Mısır'dan Türkiye'ye: Elçiniz ülkeyi terk etsin

Mısır Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ile diplomatik ilişkilerin düzeyini büyükelçilik düzeyinden maslahatgüzar düzeyine düşürdüklerini ve Türkiye Büyükelçisinden ülkeyi terk etmesini istediklerini açıkladı. Mısır’ın Ankara Büyükelçisinin de geri çağrıldığı ifade edildi. Böylece, Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı "istenmeyen kişi" (persona non grata) ilan edilmiş oldu. Mısır’ın kararı sonrası açıklama yapan Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı, Mısır’ın istikrarının bölge için elzem olduğunu belirterek, “Türk ve Mısır halk kardeştir” dedi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Badr Abdel-Atti tarafından yapılan açıklamada, Türkiye Büyükelçisi'nin sınır dışı edilmesine gerekçe olarak Erdoğan'ın sürekli olarak Devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin serbest bırakılmasını istemesi ve Türkiye'de düzenlenen Müslüman Kardeşler konferansları gösterildi. Mısır Dışişleri Bakanlığının açıklamasında, Erdoğan'ın ifadeleri "Büyük Mısır halkının iradesinin kabul edemeyeceği türde ve Mısır'ın iç işlerine müdahale" olarak değerlendirildi. Açıklamada, Mısır'ın halk ve yönetim olarak Türkiye halkını takdir ettiği ve alınan kararın sorumluluğunun ve etkilerinin AKP Hükümetine ait olduğu da vurgulandı. 

Başbakan Erdoğan , Rusya'ya gitmeden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Mısır'daki Rabia katliamının 100'üncü gününü değerlendirerek Mısır'ın devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin yargı karşısındaki duruşunu alkışladığını söylemişti. Mısır'ın Türkiye ile diplomatik ilişkilerin seviyesini düşürme kararını bu açıklamanın ardından aldığı belirtildi.

BAŞBAKAN: BİZ DE MISIR ELÇİSİNİ GÖNDERİYORUZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mısır'ın Ankara'daki temsil düzeyinin maslahatgüzar seviyesine indirilmesine karşı, “Şu anda maslahatgüzarımıza karşı, büyükelçimize karşı takınılmış olan tavır arkasından da mukabil adımı getirmiştir. Ve biz de şu anda kendilerine mühleti verdik, 29 Kasım’a kadar Türkiye’yi terk etmesini istedik” dedi.
Trabzon’daki temasları sırasında gazetecilerin sorularını cevaplandıran Erdoğan, Mısır’ın takındığı tavrın aynısını Mısır’ın Ankara’daki maslahatgüzarına karşı takınıldığını söyledi. Takınılan bu tavrın Mısır halkına karşı olmadığını belirten Erdoğan, “Bu tavır darbe yönetimine karşıdır. Çünkü biz dünyada demokrasi mücadelelerinin yanındayız. Biz halkların egemenlik haklarına saygı duymayanlara asla saygı duyamayız. Halkların iradesine saygı duyanlara her zaman saygı duyduk. Bundan sonra da saygı duymaya devam edeceğiz. Bütün derdimiz demokratik, parlamenter sistemlerin dünyada güçlenmesidir. Ve atılan bu adım da onun bir neticesidir. Ve şuanda maslahatgüzarımıza karşı, büyükelçimize karşı takınılmış olan tavır arkasından da mukabil adımı getirmiştir. Ve biz de şuanda kendilerine mühleti verdik, 29 Kasım’a kadar Türkiye’yi terk etmesini istedik” dedi.

'BENİM HER ZAMAN BİLİNEN TAVRIMI GEREKÇE OLARAK SUNMUŞLAR'
Botsalı’nın bugün Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından “istenmeyen adam” ilan edilmesi konusunda bir gerekçe sunulup sunulmadığının sorulması üzerine Erdoğan, “Benim her zaman bilinen bir tavrım var biliyorsunuz. Benim her zaman bilinen tavrımı gerekçe olarak sunmuşlar. O zaten benim her zaman söylediğim, bundan sonra da söyleyeceğim siyasi hayatım boyunca da benim söylemlerimde, kitaplarımda kayıtlara geçmiş olan tavrımdır. Ve siyasette her zaman dik durmayı seven ama dikleşmeyi sevmeyen bir insanım. Dolayısıyla da darbeyle iş başına gelenlere hiçbir zaman saygı duymayacağım. Mısır halkının sevgisi gerek şahsımın, gerek parti tabanımın, gerek Türk halkının gönlündedir, kalbindedir. Bunda da hiç şüpheniz olmasın” diye konuştu.

ANKARA'DA NE OLDUĞUNU BİLMİYORMUŞ!
Milli Eğitim Bakanlığı’na yürüyüş yapmak isteyen Eğitim Sen üyelerine polisin yaptığı müdahale hakkında da bilgisinin olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan bu konuda bilgisinin olmadığını söyledi.

GÜL: FAZLA BİRŞEY SÖYLEMEK İSTEMEM
Giresun ziyareti sırasında bir basın mensubunun Mısır'daki son gelişmeyle ilgili değerlendirmesini sorması üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Bu konuda fazla bir şey söylemek istemem. Orada olağan üstü bir dönem var bildiğiniz gibi. Ümit ederim ki bütün Türkiye ve Mısır arasındaki bu durum geçici konjönktürel bakmamız gerekir. Mısır'ın da bir an önce demokrasiye tekrar kavuşmasını temenni ederiz. Türkiye ve Mısır Akdeniz'in iki yakasında bir elmanın adeta iki yarısı gibidir. Akdeniz'in güneyine baktığınızda Mısır gibi büyük bir devlet kuzeyine baktığınız da Türkiye gibi büyük bir devlet vardır. Dolayısıyla tarih boyunca da çok sağlam ilişkilerimiz olmuştur. Türk işadamlarının çok önemli faaliyetleri var. Şüphesiz ki Mısır'da olup bitenlerden çok üzüldük, bunu açıkça da paylaştık. Ümit ediyorum ki ileri de bütün bunlar tekrara rayına oturur" diye konuştu. 

BOZDAĞ: TÜRKİYE'NİN TUMUNDA DEĞİŞİM YOKTUR
Konuyu değerlendiren Başbakan Yardımcısı Bozdağ ise şöyle konuştu: "Türkiye’nin Mısır’da yaşanan darbeye karşı tutumu nettir. Bizim tutumumuz insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü esaslı ilkesel bir tutumdur. Yoksa şahıslara dönük bir tutum değildir. Türkiye’nin tutumu kişiliklerden yana bir tutum değil, demokrasiden, insan haklarından, hukukun üstünlüğünden, milli iradeye verdiği değerden yana, ilkesel bir tutumdur. Bu tutumunda Türkiye’nin bir değişim yoktur.”

DIŞİŞLERİNDEN MİSİLLEME AÇIKLAMASI
Dışişleri Bakanlığı, Mısır’ın Ankara’daki temsil düzeyini Maslahatgüzarı seviyesine indirmesi ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada Mısır’ın Türkiye’deki geçici maslahatgüzarının Dışişleri Bakanlığına çağrılarak ilişkilerin maslahatgüzar düzeyine indirildiğini ve Mısır’ın Ankara Büyükelçisi Abderahman Salaheldin’in “istenmeyen adam” ilan edildiği açıkladı. Açıklamada, Mısır’la diplomatik ilişkilerin bozulmasında sorumluluğun ‘3 Temmuz darbesinin olağanüstü şartlarında işbaşına gelen geçici yönetime ait’ olduğu kaydedildi. (HABER MERKEZİ)