20 Kasım 2013 16:20

Grev hakkı için bakanlık önünde eylem

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZELMAN ve İZENERJİ şirketlerinde çalışan işçiler grev haklarının Yüksek Hakem Kurulu (YHK) tarafından engellenmesini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde protesto etti.

Grev hakkı için bakanlık önünde eylem
Paylaş

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZELMAN ve İZENERJİ şirketlerinde çalışan işçiler grev haklarının Yüksek Hakem Kurulu (YHK) tarafından engellenmesini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde protesto etti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZELMAN ve İZENERJİ şirketlerinde çalışan ve grev hakları toplu iş sözleşmesinin uzlaşmasızlıkla sonuçlanmasının ardından Yüksek Hakem Kurulu'nun (YHK) kararıyla engellenen Genel-İş Sendikası'na üye onlarca işçi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı. "Toplu iş sözleşmesi ve grev hakkımız gasp edilemez-YHK kapatılsın" pankartı açan işçiler, sık sık "Sözleşme hakkımız grev silahımız", "Yaşasın sınıf dayanışması" sloganları attı.
DİSK Genel Başkanı Kani Beko'nun da katıldığı açıklamada, işçiler adına Genel-İş Sendikası İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Taner Şanlı açıklama yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZELMAN ve İZENERJİ işverenleriyle yürüttükleri toplu görüşmelerin belli bir aşamadan sonra tıkandığını belirten Şanlı, "Toplu pazarlık tarihinde ne bu tıkanmalar ilktir ne de bu uyuşmazlıklar son olacaktır. Toplu pazarlık sürecinin sonunda bir şekilde anlaşmaya varılması ne kadar doğalsa, nihai anlaşma öncesinde uyuşmazlığa düşülmesi de o kadar doğal ve işin doğası gereğidir" dedi.

'YHK ANAYASAL HAKLARIMI ALENEN ÇİĞNEMİŞTİR'


Uyuşmazlıklar sırasında tanık oldukları iki gelişmenin son derece şaşırtıcı olduğu dile getiren Şanlı, "Birincisi; adı geçen işverenlerin, yani esasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın, uyuşmazlıkları Yüksek Hakem Kurulu'na taşımasıdır. İkinci gelişme ise, şaşırtıcı olmanın ötesinde vahimdir. Bu da, Yüksek Hakem Kurulu'nun sendikamızın almış olduğu ve kurula bildirdiği grev ve grev uygulama kararlarına rağmen, işveren başvurularını esastan görüşüp karara bağlamasıdır. YHK, 6356 sayılı Yasa ile 'şeklen' uygun alarak işverence yapılan başvuruyu esastan incelemekle; sadece aynı yasanın bir dizi maddesini ihlal etmekle kalmamış, aynı zamanda 'toplu pazarlık ve 'grev hakkı' gibi anayasal haklarımızı da alenen çiğnemiştir" diye konuştu.

YHK'YE SORULAR


Şanlı, işveren başvurusunun reddini gerektiren hukuksal gerekçeleri etraflıca sunduklarını belirttiği YHK'ye şu soruları sordu: "Bundan böyle grev kararı almadan önce işverenlerden izin mi almak zorundayız? İlgili yasanın grev yasağı koymadığı işlerlerinde Anayasal bir hak olan grev hakkımızı kullanmamızı fiilen engellemekle grev yasaklarının kapsamını, hem de sınırsız genişletmiş olmuyor musunuz? Bu husus yasal yetkileriniz ve kuruluş amacınızla bağdaşmakta mıdır?"
"Sadece grev hakkımız gasp edilmiyor, aynı zamanda işçilerin en temel kazanılmış hakları da ellerinden alınıyor" diyen Şanlı, sadece grev hakkı için değil, insanca yaşam ve insanca çalışma haklarının teminatı olan "kıdem tazminatı" hakları için de mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini ifade etti.

POLİS KÜFRÜ GERGİNLİĞE NEDEN OLDU

Açıklamanın ardından işçiler, bir süre anons aracından çalışan müzik eşliğinde halaylar çekip, slogan attı. Daha sonra 5 dakikalık oturma eylemini yapan işçilere, bazı çevik kuvvet polislerinin küfür etmesi üzerine işçiler ile polisler arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. İşçiler, polisin tavrını "Faşizme karşı omuz omuza", "Polis simit sat onurlu yaşa" sloganlarıyla protesto etti. İşçiler, geldikleri araçlarla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünden ayrıldı. (Ankara/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Hamaney: İran nükleer haklarından geri adım atmayacak

SONRAKİ HABER

Taşeron işçiden Bakana yanıt

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa