17 Kasım 2013 08:24

İş, eğitim, gelecek için

Emek Gençliği İstanbul’da İl Konferansı örgütlüyor. ‘Ne iş, ne eğitim, ne gelecek; gençlik hiçbirinden vazgeçmeyecek’ şiarıyla gerçekleşecek konferansa, İstanbul’un tüm ilçelerinden işçi, öğrenci gençlik temsilcileri katılacak.

İş, eğitim, gelecek için
Paylaş

Ercüment Akdeniz

Emek Gençliği İstanbul’da İl Konferansı örgütlüyor. ‘Ne iş, ne eğitim, ne gelecek; gençlik hiçbirinden vazgeçmeyecek’ şiarıyla gerçekleşecek konferansa, İstanbul’un tüm ilçelerinden işçi, öğrenci gençlik temsilcileri katılacak. Konferans öncesinde Emek Gençliği İstanbul İl Yöneticisi Elif Ergin ile konferansı, amaçlarını ve hedeflerini konuştuk.

Emek Gençliği nasıl bir dönemde konferans örgütlüyor?
Bütün iktidarlar, hükümetler nasıl bir gençlik istediklerini tarif ediyorlar. Ama kimse gençliğe nasıl bir gelecek beklentisi içinde olduğunu sormuyor. En genel anlamda gençliğin iş, eğitim ve barış talebi, karşılanmak bir yanadursun AKP’nin son on yıldır uyguladığı politikalarla topyekün çözümsüzlüğe mahkum edilmiş durumda. AKP savaş hükümeti olduğunu kısa bir zamanda kanıtladı. Suriye’de el Kaideci, gerici terör örgütlerini çeteleri desteklerken tüm bölgede ise emperyalistlerin savaş piyonluğunu üstlendi. Hükümet Suriye ve Ortadoğu’ya model ülke olmaktan bahsediyor. Kürt halkı başta olmak üzere ana dillerini konuşmak isteyen, kendi inanç ve kültürlerini yaşamak isteyen halklara ülkeyi zindan eden, laikliği tümüyle bir tarafa kaldıran AKP Hükümetinin demokrasi dersi verebileceği hiçbir ülke yoktur. Baskı ve şiddet darbe yıllarını aratacak şekilde bir devlet politikası haline geldi. Düşünce ve ifade özgürlüğünün yok sayıldığı günlerde yaşıyoruz. Hükümetin söyledikleriyle aynı şeyi söylemeyen kim varsa, baskılarla, cezalarla soruşturmalarla gündeme geliyor. Gençliğin bu derece her yandan sıkıştırılıp baskı altına alınmaya çalışıldığı bir dönemde bir konferans örgütlüyoruz.

Peki Gezi direnişi? Milyonlarca genç sokağa döküldü...
Dün Gezi’de birlikte direndiğimiz arkadaşlarımızın, canlarını ortaya koyarak direnmelerinin, Başbakanın deyimiyle, üç beş ağacı aşan bir anlamı var. Hükümet işsizliği çözmek bir yana, işsizler ordusu yaratarak, ücretlerin düşmesinin ve sermayenin daha fazla kâr elde etmesinin yolunu açtı. Yoksul ve emekçi kesimin çocukları meslek ve imam hatip liselerinde niteliksiz, gerici, muhafazakar bir eğitime mecbur bırakıldı. En temel insan haklarından ana dilinde eğitim hakkı, özel okullara paslanarak emekçi çocuklarının ana dilinde eğitiminin önü bir kez daha kapatıldı. Eğitimin her aşaması paralı hale getirilmiş durumda. Üniversite kampüsleri sermayenin ihtiyaçlarına göre şekillendiriliyor. Halk için bilim üretmek üniversitelerin bugünkü haline bakılırsa bir rüya gibi gözüküyor. Haziran direnişinde sokaklara milyonlarca genç olarak çıktık çünkü karşımızda ne giyeceğimizden, ne  içeceğimize ve saat kaçta içeceğimize, kimlerle konuşup el ele tutuşacağımıza kadar karar verme yetkisini kendi gören bir hükümet var! Bu saydığımız maddelere elbette birçok şey daha ekleyebiliriz. Kısaca söylemek gerekirse milyonlarca genç kendi geleceğine dair söz söyleme hakkı elinden alındığı, karanlık bir geleceğe mahkum edilmek istendiği için sokaklara çıktı.

HÜKÜMET RAKAMLARLA  OYNAMASINI İYİ BİLİR

Başbakan partisinin Kızılcahamam kampında yaptığı konuşmada gençler için de bir bölüm ayırdı. Gençlik için yatırımların yapıldığını söyledi...
Başbakan gözümüzün içine baka baka yalan söylüyor. İstanbul’a bile tüm Türkiye’deki yurt kapasitesi yetmezken, barınma sorununu çözdük diyor. 280 lira kredi vermekle övünüyor başbakan. Bankaların o kredileri öğrencilere 10 bin lira olarak geri ödemeli verdiğini atlıyor konuşmalarında. Her şeyden eğitim vergisi alan hükümet okullara ders kitapları göndermekle övünüyor. Aldığı eğitim vergileri ile Nikaragua’ya köprü yapmayacağına göre elbette kitap gönderecek. 410 milyarlık bütçeden eğitime ayrılan bütçeyi 39 milyar olarak açıklayan hükümet, sadece polisiye önlemler için 50 milyarlık bütçe ayırdığını saklıyor. Gençlik için nereye hangi yatırımı yapmış hükümet? Bırakalım ders kitabını okulu olmayan köylerin, deney tüpü nedir bilmeyen liselerin olduğunu biliyoruz. Hangi gençliğe nasıl yatırım yapılmış?


SERMAYE KUKLASI İKTİDARLARLA HESAPLAŞMALIYIZ

Bu konferansta neyi hedefliyorsunuz?
Gezi Parkı’nı nasıl mücadelemiz yaşattıysa, istediğimiz kenti ve düşlediğimiz ülkeyi de birliğimiz ve örgütlülüğümüz yaşatacak! Bu sebeple, gençliğin kendi örgütlerini kurduğu, liselerde, atölyelerde, üniversitelerde, mahallelerde kısaca yaşadığı her alanda kendi demokratik talepleri etrafında örgütlendiği ve sesini yükselttiği bir dönem geçirmek hedefimiz.
Bu konferansı yaparken gençliğe çağrınız nedir?
Milyonlarca gencin bir araya geldiğinde okulunda, atölyesinde, mahallesinde sorunlarını ve geleceğini tartıştığında kendi kaderini eline alacağını biliyoruz. Şimdi bizlerin sorunlarımız ve taleplerimiz etrafında birleşmeye, her alanda yan yana gelmeye dayanışmaya ve birlikte hareket etmeye ihtiyacımız var. Sermayenin kuklası iktidarlarla hesaplaşmaya ihtiyacımız var! Bu nedenle tüm gençliği Emek Gençliği saflarında, Türkiye işçi sınıfının ideolojisiyle, Türkiye’de yaşayan milyonlarca emekçinin iş, ekmek ve özgürlük mücadelesinde birleşmeye çağırıyoruz. Türk, Kürt her milliyetten Türkiye gençliğini geleceğimiz için birleşmeye, barış ve özgürlük için mücadeleye, demokrasi ve sosyalizm için Emek Gençliğinin saflarında örgütlenmeye çağırıyoruz. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

\'Şili’de değişim başlamalı\'

SONRAKİ HABER

Muhafazakar demokrasinin vaadi: Korku, denetim, taassup rejimi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa