Üniversitede ÖTK seçimi bilmecesi

Deniz Polattaş / Deniz Tezel

Üniversitelerde öğrenci temsilciliği kurumu (ÖTK), seçimleri, işlevi, öğrencilerin yüz yüze geldiği sorunlar karşısında aldığı tutum nedeniyle hep tartışılır. İstanbul Üniversitesi’nde bu seneki esas tartışma ise temsilcilik seçimlerinin anlaşılamayan nedenlerden ötürü ertelenmesi. Anlaşılamayan diyoruz çünkü her fakültenin girişinde seçimlerin ertelenmesine ilişkin farklı gerekçeler öne sürülüyor. Kimi fakültelerde seçimlerin öğrenci konseyleri yönetmeliklerinde yapılan değişiklikler nedeniyle ikinci bir duyuruya kadar ertelendiği söylenirken kimisinde ise yönetmelik gereği seçimlere ilişkin tasarrufun üniversitede olduğu, dolayısıyla seçimlerin sonra yapılacağı yazıyor. Seçimlerin ertelendiğinin ilk dillendirildiği günlerde ise propaganda süresinin yetersizliğinden ötürü seçimlerin ertelendiği söyleniyordu.

EDEBİYAT’TA SEÇİM YAPILDI MI, YAPILMADI MI?

Edebiyat Fakültesi’nin bazı bölümlerinde ise seçimler yapılmış temsilciler seçilmiş. Fakat burada da her şey yolunda gitmiyor. Zira öğrenciler bölümlerinde böyle bir seçimin yapılmadığını iddia ediyor. Ayrıca seçimlerde öğrencilerin tercihlerinden çok bölüm başkanlarının yönelimi etkin oluyor. Onların işaret ettiği öğrenciler ya doğrudan atamayla ya da göstermelik seçimlerle temsilci seçiliyor. Edebiyat Fakültesi’nde de bölüm temsilcilerinin kendi içinden seçeceği fakülte kurulu ve fakülte temsilcisi seçimleri belirsiz bir tarihe ertelenmiş.Bu durumu öğrenci temsilcileriyle konuşmak da çok mümkün değil. Farklı kaygılardan ötürü yorum yapmak istemiyorlar. Bu nedenle temsilcilerle görüşemedik. Öğrencilere ise ÖTK’ların ne olduğunu, nasıl bir temsilcilik istediklerini sorduk.

ÖTK DAHA ÇOK SÖZ HAKKINA  SAHİP OLMALI

Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrencileri Ece İlici ve Aysu Dinç ile sohbet ediyoruz. Ece ve Aysu birbirlerinin sözlerini tamamlayarak şöyle konuşuyorlar: “ÖTK öğrencinin temsilcisi olmalı, belli kesimlerin değil. Okulda yaşadığımız sorunları yönetime iletebilmeli. Bunun için ÖTK’nın daha çok söz hakkına sahip olması gerek. Yaptırım gücü olmalı, sadece bir sıfat olarak kalmamalı. Ayrıca ÖTK’nın istediğimiz an ulaşıp sorunlarımızı dile getireceğimiz biri olması gerek.”

ÖĞRENCİLERİ BİRLEŞTİRECEK BİR KURUM OLMALI

Mühendislik öğrencisi Ozan Hamza Koç ÖTK’nın, öğrencileri demokratik talepler etrafında toplayabilecek bir kurum olması gerektiğini belirtiyor. Bu kurumun altının boşaltıldığını ve öğrencilerin sorunlarından uzak ve düşünceleri yansıtmayan kişiler olduğunu söylüyor.  ÖTK başkanlarının öğrencilerin demokratik bir biçimde seçtiği ve taleplerinin arkasında durabilecek kişiler olması gerektiğini düşünüyor.

SEÇİMLERDE ŞAİBE İDDİASI

Hukuk Fakültesi 1. sınıf öğrencisi Can Yoldaş ile konuşuyoruz. Can, okuldaki hak ve sorumluluklara dair bir bilgilendirme yapılması gerektiğini ancak okulun açıldığı hafta dekanlığın düzenlediği oryantasyon gezisinde her detay anlatılırken haklardan bahsedilmediğini vurguluyor. Seçimlerin oldubittiye getirilmeye çalışıldığını belirtiyor ve şaibeli bulduğu bir olayı anlatıyor: “Seçimlerin duyurusu çok zamansız yapıldı. Benim de bir arkadaşım aday oldu ama hazırlığı yoktu. Son dakika haberi olmuştu. Ancak bazılarının önceden haberi olduğunu düşünüyorum. Üçüncü sınıflardan aday olan başka bir öğrenci ise duyurunun yapıldığı gün renkli ilanlar, kuşe kağıda basılmış broşürlerle sınıfları dolaştı. Önceden haberi olmaksızın bunları hazırlamasının olanaksız olduğunu düşünüyorum. İstanbul Üniversitesi ÖTK seçimlerinde her şeyden önce fırsat eşitliği olduğunu düşünmüyorum.”
Yapılan seçimlerin fakülte temsilciliği olduğunu söyleyen Yoldaş, “Yaklaşık 6000 öğrencinin olduğu bir fakülteyi sınıf temsilcilikleri olmaksızın bir kişi nasıl temsil edebilir?​” diye soruyor. (İstanbul/EVRENSEL)