “Onu vuranlar ‘Allahu ekber’ diye bağırmış. Allah onu kabul etmesin” diye sürdürüyor sözlerini. Sonra o günü anlatıyor; “Bir kaç tane sakallı sofi oradaymış. Ellerinde kamera da varmış. Diyorlar ki onlar HÜDA Partisindenmiş. Ben ne diyeyim...” diyor ve oda sessizliğe gömülüyor.

TEKBİR VE KURŞUN!

Özcan’ın annesinin gözleri yaşlı. Elleri sürekli göğe açık şekilde duruyor. Belli ki içinden dua okuyor, belki de beddua... O gün olaya en yakın olanlardan biriymiş Anne Müzeyyen Temel. Şöyle anlatıyor olay anını; “Biz düğündeydik. Kavga var dediler. Biz de çocukların kavgası sandık. Çocuklar niye kavga ediyor bakalım dedik. Köşeye varmadan bir kalabalığın seslerini duyduk. Özcan da peşimizden gelmiş, kardeşi de kavgadadır diye bakacakmış. Karanlık olmuştu. Benle iki kadın yanımızdaki avluya girdik. Sonra ‘tekbir’, ‘Allahu ekber’ sesleri başladı, sonra da silah seslerini duyduk. Bizim olduğumuz yerden bir şey görünmüyordu. Biz sadece sesleri duyduk. Bahçesine girdiğimiz evin sahibi bizi dışarı bırakmadı. ‘Sizi de öldürürler, gitmeyin’ dedi. Karanlıktı bir şey göremedik.” Sonra bir anne için en acılı andan söz ediyor; “Özcan’ı gördüğümde arkadaşlarıyla beraberdi. Ben ‘Düğüne geri dönün diye bağırdım. Onlar dönerken Özcan vurulmuş. Arkadan vurulmuş...”

‘ÇOK İNSAN ÖLEBİLİRDİ’

“Polis veya ambulans olaydan ne kadar sonra geldi” diye sorduğumuzda Özcan’ın ağabeyi İhsan Temel giriyor söze; “Polis gelmedi. Biz kendi imkanlarımızla hastaneye götürdük. Orada insanlar kaçmasaydı, daha fazlası ölürdü. Epey taramışlar. Amcaoğlumuz Mert Kaser de başından yaralandı.”
Düğüne saldıran grubun daha sonra da mahallenin aşağısındaki bir İnternet kafeye saldırdığını anlatan Temel, “Tekbir getirerek, İnternet kafeyi dağıtmışlar. Oradaki çocuğu dövmüşler. 40-50 kişi İnternet kafede ‘Akıllı olun, İnternet sizi yoldan çıkartır’ diye bağırmış” diyor.

‘OĞLUM NİYE ÖLDÜ?​’

Yeniden Bir kişinin tutuklandığını hatırlattığımızda Anne Müzeyyen Temel, “Özcan’ı sebepsiz yere öldürdüler. Bunu bir kişi yapmadı. Kalabalık bir gruptu. Arkasında başka kişiler var” diyor ve susuyor bir süre. Sesi titreyerek soruyor sonra; “Hangi sebeple gelip çocuğumuzu öldürdüler. Bu olayın arkasında kim var.”

‘TEHDİT ETTİLER’ İDDİASI

İhsan Temel de olaydan önce HÜDA PAR üyeleriyle yaşanan gerilimini anlatıyor. “Olaydan önceki gün Yavuz Selim Mahallesi’nde HÜDA PAR’cılarla mahalleli arasında bir tartışma olmuş. Bir eve gitmişler, evdekiler broşürü yırtıp atmış. Onlar da ‘Bu yanınıza kalmaz, bir daha geldik mi tam geliriz’ diye tehdit etmişler” diyor.
Aile saldırıyı gerçekleştirenlerin HÜDA PAR üyeleri olduğu fikrinde. “HÜDA PAR’dan kimse sizi ziyaret etti mi? Başsağlığı dilediler mi” diye soruyoruz. İhsan Temel , “Gelen olmadı. Taziyeye çok kişi geldi. Onlardan gelen varsa da tanımıyoruz” diyor.

‘HASTANEDEKİ ESRARENGİZ KİŞİ KİMDİ?​’

İhsan Temel olaya ilişkin bir de ayrıntı anlatıyor; “Biz hastanedeyken biri geldi fotoğraf çekti. ‘Sen kimsin’ dedim. Polis olduğunu söyledi. O arada millet geldi kalabalıklaştı. Polis o adamı alıp götürdü. Yanlarına gidip ‘O adam polis miydi’ diye sordum. ‘Yok, gazeteci’ dediler. Beni bırakmadılar, o adam arka taraftan gitti. O adam kimdi? Şimdi yok ortalıkta. O gün iki tane sakallı da hastanede dolaşıp ölü var mı yok mu diye soruşturmuş. O adamlar kimdi?​” İhsan Temel, halkın olay nedeniyle çok gergin olduğunu anlatıyor. “Bu adamlar resmen katliama gelmişti. Tekbir seslerini herkes duydu. Bu işi HÜDA PAR yaptı diye düşünüyor herkes. Belki de kavga eden gruba takviye için gelip, ateş etmişler” diyor.


Özcan Temel’in babası Mehmet Emin Temel’in yaşlı yüzüne oğlunun hüznü çökmüş. Dindar, namazında, niyazında biri. Sık sık ateş edenlerin tekbir getirdiklerini hatırlatıyor o da. “Allah onları kabul etmesin” diyor. Sözü başka biri alınca, tıpkı eşi gibi ellerini açıp dua ediyor sessizce. Ara sıra hâlâ devam eden taziye telefonlarına yanıt veriyor. Bir kişinin tutuklanmış olması onu rahatlatmamış. “Arkasındakiler bulunsun” diyor.

Sohbet boyunca ellerini açıp, dualar mırıldanan Anne Müzeyyen Temel oldukça bitkin görünüyor. Zaman zaman, ıslanan gözlerini siliyor, yutkunuyor. Ateş edenleri görmediğini ancak, silah sesleriyle birlikte ‘Allahu ekber’ nidaları yükseldiğini söylüyor. “Oğlumu arkadan vurmuşlar” diyor. “Benim oğlumu niye öldürdüler” diye soruyor.

-BİTTİ-

ÖNCEKİ HABER

Son devrimci hâlâ yaşıyorsa onur teslim alınamamıştır

SONRAKİ HABER

Erdoğan adaylarını açıkladı; Ankara adayı Melih Gökçek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...