Tetiği çektirenler açığa çıkarılmalı

SUNU:

HİZBULLAH YENİDEN Mİ?

Batman’ın İpragaz ya da diğer adıyla Petrol Mahallesi’nde 2 Kasım Cumartesi günü bir düğüne düzenlenen silahlı saldırı, son dönemlerin en çok tartışılan ve gündeme oturan olaylarından biriydi. Akşam saatlerinde açık havada gerçekleşen düğüne sıkılan kurşunlar 28 yaşındaki, evli ve iki çocuk babası Özcan Temel’in ölümüne, 6 kişinin de yaralanmasına neden oldu. Özcan Temel, o mahallede yaşayanların büyük çoğunluğu gibi BDP’liydi. O gün kısa adı HÜDA PAR olan; Hür Dava Partisi üyeleri, bu mahallede parti broşürleri dağıtırken, mahallede yaşayan bir grup gençle tartışmış, kavgaya dönüşen tartışmanın ardından gruplar ayrılmıştı. Bu kavgadan çok kısa bir süre sonra da mahalledeki düğüne ateş açılmıştı. Görgü tanıkları saldırganların ateş ederken ‘Allahu ekber’ diye bağırdıklarını söylüyordu. BDP ateş açanların HÜDA PAR üyeleri olduğunu iddia edince cinayet gündeme bomba gibi düştü. Yaygın kanı saldırıyı HÜDA PAR üyelerinin gerçekleştirdiği yönündeydi. Nitekim saldırıdan kısa bir süre sonra gözaltına alınanların tamamı HÜDA PAR üyeleriydi ve tetiği çektiği iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilen cinayet zanlısı Veysi Gültekin de Hüda Par şura meclisi üyesi, aktif bir partili, aynı zamanda Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen Mustazaf Der’in eski şube başkanıydı. Dikkate değer diğer bir bilgi de Gültekin’in Hizbullah davasından 9 yıl cezaevinde yatmış olmasıydı.

Hal böyle olunca cinayet, yıllar boyu aralarında Hizbullah’la anılanların da olduğu; yüzlerce faili meçhul cinayeti, Hizbullah-PKK arasındaki kanlı çatışmaları hatırlayanlar büyük bir endişeye kapıldı. Herkesin zihnini meşgul eden sorular aynıydı; Hizbullah yeniden mi devrede? Eski günlere geri mi dönülecek?

Gündeme damga vuran bu cinayetin arka planının, öncesi ve sonrasının, kente yansımasının izini Batman’da sürdük.  BDP İl Eş Başkanı Rahşan Çarboğa, HÜDA PAR İl Başkanı Aydın Gök, yıllardır Batman’ın nabzını tutan gazeteci, Batman Medya Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mustafa Seven ve saldırıda yaşamını yitiren Özcan Temel’in ailesiyle konuştuk. Cinayet gününe, öncesine ve olayın ardından yaşanan gelişmelere , cinayetin kente yansımasına yakından mercek tuttuk. Kamuoyunun merak ettiği sorulara olay yerinde cevap aradık.

HAZIRLAYANLAR: Cumhur DAŞ - Erdal İMREK

Batman’da 2 Kasım akşamı gerçekleşen ve haftalardır tartışılan silahlı saldırıya ilişkin ilk ağızdan bilgi almak ve kentin nabzını tutmak için gittiğimiz Batman’da ilk durağımız BDP il binası. Binanın dış duvarına saldırıda yaşamını yitiren Özcan Temel’in büyük bir fotoğrafı asılmış. Parti bürosu oldukça kalabalık. Yaklaşan yerel seçimlerle ilgili toplantılar, gelip giden aday adayları, gençler, kadınlar... Bir koşturmaca hali hakim binada. Bizi karşılayanlara kendimizi tanıttıktan bir süre sonra yanımıza gelen genç kadının BDP İl Eş Başkanı Rahşan Çarboğa olduğunu öğreniyoruz. Kalabalıktan sıyrılıp odasına geçiyoruz ve Özcan Temel cinayetiyle ilgili sorularımızı sıralıyoruz. Çarboğa’nın sohbet boyunca en çok vurguladığı nokta şu: “Biz bu olayın bir tetikçinin tutuklanmasıyla kapatılmasını istemiyoruz. Eski günlere dönülsün istemiyoruz ve tetiği çektirenlerin açığa çıkmasını istiyoruz.” Çarboğa, BDP’nin bu olayın peşini bırakmayacağının da altını çiziyor.

2 Kasım’daki silahlı saldırı hâlâ tartışılıyor. Partiniz olayın hemen ardından faillerin HÜDA PAR’la bağlantılı olduğunu söyledi. O güne yeniden dönersek; bize neler olduğunu anlatır mısınız?
Açıkçası biz en başından bu saldırıyı birden bire gelişmiş bir olay olarak görmedik. Olaydan bir ay öncesinden başlayan bir gerilim söz konusuydu. O mahallede (İpragaz Mahallesi) yaşayan halkın tamamı BDP’nin tabanıdır. Bu siyasi parti (HÜDA PAR) oradaki halkın tepkisinin ne olacağını çok iyi bilmesine rağmen ısrarla orada bildiri dağıtımları yapıyordu ve gerginlikler çıkıyordu. Olaydan bir ay önce de orada bildiri dağıtmak istiyorlar. Mahalleliler ‘sizin bildirilerinizi istemiyoruz’ diyerek tepki gösteriyor. Ancak HÜDA PAR üyeleri diretiyor. Bildirilerini almayanlara tehditler savuruyorlar. Bizim HÜDA PAR’la bir çekişmemiz yok. Herkes bilir ki Batman’da iktidar BDP’dir. HÜDA PAR’ın ısrarla, özellikle o mahalleye yönelmesi soru işaretleri yaratıyor. Olayın yaşandığı akşam, yine bildiri dağıtmak istiyorlar mahallede. Halk tepki gösteriyor ve bir gerginlik çıkıyor. Ardından da bu olay yaşanıyor ve düğüne silahlı saldırı düzenleniyor.

HÜDA PAR üyesi bir kişi tutuklandı. Sizin açınızdan olay kapandı mı?
Biz bu olay yaşandığı zaman, ‘Bu organize bir iş’ dedik. Tetikçinin yanında olayı azmettiren, silahı veren karanlık güçlerin ortaya çıkarılmasını istedik. Bu olayın arkasındaki güçlerin açığa çıkarılması bölgenin huzuru açısından çok önemli. Bu nedenle biz asıl olarak arka plandakilerin ortaya çıkarılmasını istiyoruz.

‘OLAYIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ’
Olayın arkasındaki güçlerin açığa çıkarılacağı umudunuz var mı? Sizce aydınlanacak mı bu olay?
Bizde ve halkımızda hâlâ bu umut var. Ancak biz hâlâ emniyet güçlerinden, savcılıktan bir açıklama bekliyoruz. Bize hiçbir bilgi verilmiyor. Sadece bir kişinin tutuklandığını ve bu kişinin HÜDA PAR üyesi olduğunu biliyoruz. Halkımızın beklediği açıklama yapılmıyor ve bu da halkın sabrını zorluyor. Soruşturma süreci çok önemli. Bu olay İçişleri Bakanlığı düzeyinde gündeme alınmalıydı. Ancak yeterli duyarlılık gösterilmedi. Bizim üzerinde ısrarla durduğumuz tetikçi dışındaki faillerin meçhul kalmamasıdır. Eğer cinayet bütün boyutlarıyla, arkasındaki güçlerle birlikte açığa çıkarılırsa devletin artık o karanlık dönemleri tekrar yaşatmak istemediğine inanabiliriz. Halk hâlâ tedirgin. Evet tetikçi olduğu belirtilen bir kişi tutuklandı ama olay henüz aydınlatılmadı. Halkın rahatlaması için sadece tetikçinin tutuklanması yetmez. Biz bütün boyutlarıyla aydınlatılana kadar bu olayın peşini bırakmayacağız.

‘AMAÇ HALKI KORKUTMAK’
Saldırının planlanlı olduğu fikrindesiniz. Peki sizce böyle bir saldırıyla hedeflenen neydi?
Bizce bir sindirme politikası devreye konuyor. 10 aydır çok güçlü bir örgütlenme faaliyeti yürütüyoruz. Örgütlenme alanımız büyüdü, partimize yoğun bir katılım var. Halk arasında birlik güçlendi. Bu saldırıyla belki de eski, karanlık dönemleri yaşatarak halkı korkutmak, sindirmek ve mücadelesinden vazgeçirmek istiyorlar. Yeniden o eski günlere dönülmesini ve korkunun egemen olmasını tasarlıyorlar. 90’lı yıllarda Batman’da akşam saat 6’dan sonra sokakta olmak cesaret isterdi. O dönem de bu çevreler halkımızı korkutmak, sindirmek, partimizden uzaklaştırmak istiyordu. Ama bu tutmadı. Bu nedenle bazı güçler yeniden kendilerini görünür kılmak ve baskı yaratmak istiyor. Bu coğrafyada barışa duyulan özlemden dolayı ister BDP’li, ister AKP’li olsun bütün halklar arasında bir fikir birliği var; halk barış istiyor. Tabii barışın gelmesini istemeyen güçler de var. Biz saldırıyı buna bağlıyoruz.

O günlere dönülebileceğine dair ciddi bir kaygı, tedirginlik oluştu mu kentte?
Tabii ki oluştu. Tedirgin olmamız da doğaldır. Biz 90’lı yılları unutmuş değiliz. Yüzlerce aile faili meçhul cinayetlerin yaşandığı dönemin travmasını henüz üzerlerinden atamadı. Bakın bu siyasi oluşum din odaklı bir siyaset yapıyor. O zamanlar Hizbullah denen örgüt de bu siyaseti yapıyordu. Bu benzerlik kaygılandırıyor.

Olaydan sonra HÜDA PAR’la herhangi bir görüşmeniz, temasınız oldu mu?
Kendilerine çağrı yaptık; ‘Gelin bu olayı birlikte açığa çıkaralım’ dedik. Ancak bu çağrılarımız yanıt bulmadı. HÜDA PAR partimizi hedef alan açıklamalar yapmayı tercih etti. Bu nedenle de bir görüşmemiz olmadı.

Rojava’da, Kürtlerle, el Nusra benzeri örgütler arasında yaşanan çatışmalar nedeniyle de BDP ve HÜDA PAR arasında kimi gerilimler olduğu konuşuluyor. Var mı böyle bir gerginlik?
Bu konuda doğrudan bir gerilim yaşamadık. Karşı karşıya gelmedik. Ama şunu belirtmek isterim; Biliyorsunuz Rojava’da el Kaide, el Nusra gibi silahlı çeteler ‘Allahu ekber’ diyerek katliam yapıyor. Özcan Temel’i öldürenler de tekbir getirerek ateş açtılar.

HÜDA PAR’IN İDDİALARI KOMİK
HÜDA PAR yetkilileri, halkın partilerine ciddi bir ilgi gösterdiğini, BDP’nin bundan rahatsız olduğunu, seçim öncesi yaşanan bu olaydan faydalanılarak da kendilerine bir komplo düzenlendiğini söylüyor. Hatta emniyet, savcılık ve valiliğin de bu komplonun parçası olduğunu öne sürüyor...
Öncelikle şunu belirteyim ki HÜDA PAR bizim için bir rakip değil, olamaz da. BDP’nin savcılıkla, polisle birlikte komplo hazırladığı iddiası ise komik. Bakın bizim yönetime gelmemiz olağanüstü kongreyle oldu. 2 yıl içinde 6 operasyon yapıldı partimize. Mahalle komisyonumuzda çalışan arkadaşlarımızdan tutun, il başkanlarımıza belediye çalışanlarına yüzlerce arkadaşımız cezaevinde. Bu olayda ilk gözaltına alınan 9 HÜDA PAR üyesi hemen serbest bırakıldı. Bu BDP’nin sorumlu tutulduğu bir olay olsaydı, onlarca kişi gözaltına alınır, yıllarca tutuklu yargılanırdı. Bunu herkes biliyor. Bu iddiaların tamamı dayanaksızdır.

‘AKP VE HÜDA PAR ARASINDA SEÇİM İTTİFAKI OLABİLİR AMA BİZİ ETKİLEMEZ’
HÜDA PAR ve AKP’nin yerel seçimlerde ittifak yapabileceği konuşuluyor. Ne dersiniz?
Böyle bir ittifak olacağına ilişkin söylentiler var. HÜDA PAR Genel Başkanı, Batman’daki saldırıdan 10 gün önce Başbakan’ı ziyaret etmişti. O görüşmeden ve duyumlarımızdan edindiğimiz izlenim de bu yönde. HÜDA PAR’ın üye sayısına, hitab ettiği kitleye bakılınca çok dar kalmış bir parti olduğu görülür. Yani biz HÜDA PAR’ı rakip olarak görmüyoruz. Bizim rakibimiz AKP’dir. Hüda Par seçime tek başına katılırsa kazanamayacağını, AKP de burayı tek başına alamayacağını biliyor. Bir ittifak yapmalarını bekliyoruz ama bu fayda etmeyecek.

Seçimlere ilişkin hedefiniz nedir? Nasıl Bir tablo çıkacak sizce ortaya?
Bizim gündemimizde Batman’ı kaybetmek gibi bir tartışma yok. Biz oy sayımızı ikiye katlamak üzere çalışıyoruz, hedefimiz bu.  Partimiz açısından çok olumlu bir hava var. Sason ve Hasankeyf'te de iddialıyız. Yoğun bir çalışma var. Şu anda 14 aday adayımız var. Bunlardan biri kadın. Belediye başkanı bir kadın olamasa bile biz bu dönem belediyelerde de eş başkanlık sistemini uygulayacağız. Temsiliyet hakkı hem kadında hem erkekte olacak. Encümenliklere ve il genel meclisine çok sayıda kadın aday başvurusu var. Buralarda kadın adaylara öncelik vereceğiz.

YARIN: Batman Medya Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mustafa Seven