Kadınlar şiddete karşı alanlardaydı

25 Kasım Dünya Kadın Şiddetine Hayır gününde alanlara çıkan kadınlar ‘erkek-devlet şiddetine karşı isyandayız’ dedi.

Kadınlar, 25 Kasım dolayısıyla Türkiye’nin çeşitli yerlerinde alanlara çıktı. İstanbul’da kadınların buluşma adresi ise Galatasaray Meydanı oldu. Galatasaray Meydanında bir araya gelen kadınlar Taksim Meydanına yürüyüş gerçekleştirmek istedi ancak polis barikatıyla karşı karşıya geldi.  Slogan, alkış, zılgıt, ıslık ve oturma eylemi ile polis barikatı protesto edildi. Oturma eyleminin ardından kadınlar basın açıklaması yaptı. 25 Kasım Kadın Platformu adına basın açıklamasını okuyan Saadet Kıcır, kadına yönelik şiddetin artığına dikkat çekerek her gün 5 kadının katledildiğini belirti. AKP hükümetinin kadına yönelik politikalarını eleştiren Kıcır, AKP iktidarı döneminde kadına yönelik şidettin artığını belirterek, ‘Bakan Fatma Şahin, kadına yönelik şiddeti önlemek için kadın kurumları ile görüşmek yerine Diyanet İşleri ile protokol imzaladı. 20 bin evliliği kurtaracaklarını beyan etti. Çocuk yaşta evliliklerin çok fazla olduğu bu topraklarda iktidar, 4+4+4 düzenlemesi ile kız çocuklarını erken evliliklere mahkum ederek liselerde evliliğin önünü açtı. Biz Kadınlar, atılan bu adımlar ile AKP’nin, erkek egemen sistemi üreten ve koruyan ailenin bekçiliğini yaptığının farkındayız. AKP’ye bir kez daha kadınlar için ölüm, şiddet, baskı, eşitsizlik yuvası olan aileyi yücelterek kadınların can güvenliğini sağlayamayacağını hatırlatıyoruz. Kadınları ev içine hapseden devlet politikalarına derhal son verilmesini istiyoruz dedi.          

Kadınların gözaltında ve cezaevlerinde uğradıkları taciz ve tecavüze değinen Kıcır, ‘Gezi direnişinde en önde olan kadınlar, gözaltına alınırken polisin cinsiyetçi küfürlerine, ‘ince arama’ adı altında cinsel tacize, tecavüz tehdidine maruz kaldı. Failler ise her zaman ki gibi korundu. Halen KCK operasyonu ile hapsedilen Kürt kadınları sırf siyasi kimliklerinden dolayı cezaevindeler diye belirtti.’ Kıcır sözlerine şöyle devam etti, ‘Suriye’deki savaşı körükleyerek pek çok kadının bir eşya gibi alınıp satılmasına neden olmuştur. AKP, ‘çözüm süreci’ adıyla yürütülen süreci inandırıcı olmaktan uzak bir şekilde sürdürmüş, çözüm sürecinde kadınların fikirleri alınmamıştır. Aynı zamanda biz kadınlar, Rojava’daki binlerce kadının erkek şiddetine maruz kalmasını destekleyen devlet politikalarının terk edilmesini istiyoruz dedi.  Kıcır son olarak iktidarın kullanmış olduğu homofobik ve transfobik söylemlerin trans kadınların katliamlarını meşrulaştırdığını da sözlerine ekledi.  (İstanbul/EVRENSEL)

25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü”nde kadınlar Ankara, Diyarbakır, Batman, Mardin, Siirt ve Silopi Van, Hakkari, Iğdır, Muş, Kars ve Doğubayazıt’ta protesto yürüyüşü yaptı. Kadına yönelik şiddete, ayrımcılığa ve Türkiye’de süren savaşa karşı kadınlar tepki gösteren kadınlar sloganlarını Türkçe ve Kürtçe attı.
Ankara’da Kolej Meydanı’nda bir araya gelene kadınlar, “Devlet bir yıkıl karşımızdan, kadınlar geliyor” pankartıyla, Ziya Gökalp Caddesi’ne yürüdü.

