Erdoğan, yeni kadın cinayetlerine kapı aralıyor

HDP Eş Başkanları Ertuğrul Kürkçü ve Sebahat Tuncel, Meclis’te ilk basın toplantılarını yaptı. İlk sözü alan Kürkçü, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in HDP için Meclis’te bir mekan hazırlaması için acele etmesini isteyerek, “Hayat Meclis’in, siyasetin hızından daha hızlı hareket ediyor” dedi. Kürkçü Meclis’in en genç partisi olmaktan memnun olduklarını da belirterek, bunu başarı ile taçlandırmak istediklerini söyledi.

Tökezlemekte olan barış ve çözüm sürecinin üç ayağıyla ilgili aksama olduğunu belirten Kürkçü, bunlardan birinin yeni anayasa olduğunu söyledi. Yeni anayasanın tıkandığını belirten Kürkçü, tıkanıklığın nedeni olan AKP’nin, buna rağmen bunun yükünü diğer partilere yıkma çabasında olduğunu söyledi.

ÇÖZÜM GETİRMEYEN 60 MADDE

Yeni anayasa ihtiyacının olduğunu, bunun için de barış, çatışmasızlık ortamına ihtiyaç olduğunu vurgulayan Kürkçü, hiçbir çözüm getirmeyen 60 maddenin eski anayasa eklenmesinin çözüm olmayacağını söyledi. Kürkçü yeni anayasa sürecine tüm toplumun dahil edilmesini istedi.

‘Utanç duvarı’na karşı Nusaybin’de yaptıkları eylemlere atıf yapan Kürkçü, birbirine yakınlaşan halklar arasına duvar örülmek, ayırmak istendiğini söyledi.
İsrail’in Filistin’de ördüğü duvar ve diğer ülkelerdeki örnekleri veren Kürkçü, “Siyonizm ve sömürgeciliğe sözde değil, özde karşı olunmasını” istedi.

ÇATIŞMASIZLIK RİSK ALTINDA

Çatışmasızlığın büyük bir risk altında olduğunu, PKK’nin geri çekilmeyi durdurduğunu belirten Kürkçü, “çok büyük bir karşı karşıya gelme riski var ve ilk silah patladıktan sonra ne olacağını bilemeyiz” dedi. Hükümeti akıl ve basiretle davranmaya çağıran Kürkçü, “Çünkü halklar üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiriyor” dedi.
AKP’nin, halkın toplumsal barış talebine, Hizbullah şapkası altında saldırı düzenlediğini belirten Kürkçü, Başbakan Erdoğan’ın Batman’daki görüşmesinden bir hafta sonra bir düğüne yapılan saldırıya dikkat çekti.  Bu saldırıya ne hükümetten ne Hüda Par’dan bir kınama geldiğini belirten Kürkçü, adli takibatın da yapılmadığının altını çizdi. Bundan dolayı da yargısız infazlar dönemi doğabileceği endişesini dile getiren Kürkçü, bu sürecin barış ve müzakere sürecinin aleyhine işlediğini söyledi.

CEZAEVLERİNE KAMERA

İkinci tehdit ve saldırı hamlesinin cezaevlerine olduğunu belirten Kürkçü,  Sincan ve bütün F tipi cezaevlerine içeriden gözetleme dayalı kameralar kurulduğunu, bunun da yeni şiddet süreçlerini doğurabileceğini dile getirdi.

HDP’nin bütün bunlara itiraz ettiğini belirten Kürkçü, toplumun diğer kesimlerine de ortak ses olma, birlikte itiraz etme çağrısı yaptı. Daha sonra söz alan HDP Eş Başkanı Sebahat Tuncel de , partilerine Meclis’te uygun bir mekanın aciliyetine vurgu  yaptı.

‘TEK TİP DAYATMA ÇOK CİDDİ TEHDİT’

Tuncel, Türkiye’nin kritik bir süreçte olduğunu, Başbakan Erdoğan’ın açıklamaları ile yaşam tarzına müdahalenin yolunu açtığını, bunun sonuçlarının çok ciddi bir tehdit olduğunu söyledi. “Muhafazakar demokratız” diyerek bütün toplumu tek tip, tek kimlik altında toplamaya kalkmanın çok büyük bir tehdit olacağının altını çizen Tuncel, Gezi eylemlerinin de buna, yaşam tarzına müdahaleye karşı geliştiğini AKP’nin unutmuşa benzediğini söyledi.  Öğrenci evleriyle ilgili tartışmanın “çok ciddi ve vahim” olduğunu belirten Tuncel, “Belli ki çok planlı. Başbakan’ın ardından bakanların konuşmaları, bir valinin ‘benim için talimattır’ demesi çok büyük bir tehlikedir. Hani nerede hukuk devleti?​” diye konuştu.

‘TOPLUM DİZAYN EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR’

Toplumun dizayn edilmeye, herkesin aynı kalıba sıkıştırılmaya çalışıldığını belirten Tuncel, bu çok tehlikeli” dedi.

Bunun aynı zamanda AKP’nin kadın politikası olduğuna dikkat çeken Tuncel, “Öğrenci evlerinde kalan herkesin fuhuş yaptığına dair ön yaklaşım felaket. Bu yeni namus cinayetlerine kapı aralamak, daevtiye çıkarmaştır. Bu ülkede her gün 5 kadın katlediliyor. Yeni kadın katliamlarının sorumlusu AKP olacaktır” diye konuştu.

Kadın istihdam paketinin de aynı politikanın ürünü olduğunu, getirilmek istenen esneklikle kadına, “anne olabilir, çocuk doğurabilir, yedek işlerde çalışabilir ama özgür birey olamaz” denildiğini aktaran Tuncel, “özel yaşama müdahale nasıl kabul edilebilir?​” diye sordu.

AKP’yi uyaran ve Başbakan Erdoğan’ın derhal özür dilemesini isteyen Tuncel, “Bu ülke hukuk devleti midir? Yoksa Başbakan’ın her söylediğinin uygulandığı, yasa kabul edildiği tek kişinin yönettiği bir ülke midir?​” diye sordu.

‘ALEVİLER KENDİNİ GÜVENDE GÖRMÜYOR’

İnanç özgürlüğü olmadığını, Alevilerin kendilerini güvende hissetmediklerini ve Başbakan’ın her açıklamasının bu güvensizliği artırdığını da dile getiren Tuncel, cezaevleri örneğini de vererek, “AKP toplumu kontrol etmek istiyor. Kameralar da bunun için. Kamera koyamadığı yerlerde de ihbarcılıkla kontrol yapmak istiyor” dedi.

28 Şubat örneğini veren Tuncel o zaman başörtülü kadınlara yapılan uygulamanın şimdi AKP tarafından muhafazakarlık adı altında dayatıldığını her ikisinin de yanlış olduğunu söyledi.

Bütçeye ilişkin eleştiri de yapan Tuncel, bir soru üzerine HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in İmralı’ya gidecek olmasının, HDP’nin sürece müdahil edilmesi açısından önemli olduğunu söyledi. Tuncel, ancak sürecin olumlu gittiğine dair ellerinde somut veri olmadığını da söyledi.  (Ankara/EVRENSEL)