11 Kasım 2013 06:00

Sabahın işçi çocukları

Kıraç İşçi-Sendika Dayanışma Merkezinin çıkardığı ‘’İşçinin Sesi’’ bültenini dağıtmak için büyük fabrikaların yanı başında işçi duraklarındayız. Oluk oluk yağmur yağıyor, evden çıkan işçiler ıslanmamak için servis bekleme noktalarına doğru koşar adım ilerliyor...

Sabahın işçi çocukları
Paylaş

İbrahim Kızılyer / Eren Ergine

Kıraç İşçi-Sendika Dayanışma Merkezinin çıkardığı ‘’İşçinin Sesi’’ bültenini dağıtmak için büyük fabrikaların yanı başında işçi duraklarındayız. Oluk oluk yağmur yağıyor, evden çıkan işçiler ıslanmamak için servis bekleme noktalarına doğru koşar adım ilerliyor. Durakta bekleyen işçiler ‘’Köle değil, işçiyiz sendika ile güçlüyüz’’ başlıklı bülteni görüyor. Dağıtıma başladığımızda ilk başta pek ilgilenmiyorlar ancak işçiler yoğun olarak durağa geldiğinde ilgi de aynı oranla artıyor.

30-40 kişilik işçi grubuna ‘’Sendikalı olun noter şartı kalkıyor’’ dediğimizde işçiler arasından bir kişinin tepkisini alıyoruz. İşçi ‘’Sizin amacınız başkadır ‘’ diyerek bir tartışma başlatıyor. Aynı hızla cevabını veriyoruz bizim amacımızın ‘’işçilerin örgütlenmesi, kendi haklarını bilmesi ve yasaları tanımasına yardımcı olmak olduğunu söylüyoruz.  Daha sonra sessiz sedasız servis bekleyen bütün işçiler bildiriyi almaya başlıyor, bize laf söyleyen işçiye de izah ediyorlar bültende yazanları … Bu tartışma sonucunda işçilerin bizi savunması aslında bildiriyi daha bir şevkle dağıtmamıza vesile de oluyor.

GENÇ KADIN İŞÇİLERİN İLGİSİ YOĞUNDU

Kadın işçiler bildiri dağıttığımız sırada bildiriyi alırken daha utangaç davranıyordu. Lakin gece çalışmaların yasaklanması, doğum öncesi ve sonrası izinlerin verilmemesini söylediğimizde  samimi cevaplar almaya da başlıyoruz. Konuşurken ses tonunda yaşadığı sıkıntıları anlayabiliyorsunuz! İçlerinden biri hamle yapıyor derdini anlatmak için ‘’Abi biz 12 saat çalışıyoruz mesai paralarımızı alamıyoruz ne yapmalıyız" diye soruyor. Bu sırada yağmur hızını kesmiş değil hâlâ bardaktan boşalırcasına yağıyor. Ancak sıkıntıları büyük olduğu için can kulağıyla dinliyorlar. Yasal olarak ne yapması gerektiğinden bahsediyoruz aklına yatıyor ve bunun karşılığında bildiriyi fabrikasına götürme sözü veriyor.

ÇOCUK İŞÇİLER, YAŞLARINA GÖRE MAAŞ ALIYOR

Durakta bir dikkat çeken olay da 10 -15 kişi halinde gruplanmış çocuk işçiler. En büyüğü 17 yaşında! 13, 14 yaşlarında çocuklar kaç para maaş aldıklarını soruyoruz yaşlarına göre para aldıklarını söylüyorlar. En küçükleri  500 TL  aldığını ve yaş aralığı arttıkça da bu oranın biraz daha artığını anlıyoruz. Ancak hiçbiri asgari ücret almıyor, hepsi asgari ücretin altında çalıştırılıyor. Hiçbirinin sigortası yok patron tarafından söz verilmiş ama hâlâ söz olarak ortada duruyor. Fotoğraflarını çekmek istiyoruz ancak boğazına giren bir lokma ekmeklerinden olmaktan korkarak yüzünü kapatıyor sanki bu ayıp onunmuş gibi.

Saat ilerliyor servisler geliyor işçiler fabrikalara doğru hareket ediyor. Gidenlerin yerini başka işçiler dolduruyor ve hâlâ yağmur yağmaya devam ediyor...

ARABİA, ARABİA!

Suriye'den gelen çocuklarla karşılaşıyoruz ‘’ Arabia,Arabia’’ diyorlar, bildiriyi okuyamayacaklarını mimikleriyle anlatmaya çalışıyorlar. Perişan durumdalar, yağmurdan korunacak bir balkon altı bulmaya çalışıyorlar.

Yaşları 12-13 anca var… Nerede kaldıklarını soruyoruz, beraber kaldıklarını anlatmaya çalışıyorlar dilleri döndüğünce, kaç para maaş alıyorsunuz dediğimizde bir elinin  parmaklarını gösteriyorlar onlar da Türkiyeli çocuk işçiler gibi fabrika yollarını tutmuşlar sabahın erken saatlerinde tek farkları kimlikleri; çalışma koşulları, eziyetleri, dertleri aynı aldıkları maaş gibi…

Fotoğraflarını çekmek istiyoruz poz veriyorlar bunca sıkıntı içinde iki çocuk umutla gülüyor sabahın mahmurluğunu yüzlerinden atmaya çalışıyor, onlardan aldığımız moralle bildiri dağıtmaya devam ediyoruz. (İstanbul/EVRENSEL)

 

ÖNCEKİ HABER

Suriye Ulusal Konseyi\'nden Cenevre\'ye yeşil ışık

SONRAKİ HABER

Tuzla Sanayi işçileri çıkış yolunu gösteriyor: Fiili mücadele

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...