‘KADINLAR SOKAĞA ÇIKAMAZ HALE GELDİ’
Yürüyüş sonrasında Ankara Kadın Platformu adına konuşan Tülinay Kambur, kadınların erkek egemen zihniyet altında ezildiğini söyledi. Erkeklerin yasalarla tecavüze ve cinsel suçlara teşvik edildiğine dikkat çeken Kambur, “Kadın cinayetleri ve erkek şiddeti medyaya olağan bir şeymiş gibi yansıyor.  Kadınlar sokağa çıkamaz hale getiriliyor” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın kadınlara yönelik “En az üç çocuk istiyorum”, “Kızlı, erkekli aynı evde kalıyorlar” sözlerine de tepki gösteren Kambur, “Üniversiteli, liseli kızlara zorla gebelik testi yaptırılıyor. Tarım, ev işçisi kadınların iş cinayetlerinde hayatını kaybetmesi hükümetin gündemine bile gelmiyor” diye konuştu.
Kadınları haksızlıklara karşı sokağa çıkmaya çağıran Kambur, “Evden çıktık bir kere, çabalarınız nafile, özgürlük diyen sesimizi bastıramayacaksınız” diye hükümete seslendi. Kambur’un konuşması Kürtçe olarak da BDP Ankara İl Kadın Temsilcisi Mabat Akın tarafından okundu.

ŞİDDETE ÇÖZÜM ÖRGÜTLÜLÜKTÜR'

Diyarbakır’da Ofis AZC Plaza önünde bir araya gelen binlerce kadın,  Bağlar’a yürüdü. “Jin Jîyan Azadi” sloganlarının atıldığı eylemde kadına yönelik şiddeti protesto eden pankartlar ve dövizler taşandı. Yürüyüş sırasında polislerle yol güzergahı konusunda da tartışan kadınlar, polislere tepki gösterdi.

TÜRK VE KÜRT KADINLARI MÜCADELEYİ ORTAKLAŞTIRMALI

Bağlar’da toplanan kadınlar adına basın açıklamasını okuyan DÖKH üyesi Yeliz Ayyıldız, kadın cinayetlerindeki sorumlunun erkek egemen kapitalist zihniyet olduğunu söyledi. Ortadoğu ve Kürdistan’da işgalci güçlerin kadına yönelik cinsiyetçi yaklaşımı ve politikalarında bir değişiklik olmadığını vurgulayan Ayyıldız, “Dayatılan kirli savaş ile birlikte kadına karşı şiddet ve katliamlar hızını kaybetmeden devam ediyor” dedi. Cinsiyetçi ideoloji ile kadının nasıl yaşaması gerektiğinin belirlenmeye çalışıldığını aktaran Ayyıldız, “Bu ideolojiyi kınamak yetmemektedir. Katliam ve şiddet politikalarının uygulayıcılarının deşifre edilerek, hesabının sorulması gerekmektedir” sözlerini kullandı. Kadını örgütlenmiş bilinci ve siyasal iradesinin erkek şiddeti karşısında koruyacağını söyleyen Ayyıldız, demokrasinin öncü gücü olan kadınlar olarak kendi demokratik sistemlerini yaratacaklarını belirtti. DÖKH olarak Rojava kadın devrimini selamladıklarının altını çizen Ayyıldız, “Kürdistanlı ve Türkiyeli tüm kadınları erkek egemen sistem karşısında alternatif politikalar üretmeye çağırıyoruz” dedi.

GAZİANTEP

Akşam saatlerinde Balıklı Parkı'nda toplanan Demokratik Kadın Platformu üyesi 100 kişilik kalabalık, kadına yönelik şiddetin son bulması isteğiyle Türkçe ve Kürtçe sloganlar atarak Demokrasi Parkı'na yürüdü. Yaklaşık 2 kilometre yürüyüşün ardından Demokrasi Meydanı'na gelen kalabalığa konuşan platform sözcüsü Ferahnaz Bazo, "Barış sürecinde biz kadınların talepleri görmezden geliniyor. Bedenimiz, kimliğimiz, emeğimiz ve hayatlarımız bizimdir. Erkek şiddetinin son bulmasını istiyoruz" dedi.

