13 Kasım 2013 08:11

Kadınlar kentsel ranta karşı birleşiyor

Ümraniye’de 2 B yasasına karşı mücadele eden kadınlar bir araya geliyor. Son bir yılda yeniden düzenlenerek değişiklilerle yasallaşan 2 B yasası ile ellerindeki birikimleriyle yaptıkları evlerinin, yeniden büyük rayiç bedelleri ile kendilerine bir tapu belgesi karşılığında geri verilmesine isyan ediyor.

Kadınlar kentsel ranta karşı birleşiyor
Paylaş

Haşim Demir

Ümraniye’de 2 B yasasına karşı mücadele eden kadınlar bir araya geliyor. Son bir yılda yeniden düzenlenerek değişiklilerle yasallaşan 2 B yasası ile ellerindeki birikimleriyle yaptıkları evlerinin, yeniden büyük rayiç bedelleri ile kendilerine bir tapu belgesi karşılığında geri verilmesine isyan ediyor.

Kadınlar, 2 B hak sahiplerinin ortak iradesiyle kurulan derneklerde mücadele ediyor. Yaklaşan yerel seçimlere hazırlanıyorlar ve ranta dayalı belediyecilik anlayışına karşı kendi adayları ile politika yapmak istiyorlar.

Aşağı Dudullu Birlik ve Dayanışma Derneği üyesi kadınlarla görüştük. İşte kadınların hem 2 B’ye hem de yerel yönetimlere karşı söyledikleri:

‘ALYANSIMI SATIP BU ARSAYI ALDIM’

Necla Çavdar: Parmağımdaki alyansı satarak evimizin olduğu arsayı aldık. Üstelik ben devlet memuruydum. Peki hiçbir geliri olmayan, işi olmayan komşularımız ne yaptı? Onlar, borç alarak, köylerinde ne var yok satarak, günlük işlere giderek bu ev ve arsalara sahip oldular. 229 metrekareye 116 bin lira ödeyeceğiz. Bunu ödemezsek ya da taksitlerini geciktirirsek bizden bu ev ve arsaları geri alacaklar. Bu nasıl bir vicdan? Asgari ücretle geçinen bir aile bunu nasıl öder? Gidip bankalarda kredi çekmek suretiyle hayatları boyunca borç ödeyecekler. Kadınlar olarak bir araya geldik, örgütleneceğiz, alın terimizi kimseye yedirmeyeceğiz.
Nuray Sağdık: 2 B saldırısıyla kendi ülkemizde mülteci olduk. Aşağı Dudullu Mahallesi dağlık bir yerdi. Yol yoktu, su yoktu, alt yapı yoktu. Tüm alt yapı için lazım olan malzemeleri bizzat biz aldık. Taş taşıdık, harç yaptık, öyle bu evleri yaptık. Şimdi “Bu rayiç bedelini öde, ödemezsen hak mahrumu olacaksınız” diyorlar. Buradan tüm kadın arkadaşlarımıza sesleniyorum, 2 B saldırısına karşı mücadele edelim.
Havva Yılmaz: 20 yıl önce bu arsayı aldık. Eşim temel kazdı, ben orada burada taş topladım. Sağlığımızı kaybettik. 2 B yasasını bize reva görenlere karşı, yerel yönetim seçimlerinde bir ders verelim.

‘AKP’Yİ HDP İLE YENELİM’

Saadet Kemik: Yerimizi yurdumuzu terk ederek buraya geldik. 10 çocuğum var. İşsiz bir çoğu. 110 metrekareye 50 bin lira istiyorlar. Ben nasıl ödeyeyim bu parayı? Çamurların içinde bu evi yaptık. Şimdi “Hazine arazisi” deyip, elimizden almak istiyorlar. Bu durumu AKP yarattı. O zaman AKP hükümeti bu faturayı ödesin. Yerel seçimlerde o faturayı AKP’li belediyeye ödeteceğiz. Bu nasıl  Müslümanlık? Kadınlar gelin, Kürt Türk demeden HDP ile seçimlerde bu AKP’yi yenelim.
Sakine Arslan: Akrabalarımızın yardımı ile bir ev sahibi olduk. Şimdi 50 ile 100  bin lira ödeyin diyorlar. Paramız yok ki ödeyelim! Tapuya gittik evimin yeri bile görünmüyor. Bu ayrımcılık niye? 2 B ile yeni zenginler yaratılıyor. Tefeciler, inşaat şirketleri gelip yok pahasına evlerimizi alacaklar. O zaman kadınlar olarak mücadele edeceğiz AKP hükümetinde hesap soracağız.

‘EVİMİ YAPARKEN ÇOCUĞUMU DÜŞÜRDÜM’

Filiz Arıcı: Evimizi yaparken taş taşımaktan, yorgunluk ve beslenememekten  dolayı çocuğumu düşürdüm. Günlerce ağladım. Suyu, taşı, kalasları sırtımızda taşıdık. Şimdi kentsel dönüşüm adı altında Kurtköy’e, Gebze’ye sürgün edilmek isteniyoruz. Çocuğumu kaybettim, evimi kaybetsem de, onurumdan asla feragat etmeyeceğim.
Fadime Aksakal: Evimizi yaparken idrar yolları enfeksiyonuna yakalandım. Böbreğimin biri yarı fonksiyonlarını yitirdi. Yanlış tedaviden dolayı artık çocuğum olamaz duruma geldim. Hep bir ev sahibi olmak hayaliyle yaşadık. Eşim karaciğer yetmezliğinden öldü. İnanın bu evi yaparken zayıf düştüğü için bağışıklık sistemi iflas etti. Siroz oldu. Ağzına içki koymayan biri göz göre göre öldü.

‘AKP’YE OY VERDİM, AMA HAKKIMI HELAL ETMİYORUM’

Şükran Güneç: Ailece AKP’ye oy verdik. Şimdi AKP’nin çanağına ot tıkayanlarla birlikteyiz. Bahçeli bir evimiz var. O evde hayallerim var. Orada yoksulluktan, çaresizlikten, cehaletten dolayı, 5 yaşında ki çocuğumu kaybettim. Zatürreden öldü. Babam bu evde öldü. Tırnakları ile bu evin temelini kazdı. Şimdi zenginler buraya gelip yerleşecek diye, TOKİ aracılığı ile bizi sürgün edecekler. AKP’ye de, Başbakana da hakkımızı helal etmiyoruz. Yerel seçimlerde canla başla çalışıp AKP’li Belediye Başkanı Hasan Can’ı buralara sokmayacağız.
Yeter Arslan: 1977’den beri Esenevler’de oturuyorum. Suyu, çimentoyu, taşları, harcı mum ışığında taşıyarak bu evleri yaptık. Bel fıtığı oldum. Çeyizimi, altınlarımı, hatta gelinliğimi başkasına satarak bu evimizi yaptık. Şimdi evinizi imara uygun yapmadınız o zaman buradan gidin diyorlar. Kanımız, terimiz aktı burada. Kadınları aptal yerine koyanlara, “Üç çocuk doğur seni mükafatlandıracağım” diyenlere yerel seçimlerde haddini bildirelim. HDP ile birlikte olacağız, kendi adaylarımızı destekleyeceğiz. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Sıra kadın yurtlarındaki erkek çalışanlara mı geldi?

SONRAKİ HABER

RTE Üni.\'den casusluk suçlamasıyla kovuldu!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...