23 Kasım 2013 06:00

‘Sokak özgürleştirir’

Halkevleri ile birlikte, yürütücülüğünü Füsun Kavalcı’nın yaptığı sokak sergisinin ikincisi ‘Sokak Özgürleştirir 2’ bu yıl 30 Kasım’da izleyicilerle buluşacak. Heykeltraş Ulaş Bedük de etkinlik kapsamında yeni bir heykelini burada sergileyecek.

‘Sokak özgürleştirir’
Paylaş

Derya YILMAZ
İstanbul


Halkevleri ile birlikte, yürütücülüğünü Füsun Kavalcı’nın yaptığı sokak sergisinin ikincisi ‘Sokak Özgürleştirir 2’ bu yıl 30 Kasım’da izleyicilerle buluşacak. Heykeltraş Ulaş Bedük de etkinlik kapsamında yeni bir heykelini burada sergileyecek.

Heykeltraş Ulaş Bedük’ün geçtiğimiz aylarda Nevşehir’de bulunan Mustafa Paşa Belediyesindeki heykeli belediye tarafından neden gösterilmeden kaldırılmıştı. Üstelik heykeli sokakta bulunan bir tuvalet binasının üstüne kaldırılmıştı. taşınma esnasında epey hasar gören çalışma, sanatçının tepkileri sonrasında bir depoya kaldırıldı. Ulaş Bedük’le heykelinin başına gelen talihsiz olay ve 30 Kasım’da katılacağı ‘Sokak Özgürleştirir’ etkinliklerini konuştuk.

Geçen yıl Nevşehir’de düzenlenen Uluslararası Çağdaş Sanatlar Festivali kapsamında yaptığınız eserin müzede değil de neden tuvaletin üzerinde olduğu konusunda bir fikriniz var mı?
Mustafa Yılmaz’ın ve benim yaptığım iki heykel alanda sergilenmek üzerine kurgulanmıştı. Mustafa Paşa’da, hangi noktalarda sergileneceğiyle ilgili bize danışıldı. Bu konularla ilgili biz onlara yer gösterdik ve belediyeyle bu konuda o gün için anlaşmaya varılmıştı.

Belediye başkanının yaptığı açıklamaya göre geçici bir süre için heykeli korumak adına tuvalet üzerine yerleştirildiğini söylüyor. Bu açıklama sizi tatmin etti mi?

Elbette tatmin olmadım. Yaşanan olayı oldukça trajikomik buluyorum. Ancak Mustafa Yılmaz’ın heykelinin başına gelen ciddi bir yıpranma var. Bu çok trajikomik değil direk eserlerimizi korumakla mükellef olan belediye ve yetkililerinin sorumsuzluğu olarak görülüyor. Haber olacağı gündeme gelir gelmez hemen yerlerinin değiştirilmesi de bu sorumsuzluğun başka bir tarafı gibi görünüyor. Bu açıklamayı ciddiye almak da herhalde ayrı komik olurdu yani bu açıklamaları çok fazla kaale almadık.

Zarar gören eserinizi restore etmeyi düşünüyor musunuz ya da oradan almayı düşünüyor musunuz?

Benim yaptığım eserin kanadında kırık parça olduğunu fark ettim. Elbette eserimi o şekilde bırakmak istemem, restore etmek isterim. Ama keşke heykelimin hak ettiğini düşündüğüm şekilde sergilendiğini ya da korunduğunu görseydim koşa koşa canla başla giderdim. Bu konu birazcık artık bizim gönlümüzden geçenlerden çıkıp hukuksal meselelere dayandığı için birkaç avukat arkadaşımızla da irtibata geçtik; eserlerimizle ilgili ne yapabiliriz, geri mi alabiliriz...

SOKAKLARDAN VAZGEÇMEDİ

Bu yaşadığınız üzücü olaya rağmen sokaklardan vazgeçmediniz. Yakında Sokak Özgürleştirir 2 adlı sergide yer alacaksınız. Gerçi ‘Sokak Özgürleştirir 2’ ilki gibi yine sponsorsuz ve piyasa dışı bir organizasyon olarak planlanıyor. Siz de bu gibi projeler sayesinde sokakları galerilere tercih ediyorsunuz sanırım.
Aslında galeri/koleksiyoner sistemiyle ilgili bir sorunum yok, geçmişte sanat galerileriyle de çok defa çalıştım, sergiler düzenledim; gelecekte de yine çalışırım elbette. Ancak bu tür mekanlarda yaptığınız eylemler ( özellikle Ankara’da ) birkaç sanatsever, sanatçı ve nadiren koleksiyonerlerle karşılaşıyor. Öğrencilik yıllarımızda diğer arkadaşlarımızla tartıştığımız en popüler konulardan biriydi bu: Sanatı galeriden kurtarmak ve sokağa taşımak, örneğin atıl bir binayı işgal etmek orada sergiler yapmak gibi fantezilerimiz vardı...
Bu tür sempozyumlar ya da sokak etkinlikleri sanatçıları birbirini ağırlamaktan kurtarıp halkla buluşturuyor. Bu yüzden bu tür etkinliklere katılmak istiyorum. Biz burada belediyenin hangi siyasi parti tarafından yönetildiğine bakmaksızın katılıyoruz. Çünkü bu beldelerde yaşayan insanların özellikle çocukların ve gençlerin sanatla karşılaşması, sanat kültürünü almasını önemsiyoruz. herhangi bir maddi çıkar gözetmeksizin vakit ayırıyor, etkinliklerde aktif rol alıyoruz...

Sokak Özgürleştirir 2 kapsamında yapacağınız yeni işinizin zarar görme olasılığına karşı herhangi bir önlem aldınız mı?
Sergi ilkinde olduğu gibi yine sponsorsuz ve piyasa dışı bir organizasyon olarak planlanıyor. Bu tarz bağımsız projelerde çalışmak sizi daha çok mutlu ediyordur sanırım.
Sokak özgürleştirir sergisi profesyonel bir ekiple oluşturduğumuz bir etkinlik, ancak bir çok amatör sanatçıyı ve öğrenciyi de barındırıyor. Bu tür etkinliklerde işleri korumanın kollamanın yanında yaratıcısının kullandığı malzemenin doğayla ( yağmur, rüzgar, kar vs... ) iletişimi de çok önemli... Örneğin; sokakta zeminde yapılan bir resmin yağmurda akıp kaybolmasına üzülen sanatçı(!) da var, yağmurla eriyip, yok olacağını hesap edip özellikle bunu kavramsal kullanımına ekleyen de...

SANAT ESERİNİN ÇÖP KUTUSU OLARAK KULLANILDIĞINA ŞAHİT OLDUK

Recep Tayyip Erdoğan’ın ucube benzetmesi ya da Melih Gökçek’in sanatın içine tükürmesi ve son olarak ‘Müdahale Var mı?​’ isimli sergide Nova Kozmikova’nın işi hakkında soruşturma açılması gibi olaylar yaşandı ülkemizde...
Evet bu olayların ortaya çıkarttığı panorama ülkemizde siyasilerin şu anda sanat eserleri, özellikle plastik sanatlar konusundaki cehaletini ortaya koyuyor. Benim başıma gelen olay da bu cehaletin yol açtığı bir manzara gibi görünüyor. Tüm bu örnekler seçtiğimiz liderlerin ya da yöneticilerin kültürlerinin, eğitimlerinin ne olduğunun ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkarıyor. Şu ana kadar çalıştığımız yani işin içine siyasetin de dokunduğu kısımlarda genellikle mutsuz olduğumuzu daha önce de heykellerimizin başına iyi korunamamak, doğru ortam ve koşullarda sergilenememesi gibi sorunlar yaşamıştık. Mesela benim yaşadığım olaydan önce Kızılcahamam Kültür Sanat ve Su Festivali’nde Erdal İnci’nin yaptığı çalışmanın çöp kutusu olarak kullanıldığına şahit olduk. Benim heykelimin de umumi tuvaletin üzerine konulması en az bu olay kadar trajikomik. Tüm bu yaşadığımız olaylardan sonra olabildiğince Erdal İnci, Mustafa Yılmaz ve ben de yine daha önce yaptığımız yine yapacağımız eserleri takip ettiğimizi bir belediyenin veya siyasi kuruluşun böyle bir şeye girişecekse mutlaka sorumluluk sahibi ve bilinçli hareket etmesi gerektiğini ya da hiç bulaşmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda da sanırım ancak sanatçı tepkileri bir bilinçlenmeye ve bu muhatapları eğitmeye yönelik olacak gibi görünüyor.

ÖNCEKİ HABER

Haber-İş’te temsilciler kurulu toplandı

SONRAKİ HABER

Saldırıya uğrayan işçiler işten atıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...