VAN

Van’da Mavi Plaza önünde bir araya gelen kadınlar, zılgıt ve sloganlar eşliğinde Feqiye Teyran Parkı'na yürüdü. Feqiye Teyran Parkı'nda son bulan yürüyüşte kadınlar adına DÖKH aktivisti ve belediye meclis üyesi Yıldız Çetin açıklamada bulundu. Tüm dünyada kadınların hem kendilerine yönelik baskı, zulüm ve şiddete hem de diktatör rejimlere karşı mücadele ettiğini belirten Çetin, her türlü şiddetin sona ereceği özgür ve eşit yaşamın hayat bulacağı demokratik bir sistemle ve "Kadının özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür" bilinciyle alanlarda olacaklarını dile getirdi.
DTK Eş Genel Başkanı Aysel Tuğluk ise, kadına şiddete karşı bir arada olduklarını, ancak yaşadıkları coğrafyada kadınların şiddete maruz kaldığını ifade etti. Türkiye'nin kadına yönelik şiddette birinciliği kimseye bırakmadığını belirten Tuğluk, AKP hükümeti döneminde 2008-2013 yılları arasında 782 kadının katledildiğine dikkat çekti. Tuğluk, ortaya çıkan rakamlar karşısında söze dahi gerek kalmadığını ve kadınların nasıl bir vahşete uğradıklarının gözler önünde olduğunu vurguladı.
Rojava'daki Kürt halkının kazanımlarını ve bu kazanımlar karşısında tasfiyeci güçlerin saldırılarına da değinen Tuğluk, Rojava'daki kazanımların kadınlarıyla eliyle bu seviyeye geldiğini ve Rojava'da yaşananın bazı kesimlerce kabul edilmese de bir devrim olduğunu dile getirdi. Tuğluk Rojavalı kadınları selamladı.

SİLOPİ

Şırnak Silopi'de DÖKH öncülüğünde Silopi Belediyesi önünde bir araya gelen yüzlerce kadın, Sanat Sokağı'na doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Burada açıklama yapan DÖKH üyesi Fatma Gündüz, ataerkil sistemin kadınların bedenlerine, kimliklerine, doğurganlıklarına hükmetmeye çalıştığını ifade etti. Gündüz, "Kürt kadınları olarak kadın kimliğimize, ulusal kültürümüze, dilimize ve irademize karşı geliştirilen iktidarın her türlü saldırısına karşı kendimize öncü olarak gördüğümüz kadın mücadelemizin haklılığını bir kez daha ortaya koymaktadır. Devletçi zihniyetin temsilcisi olan AKP hükümeti, diliyle topluma erkek modeli dayatmakta, kadının kaç çocuk doğuracağından, çocuk doğurup doğurmayacağına, kimle kalıp kalmayacağına kadar kadın iradesini hiçleştirecek politikaları hayata geçirmektedir" dedi.

BATMAN

Batman'da kadınlar belediye önünden Cumhuriyet Meydanı'na yürüyüş gerçekleştirdi. Belediye binası önünde toplanan ve aralarında BDP Batman Milletvekilli Ayla Akat Ata, BDP Batman İl Eş Başkanı Rahşan Çarboğa, HDP Batman İl Eş Başkanı Vildan Ergün Tileği, Batman Belediye Başkan Yardımcısı Gülistan Akel, Barış Anneleri ve AKP Batman Belediye Başkan Aday Adayı Perinaz Yaman'ın da bulunduğu binlerce kadın yürüyüşe geçti. Cumhuriyet Meydanı'nda son bulan yürüyüş ardından açıklama yapan Selis Kadın Danışmanlık Merkezi Sosyologu Rana Şeker, Mirabel kız kardeşlerinin Dominik Cumhuriyeti'nin diktatörlüğüne karşı yürüten özgürlük mücadelesine dikkat çekerek, Kürt kadınlarının yürüttüğü özgürlük mücadelesine değindi. BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ise, "Biz 2013 yılına büyük bir acıyla girdik. 3 Kürt kadın siyasetçi Paris'te katledildi. Biz bunu buradan bir kez daha lanetliyoruz. Ortadoğu'ya koyduğu projelerle ve bu projelerin temelinde kadın özgürlüğünü koyan ve 'Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşmez' diyen Sayın Abdullah Öcalan'a bin selam diyoruz. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan, özgür olmadan özgürlüğü, sağlığı ve güvenlik koşulları iyileştirilmeden ve sağlanmadan bir çözüm iddiası olduğuna inanmıyoruz" dedi.

MARDİN

Mardin’de Yenişehir Mahallesi'nde bulunan Newroz alanında bir araya gelen kadınlar Mardin Adliyesi karşısında bulunan parka doğru yürüyüşe geçti. Yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüşe, BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Bestaş, Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan ve BDP Mardin İl yöneticileri katıldı. Yürüyüşün ardından kadınlar açıklamayı yapan BDP Mardin İl yöneticisi Abdale Aksoy, kadın kırımının sistematik olarak hala devam ettiğini ve kadınların ekonomiden yoksun bırakılarak eve mahkum edildiğini söyledi. Aksoy'un ardından konuşan BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Bestaş ise konuşmasına Rojava'daki kadın mücadelesini selamlayarak başladı. Egemenlerin kadınların özgür olmasını istemediğini belirten Beştaş, "Kadınlar özgür olduğunda egemenler baskılarını devam ettiremez. Onun için bütün kirli politikalarını kadın üzerinde yürütüyor. Türkiye ve Kürdistan'da kadın üzerinde şiddet çok fazla. Biz bu şiddeti, kendi mücadelemizle boşa çıkaracağız" diye konuştu.
SİİRT

Siirt'te ise BDP Kadın Meclisi ve BERFİN Kadın Danışma Merkezi öncülüğünde bir grup kadın, Orhan Doğan Kent Parkı'na yürüdü. BDP binası önünden yürüyüşe geçen kadınlar, sık sık polisin uyarılarıyla karşılaştı. Kadınlar, polisin yaptığı "Yolu kapatmayın, kaldırımdan yürüyün" uyarılarına karşı "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları attı. Panzer ve TOMA'ların takibiyle parka ulaşan kadınlar adına basın açıklamasını BDP Kadın Meclisi üyesi Eda Kilis okudu. Kilis, "25 Kasım aynı zamanda Rojava'daki kadın devriminin selamlandığı ve kadın devrimini boğmaya, bastırmaya çalışan emperyal güçlere 'dur' denileceği gün olmalıdır. Kadınlar olarak demokratik taleplerimiz için sokaklarda olmaya ve bu sokakları kadın katilleri ve tecavüzcülerin özgürce dolaştığı mekanlar olmaktan çıkaracağız. Kadın kimliğinin ve kadın iradesinin şiddet kullanılarak yok sayılmasının bir insanlık suçu olduğunu ve bu suçun yargılanıp cezalandırılarak mahkum edilmesini mücadelemizle sağlayacağız" ifadelerini kullandı.

MUŞ

Muş’ta Bitlis Caddesi'nde bir araya gelen çok sayıda kadın, belediye önüne yürümek istedi. Esnafın alkışlarla destek verdiği yürüyüş, "izin alınmadığı" gerekçesiyle polis tarafından engellenmek istendi. Yüzlerce kadın, polisin engeline rağmen belediye önüne gelerek basın açıklaması yaptı. DÖKH adına yapılan açıklamada konuşan Ayşe Söylemez, bugün bile kadın cinayetlerinin olduğunu belirterek, toplumu kadın cinayetlerine karşı duyarlı olmaya çağırdı. Neoliberal politikaların kadınlar açısından kritik olduğunu vurgulayan Söylemez, "AKP Hükümeti neoliberal politikalar bağlamında kadını modern köleliğin en verimli unsuru haline getirmek için, kadının mevcut haklarını sürekli budamaktadır" dedi.

ADIYAMAN

Adıyaman Kadın Platformu öncülüğünde Demokrasi Parkı'nda toplanan kadınlar, alkışlar ve sloganlar eşliğinde dövizler açtı. Erkek şiddetine son verilmesini isteyen kadınlar adına konuşan Adıyaman Kadın Yaşam Derneği Başkanı Semra Karadağ, kadınların tüm hayat düzeninin erkekler tarafından belirlendiğini ifade ederek, "Kadına yönelik şiddeti sıradanlaştırmaya çalışılmaktadır. Biz, utanç duvarlarına karşı bedenini ölüme yatırmaktan çekinmeyen; emek, özgürlük, adalet ve barış mücadelesinde adım adım, ilmek ilmek yaşamı örenleriz. Kadına yönelik her türlü şiddetin sona ermesini istiyoruz" dedi.

KARS

Kars’ta BDP il binası önünde bir araya gelen kadınlar, basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya BDP PM üyesi Mukaddes Kubilay, BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, BDP Kars İl Eş Başkanı Şengül Mehmetoğlu'nun yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Kadınlar adına açıklamada bulunan BDP Kars İl Eş Başkanı Şengül Mehmetoğlu, "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nde başta kadına yönelik cinsiyetçi, olmak üzere her türlü eşitsizliğe ve toplumsal şiddete karşı isyandayız. Buradan dünyanın tüm kadın direnişçilerinin onurlu direnişini bir kez daha selamlıyoruz. Kadına yönelik istismarın, şiddetin ve kırımın cezasız kalmaması için başta hukukçular ve insan hakları savunucularını göreve davet ediyoruz. Rojava devriminde mücadele eden kadınların direnişini saygı ile selamlıyoruz. Dünyanın en mağdur ve mazlumu olan kadınlar direnerek zafere ulaşacaktır. Kadın direnişi kadınların onurudur" dedi.

IĞDIR

Iğdır’da  kadınlar BDP il binası önünde bir araya gelerek, belediye meydanına yürüdü. Yürüyüşe BDP PM üyesi Rahşan Engin, BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, BDP Iğdır İl Başkanı Mehmet Anar, Iğdır Belediye Başkan Vekili Ayşegül Yaşar, BDP il, ilçe ve belde yöneticileri, Iğdır İl Genel Meclis Başkanı Cengiz Savaş'ın yanı sıra yüzlerce yurttaş katıldı. Belediye meydanında bir araya gelen kadınlara hitap eden BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, kadına yönelik her türlü şiddete karşı isyanda olduklarını ifade ederek, "Biz kadınlar bundan sonra daha sık bir araya gelerek, örgütlenerek ve tek yürek olarak alanlara çıkıp her türlü şiddete karşı olduğumuzu ilan edeceğiz. Kadına yönelik şiddet uygulayan hiç kimseye oy vermeyeceğiz. Bu şiddeti onaylayan iktidar partisine oy verilmeyecek bundan sonra. Çünkü biz biliyoruz ki bu ülkeyi yönetenler isterlerse kadınlara yönelik yasalar çıkararak her türlü şiddetin önüne geçebilirler. Ama ne yazık ki bu hükümet yasalar çıkarmayarak bu şiddeti onaylamak durumda kalıyorlar" dedi.

HAKKARİ

Hakkari'de BDP Kadın Meclisi ve DÖKH bileşenlerinin katılımıyla düzenlenen yürüyüşe binlerce kadın katıldı. Gençlik Caddesi üzerinden Hakkari Üniversitesi Rektörlük binası önüne kadar yürüyen kadınlar, burada basın açıklaması yaptı.
BDP Kadın Meclisi üyesi Zeynep Kaya, kadına şiddetin özellikle AKP döneminde büyük bir artış gösterdiğini belirterek, "AKP hükümetinin iktidara geldiği günden bugüne kadın katliamlarının ve kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 artış göstermesi Kürdistan coğrafyasında yaşanan savaş politikalarından bağımsız değildir. Şiddete karşı sürekli alanlarda olacaklarını dile getiren Kaya, "Özellikle kadına yönelik şiddetin katliam boyutuna ulaştığı günümüzde, sesimizin çok güçlü çıkması gerekmektedir. Ve diyoruz ki Bêritanlarla doğduk, Zilanlarla büyüdük, Sakinelerle özgürleşeceğiz. Şiddetsiz biz dünya için isyandayız" dedi.

ZONGULDAK

Zonguldak’ta Madenci Anıtı'nda toplanan Kadın Platformu üyeleri, Gazipaşa Caddesi'ni takiben valilik önüne kadar yürüdü. Burada Zonguldak Kadın Platformu adına basın açıklaması yapan Zuhal Engiz, kadına yönelik şiddete özde değişen birşey olmadığını söyledi. Engiz, "Kadınlar erkekler tarafından sokak ortasında dövülmeye, hakarete uğramaya, öldürülmeye devam ediliyor. Öldürenler ceza indirimleri ile adeta ödüllendirildi, teşvik edildi, sistem erkekler için dönmeye devam etti. Gericiliğin, cinsiyetçiliği meşrulaştıran, kadını sosyal yaşamda yok sayan ve kadına karşı işlenen suçları normalleştiren karanlığa karşı kurmak için biz kadınlar meydanları sokakları terk etmiyoruz" dedi.

SAMSUN

Samsun'un İlkadım İlçesi Mecidiye Çarşısı'nda yaklaşık 20 kadın, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle eylem yaptı. Gördükleri şiddet nedeniyle ölen, taciz ve tecavüze uğrayan kadınların isimlerinin baş harfleri ve hikayelerinin yazılı olduğu kağıtları yere koyup üzerine de ayakkabı bırakan kadınlar, "Diren Kadın" başlığı altında oturma eylemi yaptı. Grup, Anadolu'da ölen kadınların ayakkabılarının kapı önüne konulduğunu belirterek, ayakkabıları yere bıraktı. Yaklaşık 2 saat boyunca sessiz bir şekilde oturup bekleyen kadınları, yoldan geçen erkekler de dikkatle izledi. Oturma eyleminin ardından kadınlar, Mecidiye Çarşısı'ndan İstiklal Caddesi'ne kadar yürüyerek eylemi sonlandırdı.

DERSİM

Dersim’de “25 Kasım kadına yönelik şiddet ile uluslar arası mücadele ve dayanışma günü” kapsamında yürüyüş düzenlendi. Günler öncesinden bildirilerle kapı kapı gezilerek çağrı yapılan yürüyüşe, son gün de Çarşıda esnafa ve halka belediye başkanı ile birlikte bildiri dağıtılarak çağrıda bulunuldu.
 Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği, Tunceli Belediyesi Kadın Yaşam Derneği, EMEP’li Kadınlar, KESK, HDP gibi çeşitli kadın derneklerinin ve siyasi örgütlerin içinde yer aldığı Dersim Kadın Platformunun yaptığı çağrı sonucu Sanat Sokağında toplanan kadınlar Seyit Rıza Parkına Yürüyüş düzenledi. Yürüyüş boyunca “cinsel ulusal sınıfsal sömürüye son”, “jin, jiyan, azadî”, “AKP elini bedenimden çek” sloganları atan kitle Seyit Rıza Meydanında basın açıklaması yaptı. Dersim Kadın Platformu adına basın metnini okuyan Özlem Uç, AKP dönemimde kadına yönelik şidettin yüzde 1400 artığını belirtti. Tacizcileri ve tecavüzcüleri aklayan davalara değinen Uç  “Onca sağlık raporu, uzman görüşü, delil yok sayılmıştır. Rızasıyla olmuştur, istemiştir benim memurum yapmaz denmiştir” dedi. Zihinsel engelli bir kıza tecavüz etmeye çalışırken yakalanan Ovacık AKP eski ilçe başkanı Rıza çolak’ın davasının birkaç gün önce görüldüğünü belirten Uç, “bu davada da adalet, iktidarının hizmetkârını korumuştur” dedi. AKP’nin aile uğruna kadını yok saydığını belirten Özlem Uç, “yurt sorununu çözmek yerine kızlı erkekli ev gündemi yaratarak öğrenciler üzerinde baskı yaratan AKP hükümeti; kızlı erkekli birlikteliği ‘aile’ kurumuna taşımak için bununla da sınırlı kalmıyor, öğrenim kredisini silme vaadiyle teşvikte de bulunuyor” dedi. Savaş politikalarının kadınlar üzerindeki en büyük şiddet olduğunu belirten Uç, AKP hükümetinin barış sürecini kendi elleriyle baltaladığını söyledi. Halklar arasına örülen utanç duvarlarına karşı en önde kadınların mücadele ettiğini hatırlatan Uç, “çünkü biliyoruz ki örülen her duvar önce bizim yuvalarımıza düşüyor. Tüm bu savaşların ve savaşın artırdığı şiddetin kurbanları en çok kadınlar ve çocuklar oluyor” dedi. Barışın kadınların mücadelesi ile geleceğini belirten Uç, “eşit, özgür, kardeşçe ve şiddetten arındırılmış yeni bir düny  yaratmak mümkün” dedi.
Basın metninin okunmasından sonra konuşmasını yapan Tunceli Belediye Başkanı Edibe Şahin “biz bugün burada alanlardayız, ama bizim kaç mislimiz kadınlar evlerinde, evlerinde olmak zorunda. Çünkü özgür değiliz” dedi. “Kadınlar örgütlense insanlık özgürleşir” diyen Şahin, var olan zihniyetin ve adaletin kadınları sınırladığını belitti. Kadınların yanı sıra istenmeyen halkların da köleleştirildiğini belirten Şahin, “Dersim’de 38’i yaşarken bizler kadınlar olarak çok daha farklı yaşadık. Hem katledildik, hem de çok küçük yaşta evlatlık verildik. Çünkü bizler Türkleştirilmesi gereken sunileştirilmesi gereken insanlardık” dedi. “Biz kadınlar daha fazla alanlarda olacağız, daha fazla örgütleneceğiz, daha fazla mücadele edeceğiz” diyen Şahin kadınları kendi talepleri çevrensinde örgütlenmeye çağırdı. (HABER MERKEZİ)

‘Kadınları, iktidarın kutsal ailesi öldürüyor’

Çapa’da bulunan İstanbul Tıp Fakültesi’nde çalışan sağlık emekçisi kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete karşı  Uluslararası Dayanışma ve Mücadele günü dolayısıyla eylem yaptı. Çapa Kampüsü Kadın Dayanışması’nın çağrısıyla, bugün, Monoblok önünde bir araya gelen kadınlar, kadına yönelik her türlü şiddete karşı örgütlenme çağrısında bulundu. Mor fular takan kadınlar, sık sık, “Şiddetsiz toplum istiyoruz”, “Kadına yönelik şiddete hayır”, “Erkek vuruyor, devlet koruyor” sloganı attı.
Ortak açıklamayı okuyan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Aksaray Şubesi İş Yeri Temsilcisi Zeycan Çınar, erkek şiddetinin sistematik şekilde sürerken, hükümetin de bu şiddeti meşrulaştırdığını belirterek, evde, işte, sokakta olduğu gibi devlet kurumlarında da taciz ve tecavüz rakamlarının yüksek olduğunu vurguladı. Kamu kurumları içerisinde yaşanan 21 olayda toplam 116 kız çocuğunun cinsel istismara uğradığına dikkat çeken Çınar, istismarda bulunan devlet görevlilerinin de ceza almadığı gibi terfilerle ödüllendirildiğini kaydetti.
Kadınların tüm yaşam alanının denetlenmeye çalışıldığını söyleyen Çınar, “Kadınlarla erkeklerin aynı evde aile kurmadan birlikte yaşamalarını kendi demokrasi anlayışına uygun bulmayanlar; 2013’ün ilk on ayında 149 kadının en çok kutsal aile üyeleri tarafından öldürüldüğünü bilmiyorlar mı?​” diye tepki gösterdi.

TÜM DUVARLARA KARŞI
Kadınlardan geleneksel rolleri içerisinde sonsuz denetime boyun eğmelerinin beklendiğini ifade eden Çınar, önümüzdeki günlerde yasalaşması beklenen Kadın İstihdamı paketiyle de kadınların esnek, kısmi zamanlı ve evden çalışma gibi yöntemlerle çifte sömürüye maruz bırakılacağını vurguladı. Emek ve demokrasi mücadelesi veren kadınların da tutuklama, gözaltı ve yargılama yoluyla sindirilmek istendiğini belirten Çınar, 12 KESK’li kadının aylardır cezaevinde tutulduğunu hatırlattı. Yine çözüm sürecinde kadınların taleplerinin
iktidar tarafından görmezden gelindiğine de değinen Çınar, “Biz kadınlar savaş boyunca eril şiddetin her türlüsüne karşı verdiğimiz direnişi barış için vermeye devam ediyoruz. Bizler için zaten varolmayan sınırlara örülen duvarlara karşı, erkek egemen düzenin tüm duvarlarını yıkma mücadelesi vermeye; eşit, adil ve demokratik bir yaşam için örgütlü gücümüzle mücadele etmeye devam ediyoruz” diye konuştu.